Diğer Adları : Attaleia, Attalia, Atalla, Sattalla, Atale, Ataliyye, Etaliyye, Adalin, Adayla, Antalela, Pantilya | Ülke : Türkiye |
Kurucusu : | Kuruluş Tar : |
Ekleyen : Nurgül Çepni/2008-12-26 | Güncelleyen : /2014-01-06 |
Ülkemizin muz ve portakal bahçesi olarak isimlendirilen Antalya; İçel (Mersin) Konya, Isparta, Burdur ve Muğla illeri ile çevrilidir. Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biridir. Turizm, il ve kent merkezi ekonomisini belirler. Aynı zamanda, Türkiye'nin büyük ölçekli göç alan kentlerinden biridir. Doğası, palmiyelerle sıralanmış bulvarları, geleneksel mimarisini korumuş merkezi Kaleiçi ve büyük ölçekli turizm yatırımları ile Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir.
Bergama Kralı İkinci Attalos tabii güzellikleri çok zengin olan bu bölgede bir şehir kurulmasını istemiş ve kurulan bu şehre “Antalela” ismini vermiştir. Türkler bölgeyi feth edince, şehrin ismini Antalya olarak değiştirmişlerdir.
Antalya’nın tarihi çok eski devirlere dayanır. Karain mağaralarında milattan önce yaşayanların eşyalarına rastlanmıştır. Hitit devrinde “Irkların Ülkesi” manasına gelen “Pantilya” ismi ile anılırdı. M.Ö. 7 ve 8. asırlarda bu bölgeye yapılan göçler sebebiyle bölgenin nüfusu çoğaldı. M.Ö. 700-546 arasında Lidyalılar, sonra Persler ve M.Ö. 333?te Makedonya Kralı Büyük İskender’in eline geçti. M.Ö. 2. asırda da Romalılar’ın hakimiyetine girdi. Roma imparatoru Antonius, Antalya’yı Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya hediye etmiş, Kleopatra da Antalya ormanlarındaki Sedir ağaçlarından kuvvetli donanma hazırlamıştır. Pamfilya ve Klikya bölgedeki Roma hakimiyetine karşı çıkarak bağımsız oldular. Roma’nın parçalanmasından sonra ise buraya Doğu Roma (Bizans) hakim oldu. 1071 Malazgirt Savaşından sonra Antalya Türklerin eline geçti. Bizanslılar birkaç defa Antalya’yı geri almak istemişlerse de, 1206-1207?den sonra Antalya günümüze kadar devamlı Türk toprağı olarak kaldı.
Antalya’nın ilçesi olan Alanya, Selçuklular zamanında kış aylarında devletin başkenti olmuştur. İlhanlıların saldırmaları ile Selçuklular zayıflayınca, Antalya, Hamidoğulları ve Tekelioğullarının idaresinde kalmıştır. Osmanlı Devleti, Anadolu’da birliği temin edince 1391?de Sultan Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı Devletine katılmıştır. Osmanlı devrinde Konya’ya bağlı (Teke Sancağı) olarak Cumhuriyet devrine kadar gelmiştir. Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Harbinde yenik sayılmasından sonra, İtalyanlar tarafından işgal edildi. İtalyanlar 9 Temmuz 1922?de buradan ve Anadolu’dan çekildiler.
Antalya, güneyinde dik yamaçlarla kesilen Akdeniz ve kuzeyde ona paralel uzanan Toroslar ile çevrilidir. İlin % 70?i dağlıktır. Ovalar % 13?tür. Yaylaları güzel olup, Tekeli ile Gidev yaylası meşhurdur. Kıyılarının uzunluğu 450 kilometredir. Körfezin batı sahillerine dağlar dik olarak indiği için, girinti ve çıkıntısı fazladır. Sahillerde deniz derindir. Körfezin doğu kıyısında, dağlar sahile paralel olduğundan denizde büyük bir kumsal şerit vardır. Bu sahiller Türkiye’nin en güzel manzaralı kıyılarıdır.
Dağları: Batı Toros Dağları karalar içine girmiş Antalya Körfezinin iki kıyısını takib eder. Kuzeyde birbirine yaklaşan bu dağlar, güneyde yelpaze gibi birbirinden ayrılır. Körfezin batısındaki Tahtalı dağları bir duvar gibi yükselir. Tahtalı Dağları, Bey Dağları ile birbirine paralel olup aralarında Alakır Çayı yer alır. Başlıca dağları; Akdağ (
Ovaları: Antalya’da Elmalı, Manavgat, Kasaba, Alara, Alanya ve Finike ovaları vardır. Bu ovalar su bakımından zengin ve bereketlidir.
Akarsuları ve gölleri: Akarsuların hepsi Torosların güney yamaçlarından çıkar ve güneye doğru akarlar. Bazıları güzel çağlayanlar meydana getirirler. Önemli akarsuları ve gölleri şunlardır:
Aksu Çayı: Isparta’dan gelen fabrika deresi, Kovada gölünden çıkan dere ile birleşerek Aksu ismini alır. Perge harabeleri doğusundan gelerek Antalya körfezine dökülür.
Köprü Su Çayı: Anamas Dağlarından Belkıs (Aspendos) harabelerinin doğusundan geçip, Antalya Körfezinde denize ulaşır.
Manavgat Çayı: Gembos Ovasının doğusundaki dağlardan çıkar; Karapınar sularını alıp, Handos’ta dar bir boğaza girer. On iki kaya deliğinden sonra çağlayan meydana getirir. İkinci bir çağlayandan sonra Gökböget Gölcüğüne dökülür. Manavgat Çağlayanını meydana getirdikten sonra, Antalya Körfezine dökülür (Saniyede
Düden Çayı: Antalya’nın
Diğer akarsuları; Gazipaşa, Alara, Alakır, Karpuz, Dim, Kargı, Korkuteli ve Karaman çaylarıdır.
Karagöl: Elmalı Ovasının tabanında yer alır. Yüzölçümü 21 kilometrekaredir. Yazın suları azalır derinliği azdır.
Söğüt Gölü: Antalya ve Burdur arasındadır. Yüzölçümü 40 kilometrekaredir. Derinliği azdır. Denizden yüksekliği 1345 metredir. Kışın donar, yazın etrafı sazlık ve bataklıktır.
Avlan Gölü: Yüzölçümü 10 kilometrekaredir. Derinliği azdır. Elmalı ovasının güneyindedir.
Ova Gölü: Kaş’ın batısında küçük bir göldür.
Oymapınar Barajı: Manavgat Çayı üzerinde kurulmuştur. Yüksekliği 185 metredir. Kapasitesi; 300 milyon metreküp sudur. Yüzölçümü 470 hektardır. Enerji ve sulamada kullanılır. Buradaki hidroelektrik santralin kapasitesi arttırılmaktadır.
Alakır Barajı: Alakır Çayı üzerinde kurulmuştur. Yüzölçümü
Korkuteli Barajı: Korkuteli Suyu üzerinde kurulmuştur. Sulama maksadıyla kullanılır.
Antalya ilinde Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazları sıcak ve kurak geçer. Yazın öğleden sonra meltem rüzgarı ile sahiller biraz serinler. Kış bol yağışlı geçer. Dağlara kar yağar. Antalya, sahilinde denize girilirken, dağlarında kayak yapılan dünyanın sayılı şehirlerinden biridir. Sıcaklığı
Antalya’nın topraklarının % 60?ı ormanlıktır. Ormanı en çok olan illerimizden biridir. Çam ağaçları çoğunluktadır (Kızılçam ve karaçam). Kaş ve Elmalı arasında sedir ağaçları bulunur.
Antalya ekonomisi tarım ve turizme dayanır. Verimli topraklarında çeşitli tarım ürünleri yetişmektedir. Tarım ürünleri içinde en çok buğday, arpa ve yulaf yetişir. Ayrıca pamuk, susam, soğan, yer fıstığı, nohut, 35 bin hektar üzerinde sebze yetişir. Seracılıkta en ileri olan ilimizdir. 32 bin hektarlık seralarda domates, biber, fasulye, patlıcan, hıyar, kavun ve karpuz yetiştirilir. Yurt içi ve dışında satılır. Meyvecilikte çok ileridir. En çok muz, portakal yetişen ilimiz Antalya’dır. Mandalina, limon, greyfurt Antalya’nın başta gelen gelir kaynağıdır. Zeytincilik oldukça gelişmiştir. Meyvecilikte çok ileri durumdadır. Elma, armut, erik, ayva, şeftali, kayısı, üzüm, iğde, keçiboynuzu, kızılcık ve diğer meyveler yetişir. Tarımda sulama, gübreleme, ilaçlama ve modern araç kullanmada en üstün seviyededir. Orman ürünleri bakımından zengindir. Reçine üretiminin dörtte birini Antalya ilimiz sağlar. Tomruk ve direk üretimi fazladır. Avakado ve pikan cevizi yetiştirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Mer’aların azalması sebebiyle hayvancılık gelişmemiştir. Keçi ve koyun azalırken sığır artmaktadır. Antalya balıkçılık bakımından da zengindir. Akkaya, kuzubalığı, çıplak leka, lakuz, orfoz, akya, mercan, fargri, tranca, çipura balıkları ile istakoz, karides, mürekkep balığından supya, klamanya ve ahtapot vardır.
Antalya, yeraltı kaynakları (madenleri) bakımından zenginse de, bu madenlerden krom, borit, alüminyum ve mangenez az mikdarda işletilmektedir. Boksit, fosfat, bitümlisist ve mermer yatakları henüz işletilmemektedir.
Antalya sanayi sektöründe pek gelişmemiştir. Adana hem tarım hem sanayide geliştiği halde, Antalya sadece tarım sahasında gelişmiştir.
Başlıca sanayi tesisleri, Antalya, Elektrometalürji Sanayi T.A.Ş.’nin Ferrokrom ve Karpit Fabrikası, Pamuklu Dokuma Fabrikası, pil, bahçe traktörü, kiremit, tuğla, mobilya, un, çırçır, konserve, bisküvi, yağ, meyve ve sebze fabrika ve atelyeleridir.
Antalya’nın enerji ihtiyacının mühim bir kısmı (150 milyon kw/s) Kepez hidroelektrik santralinden karşılanır. Belediyenin de enerji santralı vardır.
Antalya ulaşım bakımından en yoğun ilimizdir. İstanbul, İzmir ve Ankara’dan ve diğer büyük şehirlerden Antalya’ya devamlı otobüs seferleri yapılmaktadır. Antalya’yı, bu şehirlere bağlayan yollar muntazamdır. Antalya ile ilçelerinin karayolları düzgündür. Antalya limanına her tonajda gemi yanaşır. Bu liman, aynı zamanda ihracat ve ithalatta mühim bir yer tutar. Ayrıca Alanya, Fenike ve Kaş iskeleleri her mevsim bağlantılıdır. Antalya Havaalanı yılda 300 bin yolcu kapasitelidir. Bu oran 2,5 milyon yolcu kapasitesine çıkarılmak için çalışmalar sürdürülmektedir.
Folklor, örf ve adetlerde Türkmen ve Göçmen yörüklerinin tesiri büyüktür. Çadır, heybe ve kilimin bölgede büyük yeri vardır. Halk müziğinde bozlak, koşma ve ağıt ağır basar. Halk oyunları olarak; Teke zortlaması, Herdem oyunu, Zehir oyunu meşhurdur. Herdem oyununu kadınlar oynar. Bu yörenin kendine has mahalli kıyafet ve yemekleri vardır.
