Hit (492) Y-4582

Mehmet İhsan Efendi (Yozgatlı )

Künyesi : Lakabı :
Tabakası : E-Posta :
D.Yeri : Yozgat D.Tarihi : 1902
Ö.Yeri : Kahire Ö.Tarihi :
Görevi : Müderris Uzm.Alanı :
Görev Aldığı Kurumlar : Mezuniyet :
Bildiği Diller : Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak :
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2014-07-23 Güncelleyen : /0000-00-00

Yozgatlı Mehmet İhsan Efendi

1902 yılında Yozgat'ta doğdu.
Babası, Ağvanlı (Ayan) oğullarından Molla Mehmed oğlu Hacı Abdülaziz Efendi, annesi, Sultan Abdülmecid döneminde Yozgat'a yerleşen ve padi­şahın büyük iltifatına mazhar olan Şeyh Tayyib'in kızı Fatma Hanım'dır.
İlk eğiti­mini amcası Abdürrezzak Efendi'den al­dı.
İbtidâî ve idâdî mekteplerinden me­zun olduktan sonra bir süre Yozgat'taki Mekteb-i Sultânî'de ve medreselerde oku­du.
Dârü'l-hilâfetü'l-aliyye medresesinin birinci devresini (İbtidâ-i hâriç) Yozgat'ta bitirip ikinci devresine (İbtidâ-i dâhil) de­vam ederken dönemin ileri gelen âlimle­rinden de özel eğitim gördü.
Yozgat müf­tüsü Mehmed Hulusi'den (Akyol) ulûm-ı Arabiyye, mantık, hikmet, fıkıh, hadis ve tefsir; Ömer Lutfi GÖkçezâde'den ferâiz okudu; bunların yanında Dersiam Dedik-hasanlı Mehmed Şâkir Efendi'den de ica­zet aldı.
Arapça, Farsça ve Fransızca öğ­rendi. Yozgat'ta ilim tahsilinde daha ileri seviyeye gidemeyeceğini görünce önce İstanbul'a, oradan Kahire'ye gitti (1924).

Kahire'de Ezher Üniversitesi'ne devam et­ti; ayrıca devrin âlimlerinin klasik tarzda yürüttükleri derslere katılarak muhaddis Muhammed Habîbullah eş-Şinkitî'den ha­dis, Mısır'ın eski müftüsü Muhammed Bahît el-Mutîiden fıkıh, Seyyid Ali el-Mersafi'den Arap dili ve edebiyatı, dostu M. Zâhid Kevserî'den hadis okuyarak icazet aldı.
Yabancı âlim adaylarının alındığı im­tihanlara girmeyip yerli Öğrencilerin bü­yük rekabet gerektiren imtihanını tercih ederek üniversiteden âlimiyye derecesiy­le ve ikincilikle mezun oldu (1937).

I. Mahmud tarafından Kahire'de inşa edilen Sultan Mahmud Medresesi'nde 1937-1959 yıllan arasında müderrislik ve müdürlük yaptı;
Türkiye, Balkanlar, Afri­ka ve Güneydoğu Asya'dan gelen birçok talebe yetiştirdi.
Bunlar arasında İsmail Ezherli, Ali Yakup Cenkçiler, Mustafa Runyun, Ali Ulvi Kurucu, M. Emin Saraç, Os­man Saraç, Ömer Biçer. Ali İhsan Okur, Abdülkadir Şener ve Ali Özek gibi isimler zikredilebilir.
Mehmed İhsan Efendi, 1935-1952 yıllarında kralın mütercimi ve Âbidîn Kraliyet Sarayı'nın Türk arşivi ba­şuzmanı olarak çalıştı. Bu sırada Kral Fuâd'ın kendisine "beylik" rütbesini tevcihi­ni kabul etmedi.
1951'de Kahire'nin mo­dern ikinci üniversitesi olan Aynişems Üniversitesi'nin Edebiyat Fakültesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Kürsüsü'nü kurdu ve ölümüne kadar kürsünün başında bu­lundu.
Bu arada Dârü'l-kütübi'l-Mısriyye'-deki Türkçe yazma ve basma eserlerin fihrist ve kataloglarının hazırlanmasını sağladı (1955-1961).
Yozgat mebuslarının teşebbüsüyle Demokrat Parti iktidarı za­manında kendisine Diyanet İşleri başkan­lığı görevi teklif edildiyse de bunu kabul etmedi.
1960'ta Kahire'de bütün İsiâm dünyasının tanınmış âlimlerinin katılımıyla oluşan el-Meclisü'l-a'lâ li'ş-şuûni'l-İslâmiyye'ye üye seçilmesinden bir süre son­ra 15 Haziran 1961 'de vefat etti.
Mezarı Kahire'de Gafîr Kabristanı'ndadır.

1938 yılında Kahire'de Rodos adası Türk eşra­fından olan Hacıoğlu ailesinden Seniye Hanımla evlenen Mehmed İhsan Efendİ'nin Yahya ve Hümam adlı çocukları küçük yaşta vefat etmiştir. En küçük oğlu Ekmeleddin İhsanoğlu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)Genel Sekreterliğini yapmıştır.

Şöhret ve servet hırsından uzak, vakur ve mütevazı şahsiyetiyle çevresinde ve ilim dünyasında büyük saygı gören Meh­med İhsan Efendi ile Mısır'a beraber git­tiği Mehmed Akif Ersoy arasında yakın bir dostluk oluşmuştur. Mehmed Akif, Mısır'da kaldığı süre içinde Mehmed İh­san Efendi ile görüşmüş ve zamanının ço­ğunu onun Ezher'in karşısında bulunan Mehmed Bey Medresesi'ndeki odasında geçirmiştir.

Kur'an mealini hazırlarken çalışmalarının son şeklini Mehmed İhsan Efendi ile birlikte gözden geçirmiş ve 1936 yılında Türkiye'ye gelirken, "Dönebilirsem üzerinde yeniden çalışıp neşre­deriz; dönemezsem yakarsın" diyerek me­ali kendisine emanet etmiştir.

Mehmed İhsan Efendi vefatına kadar kimseye ver­mediği meali yakmamış, kendi el yazısı ile ikinci bir nüshasını çıkarmıştır. Ölümün­den kısa bir süre önce meali yazdığı def­terlerin yer aldığı çekmeceyi oğluna gös­tererek vefatından sonra defterleri yak­masını istemiştir.

Mehmed İhsan Efendi, bu tavrıyla muhtemelen hem Mehmed Âkifin vasiyetini yerine getirmeyi hem de yakma işini başkalarına havale ederek eseri kurtarmayı arzulamıştır.

Ancak Şey­hülislâm Mustafa Sabri Efendi'nin oğlu İbrahim Bey'in ısrarı üzerine mealin her iki nüshası da yakılmıştır.

Mehmed İhsan Efendi'nin İslâmî ilim­lerle ilgili takrirleri, Türk dili ve edebiyatı hakkında üniversitede verdiği derslerin notlan ve Sinan Paşa'nın Tazarru'nâme ve Nasihatnâme'si üzerinde yaptığı ça­lışmalar henüz basılmamıştır.
Dostu Ali Himmet Berki'nin kaleme aldığı Büyük Türk Hükümdarı İstanbul Fatihi Sul­tan Mehmed Han ve Adalet Hayalı adlı eserini Arapça'ya tercüme etmiştir.

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort