Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : | E-Posta : |
D.Yeri : 1873 | D.Tarihi : |
Ö.Yeri : İstanbul | Ö.Tarihi : |
Görevi : Müderris | Uzm.Alanı : Arap Dili ve Belağatı,Fıkıh |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : Arabça, Osmanlıca | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2014-06-14 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Babası dava vekillerinden şair Hüseyin Âşıkî Efendi, aslen Harput’un Çemişkezek ilçesinin Başvertek köyündendir.
Ahmet Cevdet h. 1289/1872-1873 yılında, babasının sonradan yerleşmiş olduğu Bergama’nın Alibeyli köyünde, doğmuştur.
3 yaşında iken, ailesi Bergama’ya yerleşmiştir.
İlk tahsilini babasından ve Bergama’daki mahallî âlimlerden almıştır.
14 yaşında İstanbul’a gelerek Ayasofya Cami’i dersiâmlarından Eğinli İbrahim Efendiden ders okumuştur[1].
İbrahim Efendiden icâzet aldıktan sonra, Bayezid dersiâmı sıfatıyla, ders okutmaya başlamıştır.
1317/1902-1903 senesinde, İstanbul Ruusu alan Ahmet Cevdet Efendi 1910 yılından itibaren icâzet vermeye başlamıştır.
1 Teşrîn-i Sânî 1330/14 Kasım 1914 tarihinde, Dâru’l-Hilâfe Medresesi birinci ve ikinci sınıf Arap Edebiyatı dersi muallimliğine atanmıştır.
Bir yıl süreyle, Meclis-i Mesâlih-i Talebe azalığı yaptıktan sonra, Dâru’l-Hilafe Medresesi Kısm-ı Âlî ikinci sınıfına, Arap Edebiyatı dersi vermiştir.
18 Mart 1331/31 Mart 1915 tarihinde, Dâru’l-Hilâfeti’l-Âliyye medreseleri müfettişliğine tayin olmuştur.
Musa Kazım Efendi’nin Şeyhülislâmlığı döneminde, 4 Ağustos 1334 /1918 tarihinde, Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye azalığına atanmıştır.[2]
26 Mart 1335/1919 tarihinde, Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi döneminde, Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye üyeliğinden azledilmiştir.[3]
Ahmet Cevdet Efendi, ittihatçı olmasından dolayı, Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi tarafından, Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye üyeliğinden alınmıştır.[4]
Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye üyesi olduğu dönemde, 133 8-1341/1919-1922 yıllarında, huzur dersleri muhataplığına devam etmiş, 1341/1922 yılında ise, mukarrirliğe nasb edilmiştir.
Medreselerin kapatılmasından sonra, Mayıs 1924’te Dârülfünûn İlahiyat şubesine Tefsir müderrisi olarak atanmıştır.
Üç ay kadar İstiklal Harbi’nin Batı Anadolu’daki teşkilâtlanma çalışmalarına katılmıştır. Ahmet Cevdet Efendi Dârülfünûndaki görevini sürdürürken, 30 Ocak 1926 tarihinde, İstanbul’da vefat etmiştir.[5]
Ahmet Cevdet Efendi, İmam Maverdî’nin “Edebu’d-Dünya ve’d-Din” adlı eserini tercüme edip, yayınlatmıştır.
Müteşâbih ayetler hususunda, yazmış olduğu eserin bir kısmı Mihrap dergisinde yayınlanmıştır.
Ayrıca, Tefsir Usulü ve Tarihine dair yazmış olduğu “Tefsirler ve Müfessirler” adındaki eseri, bölümler halinde Mahfel Mecmuasında yayınlanmıştır.[6]
Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye üyesi olduğu dönemde, “İnsanlık Vazifeleri”, “Hikmet-i Edyân” adlarıyla iki makalesi Cerîde-i İlmiye’de yayınlanmıştır.[7]
[1] Ebu’l-ula Mardin, A.g.e., c. II-III, , s. 133; Mahmut Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri, c. I, İstanbul, 1968, s. 241-242.
[2] Meşihat-ı İslâmiye sicilli Ahval Arşivi, Dosya No: 3616.
[3] Cerîde-i İlmiye, S. 46, s. 1385.
[4] Sadık Albayrak, Son Devrin İslâm Akademisi, İstanbul, 1998, s. 170.
[5] Ali Birinci, “Ahmet Cevdet Efendi”, Osmanlılar Ansiklopedisi, c.I, İstanbul, 1999, s.113.
[6] Ebu’l-ula Mardin, A.g.e., c. II-III, s. 134; Sâkıb Yıldız, “Bergamalı Cevdet”, DİA, c.V, İstanbul, 1992, s. 495; Ali Birinci, Tarihin Gölgesinde, İstanbul, 2001, s. 74.
[7] Cerîde-i İlmiye, S. 41, s. 1204; S.45, s. 1348.