Meşhur yemekleri: Arap aşı, külle, domates civesi, laba, tandır kebabı, hibeş, turunç ve patlıcan reçeli, güleviz, saç kavurma ile ayrandır.
Ahi teşkilatı bu vilayette büyük iz bırakmıştır.
İlçeleri: Antalya’nın biri merkez olmak üzere on beş ilçesi vardır.
Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 448.773 olup, 378.208?i ilçe merkezinde, 70.565?i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 12, Aksu bucağına bağlı 21, Çakırlar bucağına bağlı 12, Dağ bucağına bağlı 2, Döşemealtı bucağına bağlı 22 köyü vardır.
İlçe toprakları genelde ovalıktır. Batısında Beydağları yer alır. Antalya Ovasını Aksu Çayı ve kolları sular. Kıyı ovasının ardından Batı Toroslar yükselir. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri: Bugday, arpa, mısır, baklagiller, pamuk, susam, turunçgiller, meyva ve sebzedir. Seracılık yaygındır. Turizm ve sanayi ilçe ekonomisinde önemli yer tutar. Dokuma, yağ, un, konserve, süt fabrikaları ve Ferrokrom işletmesi başlıca sanayii kuruluşlarıdır. İlçe merkezi, Antalya Ovasında, Körfezin yaptığı yarım ay şeklindeki girinti kısmının en yüksek noktasında kurulmuştur.
Akseki: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 30.229 olup, 11.023?ü ilçe merkezinde 19.206’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 16, Cevizli bucağına bağlı 11, Geriş bucağına bağlı 13, Güzelsu bucağına bağlı 5 köyü vardır. Taşeli platosunda yer alan ilçe toprakları genelde dağlıktır. Kuzeyinde Orta Toroslar, güneydoğusunda Geyik dağları yer alır. Toroslardan doğan Manavgat Çayı ilçe topraklarının orta kesimindeki dar bir vadiden akar. Ekonomisi hayvancılık ve ticarete dayanır. Ekime müsait arazisi azdır. Üzüm, incir, peynir, tereyağı ve bal başlıca gelir kaynağıdır. Ormancılık ve el sanatları da gelişmiştir. Yörede üretilen nergis soğanı ihraç edilir. İlçe merkezi Antalya-Konya karayolu üzerindedir. İl merkezine
Alanya: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 129.106 olup, 52.460?ı ilçe merkezinde, 76.646’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 47, Demirtaş bucağına bağlı 19 köyü vardır. Yüzölçümü 1545 km2 olup, nüfus yoğunluğu 84?tür. İlçe toprakları kıyıda yer alan ova ile bunun gerisinde yükselen dağlardan müteşekkildir. Ortalama 40 km2 genişliğindeki ova, dağlardan kaynaklanan Oba ve Dim çaylarının getirdiği alüvyonlardan meydana gelmiştir. Kuzey kesimde Geyik Dağları yer alır. Ekonomisi tarım ve turizme dayalıdır. Alanya ovasında başta turunçgiller olmak üzere pamuk ve muz yetiştirilir. Seracılık yaygındır. Tabii güzellikleri ve tarihi eserler yönünden zengin olan ilçede turizm önemli gelir kaynağıdır. Özellikle motelcilik ve kıyı pansiyonculuğu yapılır. İlçe merkezi deniz kıyısında, Antalya-Mersin karayolu üzerindedir. En önemli tarihi eseri olan Alanya kalesi Kanderi burnu üzerindedir. İlçe 1471?de Fatih Sultan Mehmet devrinde, Gedik Ahmed Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Selçuklu sultanlarının kışlık başkenti olan ilçeye, Alanya kalesini yaptıran Alaeddin Keykubad’a izafeten “Alaiye” ismi verilmiş, daha sonra bu isim Alanya halini almıştır. İl merkezine
Elmalı: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 35.324 olup, 12.384?ü ilçe merkezinde 22.940?ı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 31, Akçay bucağına bağlı 10, Gölova bucağına bağlı 7 köyü vardır. Yüzölçümü 1594 km2 olup, nüfus yoğunluğu 22?dir. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Güneybatısındaki Akdağ, güneyinde Susuz ve Kohu dağları, doğusunda Beydağları yer alır. Bu dağların ortasında Elmalı Ovası yer alır. Bu ovada Karagül sazlığı ve Avlan Gölü vardır. Dağlar ormanlarla kaplıdır. Ormanlarda Katranağacı olarak bilinen Lübnan sediri yaygındır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, nohut, şekerpancarı olup, az miktarda yulaf, fasulye ve ayçiçeği de yetiştirilir. Meyvecilik gelişmiş olup, en çok üretilen meyve elmadır. Hayvancılık ekonomik açıdan önemlidir. En çok kıl keçisi, koyun ve inek beslenir. İlçe merkezi Elmalı Dağının güney eteklerinde kurulmuştur. Korkuteli-Finike yolu ilçe, merkezinin doğu kıyısından geçer. İl merkezine
Finike: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 34.576 olup, 6.700?ü ilçe merkezinde 27.876’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 15 köyü vardır. Yüzölçümü 655 km2 olup, nüfus yoğunluğu 53?tür.
İlçe toprakları kıyıda yer alan ova ile bunun gerisinde yükselen dağlardan müteşekkildir. Kuzeyinde Kohu Dağı, kuzeydoğu ve doğuda Beydağları, orta kesimde Alacadağ yer alır. Alacadağın etekleri ormanlarla kaplıdır. Finike Ovası, küçük akarsuların taşıdığı alüvyonlu toprakların birikmesi ile meydana gelmiştir. Ovayı Başgöz ile Alakır çayları sular. Ekonomisi tarıma dayalıdır. En çok turunçgil ve sebze yetiştiriciliği yapılır. İlçe portakalı ile meşhurdur. Seracılık çok gelişmiştir. Ayrıca az miktarda buğday, arpa ve elma yetiştirilir. Finike Körfezi kıyıları turizm yönünde gelişmektedir. İlçe merkezi deniz kıyısında kurulmuştur. Gelişmemiş bir yerleşim merkezidir. Antalya-Fethiye sahil yolu ilçeden geçer. İl merkezine
Gazipaşa: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 40.840 olup, 13.697’si ilçe merkezinde 27.143?ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 38 köyü vardır. Yüzölçümü 931 km2 olup, nüfus yoğunluğu 44?tür. İlçe toprakları Taşeli platosunun güneyinde yer alır. Kıyıda küçük bir ova ve hemen arkasından yükselen dağlık alan ve platolardan meydana gelir. Dağlar ormanlarla kaplı olup, yüksek düzlükler ise step görünümündedir. Ova, akarsuların taşıdığı alüvyonlu toprakların kıyıdaki bir koyu doldurması ile meydana gelmiştir. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri muz, turfanda sebze, pamuk, turunçgiller, yer fıstığı, üzüm ve elmadır. İç kesimlerde hayvancılık ve ormancılık başlıca ekonomik uğraştır. Kıyı kesiminde, küçük çapta yapılan balıkçılık ve turizm geçim kaynaklarındandır. İlçe topraklarında bazit ve kuvarsit yatakları vardır. İlçe merkezi deniz kıyısında Antalya-Mersin karayolu üzerinde kurulmuştur. İl merkezine
Gündoğmuş: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 20.409 olup, 4.554?ü ilçe merkezinde 15.855?i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 14, Güzelbağ bucağına bağlı 11, Köprülü bucağına bağlı 10 köyü vardır. Yüzölçümü 1323 km2 olup, nüfus yoğunluğu 15?tir.
