Hit (5719) Ş-6

Amasya

Diğer Adları : Hakmiş [Khakm(p)is], Amasseia, Amaciac (Amasia), Amasiyye, Şehr-i Haraşna Ülke : Türkiye
Kurucusu : Kuruluş Tar : M.Ö. 5500
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2008-12-26 Güncelleyen : /2014-01-06

Amasya

Hitit belgelerine göre Amasya’nın bilinen ilk adının Hakmiş [Khakm(p)is] olduğu sanılmaktadır. Bu ismin Perslerin Amasya’yı fethine kadar devam ettiği değerlendirilmektedir. Amasya’nın Mitridates Krallığı Dönemi'ndeki adı “Amasseia” dır. Özellikle M. Ö. II. yüzyıldan itibaren darp edilen Amasya şehir sikkelerinde AMASSEİA ibaresi açıkça görülmektedir. Zaten coğrafyacı Strabon’da Amasya için Amaseia sözcüğünü kullanmaktadır. Amaseia sözcüğü, “Ana” anlamına gelen ve özellikle “Ana Tanrıça” yı kasteden ‘Ama’ ve onun çeşitlemesi olan ‘Mâ’ ibaresi ile bağlantılıdır. Bundan hareketle denilebilir ki Amaseia “Ana Tanrıça Mâ’nın şehri” anlamına gelmektedir. Ana Tanrıça Mâ, Perslerin Anadolu’yu fethinden sonra tapımı yaygınlaşan doğu kökenli bir tanrıçadır. Aynı zamanda bu tanrıça Mitridates ve Kapadokya’nın yerel tanrıçasıdır. Amaseia sözcüğü de Persler zamanındaki asıl söyleniş şeklinin Hellen ağzına uydurulmuş biçimidir.

Roma döneminde Amaseia adı fazla bir değişikliğe uğramadan Amaciac (Amasia) olarak kullanılmıştır. Örneğin, İmparator Septımıus Severus, Caracalla ve Severus Alexander döneminde darp edilmiş Amasya şehir sikkelerinde Amaciac adını görmekteyiz. Bizans Devri'nde de Amasia adının değişmeden devam ettiği bilinmektedir. Amasya’nın adı Danişmendliler zamanında ise bazen Amasiyye, bazen de Şehr-i Haraşna olarak anılmıştır. Selçuklu, İlhanlı, Beylikler ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Amasya adı herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir.

Yapılan arkeolojik araştırma ve bulgulara göre Amasya'da ilk yerleşme M.Ö. 5500 yıllarında başlayıp Hitit, Frig, Kimmer, İskit, Lidya, Pers, Hellenistik - Pontus, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerinde de kesintisiz olarak devam etmiştir.

Bu dönemlerin arkeolojik yerleşim yerlerine ait kalıntılar halen mevcuttur. Amasya merkezinde uygarlıklarından derin izler bırakan Pontuslar'ın (M.Ö.333 - M.Ö.26) Krallarının ölümünden sonra kayalara oymak suretiyle yaptıkları Kral Kaya Mezarları, bu gün bile ilimizin anıtsal eserleri arasında yer almaktadır. M.Ö. 26 - M.S. 395 tarihleri arasında Roma egemenliğine geçen ilimiz ve çevresinde bu uygarlığa ait su kanalları, kaleler köprüler vb. eserlerden bazıları günümüze kadar gelebilmiştir.

700 yıl Bizans egemenliğinde kalan Amasya'yı 1071 yılında Anadolu'ya giren Alparslan'ın komutanlarından Melik Ahmet Danişment Gazi 1075 yılında fethederek burada ilk Türk Egemenliğini kurmuştur. Bundan sonra Amasya'da Selçuklu egemenliği görülmektedir. Bu dönemde yaşamış olan vali ve emirler yaptırdıkları medrese, cami, türbe gibi eserlerle kentimizi Anadolu'nun en büyük kültür merkezi durumuna getirmişlerdir. Selçuklular 1243'deki Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilmiştir. 1246 yılında başlayan Moğol istilasında, ilk Amasya Valiliği Seyfettin Torumtay'a verilmiştir. İran'da kurulan İlhanlılar, 1265'te Anadolu'yu hakimiyetleri altına alarak, yönetime el koymuş ve kendisine bağlamışlardır. Kentimizde yaşamış bazı İlhanlı şahsiyetlerinin mumyaları halen müzemizde teşhir edilmektedir.


