Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : 19.Yüzyıl | E-Posta : |
D.Yeri : Kastamonu/Küre/Elmalı Tekkeye Köyü | D.Tarihi : 1874 |
Ö.Yeri : İnebolu | Ö.Tarihi : 1.061.928 |
Görevi : Müderris,Müftü | Uzm.Alanı : Müftü |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : Osmanlıca, Türkçe | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : Aybike Şeker/2008-08-14 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Ahmet Hamdi Efendi
(İnebolu Müftüsü)
1874 (1290)'te Kastamonu-Küre Kazası'nın Elmalı tekkeye Köyü'nde doğdu.
Müderris Hacı Salih Efendi'nin oğludur.
İlk ve orta öğrenimini İnebolu Sibyan Mektebi ve Rüştiyesi'nde tamamladı (4 Temmuz 1887).
Bir süre İnebolu Hamidiye Medresesi'ne devam ederek babasının derslerine katıldı.
1892 yılında İstanbul'a gitti.
Orada Ayasofya Dersiamlarından Şeyh Abdülkadir Raşit Efendi'nin derslerine devam etti.
Eylül 1899'da müderrislik icazetini aldı.
Babasının vefatı üzerine onun yerine Hamidiye Medresesi'ne müderris tayin edildi (1 Mayıs 1900).
Girdiği imtihanda başarı göstererek 8 Ekim 1902'de "İbtidai-i Hariç", 14 Ekim 1908'de "İbtidai-i Dâhil" unvanlarını alarak, "Sahn Müderrisliği"ne kadar yükseldi (1).
Ahmet Hamdi Efendi, Hamidiye Medresesi Müderrisi iken,
4 Ekim 1906'da İnebolu Müftülüğü'ne tayin edildi (2).
Ahmet Hamdi Efendi, Milli Mücadele'nin ilk günlerinde milli harekâta katılan din adamlarındandır.
Dava arkadaşları ile birlikte İnebolu'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasına yardımcı oldu ve Başkanlığına seçildi (3).
Ayrıca İnebolu ve çevresinde Milli Mücadele'nin hedef ve amaçları konusunda halkı aydınlattı.
Kuva-yı Milliye'nin personel, silah ve cephane bakımından ikmalinde görev aldı.
Görgü tanıklarından Nurettin Peker, hatıratında Müftü Ahmet Hamdi Efendi'nin çalışmalarından şöyle söz eder:
"... 1 Haziran 1921 günü camide Müftü Ahmet Hamdi Efendi, her Cuma namazından sonra yaptığı gibi bugün de Çarşamba olduğu halde öğle namazından sonra kürsüde Kuva-yı Milliye'yi övüyor, iskeleye gelen silâh ve cephaneleri boşaltmanın, taşımanın sevabından bahs ile vaaz ediyordu...
Müftü (Ahmet) Hamdi kürsüden yüksek sesle "Ey ahali çarşıyı kapayın, camileri kapayın, haydi peşime düşün" deyip camiden cübbesiz fırlayınca camilerden, dükkânlardan çıkan halkın koşuştuğu, dükkân, kahve, mağaza kepenklerinin bir gürültü sağanağı halinde kapandığı, hastası, sağlamı, eli ayağı tutanın müftünün peşine düşerek tekbirler ve tehlillerle yalıya yürüdüğü görüldü.
(Müftü Ahmet) Hamdi Efendi ile ihtiyar kayıkçılar, kâhyalar, dükkâncılar yanaklarından sakallarından terler akarak çalışıyorlar, peş peşe karınca gibi taşınıyor, sandıklar, denkler omuzdan omuza uçuyor ve bu ateşli iman ve milli gayretle vapurlar, kayıklar, yalılar boşalıyordu.
Bu mucizeyi seyreden subaylar, kumandanlar, memurlar, İstanbul'dan gelmiş yerli yabancı yolcular, Türk Milletinde bu yurtseverlik oldukça dipdiri ayakta duracağına inanıyorlar ve yabancılar fotoğrafla resim çekerlerken Türkler de gözyaşları ile yardıma katışıyorlardı..." (4)
Müftü Ahmet Hamdi Efendi, 22 Nisan 1920'de Ankara Fetvası'nı da tasdik ederek hizmetlerini bütün millete duyurmuş oluyordu (5).
1 Haziran 1928tarihinde ve İnebolu Müftüsü iken vefat etmiştir (6).