Yazar Adı : Yaşar Kaplan | İlim Dalı : Araştırma |
Konusu : | Dili : Türkçe |
Özelliği : Akaid | Makale Türü : |
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2019-02-03 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Ehl-i Sünnet Tetkikleri Soruları (10 soru)
SORU 1: Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat tabiri ne anlama gelmektedir; kaynaklarda nasıl tanımlanmaktadır ve günümüzde nasıl anlaşılmaktadır? Görebildiğiniz kadarıyla, bu tabirin ilk zamanlardaki kullanımıyla son zamanlardaki kullanımı arasında bir farklılık meydana gelmiş midir yoksa günümüze hiç bir değişikliğe uğramadan mı ulaşmıştır?
SORU 2 : Ehli Sünnet tabiri hangi ortamda ve nasıl doğmuştur? Bu tabir, ilk kez ne aman ve kimler tarafından kullanılmıştır? Ehli Sünnet tarihteki ilk temsilcileri kimlerdir?
SORU 3: Ehl-i Sünnet tabirine neden ihtiyaç duyulmuştur ve bu tabirle çizilen çerçevenin mahiyeti nedir? Yani bu tabirle nelere sahip çıkılmak ve nelerden kaçınılmak istenmektedir?
SORU 4: Ehl-i Sünnet denildiğinde sadece itikadı bir farklılığa mı, yoksa sadece ameli bir farklılığa mı işaret edilmektedir? Buna göre, itikad yönünden Ehl-i Sünnet dışında görülen ve Bid'at Ehli ya da sapık sayılan bir fırkanın amel yönünden 'Dört Hak Mezhep' arasında gösterilmesi, ya da Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat Mezheplerden olmadığı halde 'hak' kabul edilebilecek bir beşinci, bir altıncı mezhebin varlığından sözedilmesi mümkün müdür? Amel bakımından 'Dört Hak Mezhep' diye anılan mezheplerin hepsi de itikad yönünden Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat mezheplerden midir?
SORU 5 : Ehl-i Sünnet denildiğinde akla gelen belli-başlı akımlar (fırkalar veya mezhepler) hangileridir? Bu Ehl-i Sünnet mezhepler, Kur'an-ı Kerim dışındaki şer'i delillerde ve fıkhî kaynaklarda (örneğin Hadîs kaynaklarında) ittifak halinde midirler? Değillerse bu durumu kısaca nasıl açıklayabilirsiniz?
SORU 6 : Meseleye bir de bireyler açısından bakacak olursak, bir kimsenin müslüman kabul edilebilmesi için mutlaka Ehl-i Sünnet mi olması gerekmektedir? Ehl-i Sünnet olmadan da müslüman olunabilinir mi, yoksa Ehl-i Sünnet dış m da kalanlar kesinlikle sapık ve Bid'at Ehli olarak mı nitelenir? Bu sapıklık ve Bid'at Ehli olmak küfürde olmak anlamına mı gelmektedir? Bir de şu: Ehl-i Sünnet olduğu halde müslüman kabul edilemiyecek kişiler ya da fırkalar bulunabilir mi?
SORU 7: Ehl-i Sünnet anlayışına göre, bir fırkanın ya da kişinin sapık kabul edilmesinin bellibaşlı temel şartlan nelerdir ve bu şartlarda kişilere ya da çağlara göre, değişen durumlara göre bir değişiklik olabilir mi? Yoksa bu şartlar kayıtsız şartsız her zamanda ve her yerde geçerli şeyler midir?
SORU 8 : Günümüz dünyasında İslami bir yönetime kesin olarak hayır diyen ve her vesileyle karşı çıkan taguti düzenler, Ehli Sünnet itikadına sahip çıkmakta, daha doğrusu sahip çıkar görenmektedirler. Acaba sizce bu taguti düzenler Ehli Sünnet'in koruyuculuğu rolünü oynamaktan ne ummaktadırlar? Hem sonra niçin bu tağuti düzenler, gösteriş icabı da olsa, İslam'daki başka akımlara değil de Ehli Sünnet anlayı şna sahip çıkıyor görünmektedirler? Bu sahiplenişi, Ehli Sünnet anlayışnın pasifliğine, uzlaşmacılığına yormak doğru olurmu? Buna bağh olarak, Ehli Sünnet me iıeplerde 'İslami Hükümet' anlayışı imandan bir diz sayılır ını; sayılmazsa, bun w bir noksanlık olduğu ve tağuti düzenlerin Ehli Sünnet'e ilgi duy iyor görünmelerinin buradan kaynaklandığı söylenebilir mi?
SORU 9: Ehl-i Sünnet anlayışının, tarih içerisinde Ehl-i Sünnet âlimlerce eleştirildiği olmuş mudur hiç, veya sizce bir Ehl-i Sünnet eleştirisi'nden sözetmek mümkün mü» dür? Mümkün değilse, neden mümkün olmadığını, mümkünse, bu eleştirinin hangi noktalardan başlatılabileceğini gerekçeli olarak açıklar mısınız?
SORU 10 : Ehl-i Sünnet anlayışının günümüzdeki uygulamasına bakarak, bugün hakkıyla temsil edilip edilmediğine veya gereği gibi anlaşılıp anlaşılmadığına değinir misiniz? Bu bağlamda, Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat anlayışının tam anlamıyla kavranabilmesi için hangi kaynaklara başvurulması gerekmektedir? Bu kaynakların tümü de Ehli Sünnet âlimlerince ittifakla kabul edilmiş kaynaklar mıdır?