1341 yılından sonra Uygur Türklerinden Ertana Beyliği'nin hakimiyeti görülmektedir. 1386 yılında Şehzade Yıldırım Bayezid Amasya'yı Osmanlı topraklarına katmıştır. 1402'de Osmanlı birliğinin bozulmasına sebep olan ve Timur'un zaferi ile sonuçlanan Ankara Savaşı, Osmanlılardaki kargaşayı, Şehzadeler arasında mücadeleye dönüşmüştür. Amasya Valisi Çelebi Mehmet duruma hakim olarak ikinci defa Osmanlı birliğini sağlamıştır. Amasya; Osmanlı padişah ve şehzadelerinin gösterdikleri özel ilgi nedeniyle, "Şehzadeler Şehri" olarak ün yapmıştır. Şehzade Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmet, Şehzade Murat (II) (1404 yılında Amasya'da doğmuştur.), Şehzade Ahmet Çelebi, Şehzade Mehmet (II), Şehzade Alâeddin, Şehzade Bayezid (II) (oğlu Yavuz Sultan Selim Han 1470 yılında Amasya Sarayında doğmuştur.), Şehzade Ahmet, Şehzade Murat, Şehzade Mustafa, Şehzade Bayezid ve Şehzade Murad (III) çeşitli tarihlerde Amasya'da Valilik Yapmışlardır. Bu dönemde birçok âlim ve ulema yetişmiş, saray, çeşme, medrese, cami, türbe v.b. gibi kalıcı eserlerle kentimiz bir kültür merkezi olarak tarihteki yerini almıştır. Bu eserler günümüze kadar gelerek geçmişe ışık tutmaya devam etmektedir. Tarihin akışı içerisinde önemli roller üstlenen Amasya Kurtuluş Savaşı sırasında yine ön plana çıkmıştır.

19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da başlayan Milli Mücadele'nin ilk adımı, 12 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan "Amasya Tamimi" ile "Milletin İstiklâlini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır" denilerek Milli Mücadele burada fiiliyata geçirilmiştir. Bu itibarla, Amasya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.

Amasya ili; Orta Karadeniz Bölümünün iç kısmında yer almaktadır. Doğudan Tokat, güneyden Tokat ve Yozgat, batıdan Çorum, kuzeyden Samsun illeri ile çevrilidir. İlin tek Doğal Gölü, Taşova ilçesi sınırlar içindeki Borabay Gölü'dür. Gölü çevreleyen Orman,-çevreye apayrı bir güzellik ve görünüm verir.

Yerşekilleri:

Başlıca dağlarının yüksekliği; Akdağ 2062m. Tavşan Dağı 1200m., İngöl Dağı 1884 m., Kosacık Tepesi 1200m. Kırklar Dağı 1910m., Karaman ve Lokman Dağı 800m., Ferhat Dağı 780m., 'dir.

Ovalar: Amasya, Yeşilırmak kolları, sulama amaçlı gölet ve barajları ile sulanan verimli ovalara sahiptir. Bunlardan başlıcaları şunlardır: Geldingen, Suluova, Merzifon, Gümüşhacıköy.


Akarsular: Amasya'nın en önemli akarsuyu Yeşilırmak'tır. Sivas'ın Köse Dağı'ndan doğar, İl arazisine güneyden girerek Kayabaşı mevkiinden 256 km. uzunluğundaki Yozgat topraklarından doğan Çekerek Çayı ile birleşir. Amasya'nın içinden geçerek Ladik Gölü'nden çıkan Ters akan çayı'nı alarak Samsun topraklarından Çarşamba'dan Karadeniz'e dökülür.

Göller: İlin en önemli gölü il merkezine 63 km uzaklıkta Taşova ilçesi Gölbeyli beldesine 1050 m. Rakımlı bir set gölü olan Borabay Gölü, 900x300m. alan ve 30m. derinliğine sahiptir. Tabiat harikası olan bu gölün etrafında dinlenme tesisleri bulunmaktadır.


Baraj ve Baraj Gölleri: Amasya İl sınırlarında büyük baraj yoktur. Ancak gölet ve sulama amaçlıları şunlardır:
Merkez : Ortaköy, Doğantepe, Bağlıca
Gümüşhacıköy : Çiftli, İmirler, Ayvalı
Hamamözü : Yeniköy
Merzifon : Ortaova, Çatalkaya, Alişar, Çobanören, Hırka, Kayadüzü, 100. Yıl, Çayırözü, Diphacı, Uzunyazı, Yeşilören, Şeyhyeni, Çavundur, Sarıbuğday, Paşa
Suluova : Kolay I, Kolay II, Oğulbağ, Bayırlı, Yedikır
Taşova : Uluköy, Kızgüldüren ve Kırkharman

İlde başlıca ekonomik faaliyet alanının tarım sektörü olması ve geçimin bu sektörden sağlanmasının yanı sıra ticaret de bu tarımsal ürünlerin alım-satımı ile ilgili olarak yapılmaktadır.
Tahılların yanı sıra, özellikle şekerpancarı, sebze ve meyve, ticarete konu olan tarımsal ürünleri oluşturmaktadır. İl dahilindeki köyler bağlı oldukları ilçelerle yoğun ticari ilişkide bulunmakta olup Samsun-Ankara ve İstanbul, Amasya’nın en çok ticari ilişkide bulunduğu iller durumundadır ve bu iller, Amasya’nın tarımsal potansiyeli için önemli pazarları meydana getirmektedir.
Tokat-Çorum-Kayseri-Malatya gibi çevre illerin, Karadeniz ile bağlantısını sağlayan Amasya ilinde ticaret; bu komşu iller ve ilçelerle de sürmekte olup, özellikle Suluova Şeker Fabrikası için şekerpancarı üretimi yapan Samsun’un Havza, Ladik, Kavak, Vezirköprü; Çorum’un Merkez, Osmancık, Mecitözü ilçeleri bu kapsamda değerlendirilebilirler.

reasons married men cheat how to cheat with a married woman want my wife to cheat