Künyesi : | Lakabı : Mevlana |
Tabakası : | E-Posta : |
D.Yeri : Afganistan/ Horasan / Belh | D.Tarihi : 30 09 1207 h |
Ö.Yeri : Konya | Ö.Tarihi : 12 01 1231 h |
Görevi : Allame,Tasavvuf Şeyhi | Uzm.Alanı : Tasavvuf |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : Arabça, Farsça, Türkçe | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2008-07-24 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Muhammed Celaleddin ( Mevlana Cellaleddin er Rumi )
Asıl adı Muhammed Celaleddin’dir
Efendimiz manasına gelen Mevlana ismi, ona, daha pek genç iken Konya’da ders okutmaya basladığı tarihlerde verilmiştir. Rumi, Anadolulu demektir.
30 Eylül 1207 yılında Belh (Afganistan Horasan )şehrinde doğdu. [1]
babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden " Sultânü'l-Ulemâ " Bahâeddin Veled'tir.[2] Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur. [3]
Bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Bahâeddin Veled 1212 veya 1213 yılllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'den ayrıldı.
Belh Nişabur Bağdat ve Kûfe yolu ile Kâ'be'ye hareket etti. [4]
Hac farîzasını yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam'a uğradı. Şam'dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldi. Karaman'da Subaşı Emir Mûsâ'nın yaptırdıkları medreseye yerleşti.
1222 yılında Karaman'a gelen Bahâeddin Veled ve ailesi burada 7 yıl kaldılar.
Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi. Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı iki oğlu oldu.
Yıllar sonra Gevher Hatun'u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerrâ Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlâna'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Âlim Çelebi adlı iki oğlu ile Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi.
Bu yıllarda Anadolunun büyük bir kısmı Selçuklu Devleti'nin egemenliği altında idi. Devletin hükümdarı Alâeddin Keykubâd idi. Alâeddin Keykubâd Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi.
Bahaeddin Veled Sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldiler.
Sultan Alâeddin kendilerini muhteşem bir törenle karşıladı ve Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni ikametlerine tahsis etti.
Bahâeddin Veled 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak, Selçuklu SarayınınGül Bahçesi seçildi. Halen müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'ndaki bugünkü yerine defnolundu.
Sultânü'I-Ulemâ ölünce, talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde toplandılar. Mevlâna'yı babasının tek varisi olarak gördüler. Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu. Vaazları kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu.
Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile karşılaştı.
Şems aniden öldü.Mevlâna Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi. Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkûbî ve Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebrizî'nin yerini doldurmaya çalıştılar.
Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk' ın rahmetine kavuştu.
Mevlâna'nın cenaze namazını Mevlâna'nın vasiyeti üzerine Sadreddin Konevî kıldıracaktı.
Ancak Sadreddin Konevî çok sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine, Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Sıraceddin kıldırmıştır.
ESERLERİ
[1] Doğum tarihi ise (6 Rebiu’l Evvel, 604) 30 Eylül 1207′dır. Bazı araştırmacıların tespitine göre, O’nun doğum tarihi 1182′dir.
[2] Babası, Sultanü’l-Ulema (Alimlerin Sultani) ünvanı ile tanınmış, Muhammed Bahaeddin Veled; büyükbabasi, Ahmet Hatibi oglu Hüseyin Hatibi’dir
[3] Mevlana’nın annesi, Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun; babaannesi, Harezmsahlar (1157 Dogu Türk Hakanlığı) hanedanından Türk prensesi, Melike-i Cihan Emetullah Sultan’dır.
[4] Mevlana Nişâbur da tanınmış mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de tanışmıştır.