İlçe toprakları genelde dağlıktır. Kuzey, kuzeydoğu ve doğusunda Batı Torosların kolu olan Geyik Dağları yer alır. Bu dağlardan kaynaklanan Alara çayı vadisinde yer yer düzlükler vardır. Dağlar ormanlarla kaplıdır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünü buğday olup, ayrıca az miktarda arpa, antep fıstığı elma, pamuk, baklagil ve turunçgil yetiştirilir. Hayvancılık ekonomide önemli yer tutar. En çok kıl keçisi ve koyun beslenir. Toros yaylalarında Meracılık yöntemiyle yapılan hayvancılıktan peynir, süt, tereyağ, kıl ve deri elde edilir. El san’atlarından kilim, heybe, çadır ve çuval dokumacılığı yapılır. İlçe topraklarında aliminyum, barit ve zımparataşı yatakları vardır. Büyük bir köy görünümünde olan ilçe il merkezine
İbradı: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 17.126 olup, 4.215?i ilçe merkezinde 12.911?i köylerde yaşamaktadır. Manavgat’ın bazı köylerini de sınırları içinde alarak 1990?da ilçe oldu. Eski ismi Aydınkent’tir. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Kuzeyinde Şeytan Dağı yer alır. Manavgat Çayı ilçe topraklarını sular. Dağlar ormanlarla kaplıdır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Tarıma müsait alanlar azdır. Tereyağı, bal, peynir, üzüm, incir başlıca gelir kaynağıdır. Ormancılık ve el sanatları gelişmiştir. İlçe merkezi Şeytan dağı eteklerinde kurulmuştur.
Kale: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 20.656 olup, 13.973?ü ilçe merkezinde 6.863?ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 9 köyü vardır. Teke yarımadasının güney bölümünde yer alan ilçe topraklarının kuzeyinde Beydağları yer alır. Dar olan kıyı kesiminde ise Derme Ovası yer alır. Derme Ovası, Derme Çayının taşıdığı alüvyonlu toprakların birikmesi ile meydana gemiştir. İlçe topraklarının diğer kısımları genelde platoluktur. Dağlar gür ormanlarla kaplıdır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri portakal, elma ve buğdaydır. Seracılık yaygın şekilde yapılmaktadır. Dağ köylerinde ormancılık başlıca gelir kaynağıdır. İlçe merkezi, Derme Çayının denize karıştığı yerde kurulmuştur. Antalya-Muğla karayolu ilçe merkezinden geçer. Kaş ilçesine bağlı bir bucakken, 19 Haziran 1987?de 3392 sayılı kanunla ilçe oldu.
Kaş: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 40.469 olup, 4560?ı ilçe merkezinde 35.909?u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 33, Kalkan bucağına bağlı 16 köyü vardır.
Teke Yarımadasının güney bölümünde yer alan ilçe topraklarının, kuzeybatısında Akdağ Muğla ile tabii sınırı çizer. Dar olan kıyı kesimin batısında Eşen Ovası yer alır. Eşen Ovası ise Kocaçayın (Eşen Çayı) taşıdığı alüvyonlu toprakların birikmesi ile meydana gelmiştir. İlçe topraklarının diğer bölümleri genelde akarsularla engebelenen bir platodur. Dağlar kızılçam, sedir, ardıç ve karaçam ormanları ile kaplıdır.
Ekonomisi tarım ve turizme dayanır. Başlıca tarım ürünleri portakal, elma, buğday olup ayrıca arpa, ciğit ve pamuk da yetiştirilir. Kıyı kesimlerde seracılık yaygındır. Dağ köylerinde ormancılık önemli geçim kaynağıdır. İlçe yat turizmi bakımından önemli kıyılarımızdan olup, Kalhan’da bir yat limanı vardır. İlçe merkezi Teke Yarımadasının güneyinde bir koyun kıyısında kurulmuştur. Eskiden ilçe merkezi Demre Çayı vadisindeki Kasaba ovasının kıyısındaydı. Andifli ise, Kaş kasabasının limanı idi. Cumhuriyetten sonra iskele önem kazanınca ilçe merkezi buraya taşınarak, Andifli’nin ismi Kaş o