Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : 20.Yüzyıl | E-Posta : |
D.Yeri : Çanakkale | D.Tarihi : 1912 |
Ö.Yeri : İstanbul | Ö.Tarihi : 12.May.05 |
Görevi : Şair,Yazar | Uzm.Alanı : Şiir |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : Serkan Boztilki/2008-02-13 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Ferit Ragıp Tuncor
Şadan Fahir ve Ragıp Pigar imzalarım da kullandı.
Ailesi, kendisi beş altı aylıkken İstanbul'a taşındı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında, asker olan babasının sık sık görev yeri değişikliği nedeniyle çocukluğu değişik yerlerde geçti.
Yeni tarz eğitim yapan Gülşen-i Maarif Mektebine verildi. Üç yıl burada okuduktan sonra, babasının, Atatürk'ün vatanı kurtarma mücadelesine katılmak amacı ile ailecek Ankara’ya gitmesi üzerine Ankara Sultanisi ilk kısmına devam ederek oradan mezun oldu. Daha sonra yatılı olarak Ankara Erkek öğretmen Okuluna girdi. Ancak okul binasının Maarif Vekâletine verilmesi nedeni ile İzmir Erkek öğretmen Okuluna nakledildi. 1927 yılında babası Ali Ragıp Bey'i kaybetti. O yıllarda şair Haşim Nezihi Okayla tanıştı ve onunla birlikte İzmir Edebiyat Cemiyetini kurdu. Okay ile İzmir'de yayımlanan Ahenk ve Hizmet gazetelerinde edebiyat sayfalan hazırladılar. Bu gazetelerde şiirleri ve makaleleri yayımlandı. 1930 yılında öğretmen okulundan mezun oldu ve Aydın'ın Karacasu ilçesine ilkokul öğretmeni olarak atandı. 1932 yılında Nazillili Emine Nermin Hanımla evlendi. Bu evlilikten 1933 doğumlu Argon ile 1951 doğumlu İsmail Melih dünyaya geldi.
1937–39 yıllarında askerliğini yedek subay olarak bitirince eski görev yerine döndü, ancak Nazilli 5 Eylül İlkokuluna tayin edildi.
1945 yılında Maarif Vekâleti Neşriyat Müdürlüğü derleme memurluğuna, iki ay sonra da mümeyyizliğe atandı.
Adnan Ötüken'in isteğiyle Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde açılan kütüphanecilik kursuna iki yıl devam ederek 1947 yılında mezun oldu. Uzun yıllar MEB'de kütüphaneci olarak çalıştı. 1971 yılında emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleşti.
İstanbul'da, Remzi Özyürek'in yönetimindeki Pedagoji dergisini üç arkadaşı ile birlikte çıkarmaya başladı. O dönemde Ankara'da Metin Samancı yönetiminde yayınlanan Defne dergisini, İstanbul'da Yeni Defne adında sahipliğini ve yazı işleri müdürlüğünü yaparak çıkarmaya başladı. Bu derginin yayını Mesih Kotil'in sahipliği ve Ferit Ragıp Tuncor'un yazı işleri müdürlüğü ile uzun yıllar sürdürdü. 1981 yılından itibaren Size dergisinin de yazı işleri müdürlüğü görevini üstlendi.
Ferit Ragıp Tuncor'un "Hain Çocuklar" başlıklı ilk yazısı 1926'da bir çocuk gazetesinde yayımlandı. Daha sonra yazı ve şiirleri; Yücel, önasya, Küçükasya, Yeni Adam, Ülkücü öğretmen, Kaynak, Pedagoji, Çığır, Çağrı, Varlık, Kadın, Millî Kültür, Erciyes, Türk Edebiyatı, Türk Folklor Araştırmaları, Eğitim Hareketleri gibi çok sayıda dergide yer aldı. Aynca; Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Refik Halit, Ziya Gökalp, Reşat Nuri Güntekin gibi yazarların eserlerini Osmanlı Türkçesinden Latin harflerine aktardı. Türk edebiyat tarihine araştırmaları ve kitaplarıyla sayısız hizmetlerde bulundu. Takvim-i Vakayi ile Sabah gazetelerinin bütün nüshalannı inceledi ve 1831'den 1922ye kadar yayınına devam eden Takvim-i Vakayi'yi konularına ve yazarlarına göre tasnif etti. Milli Eğitim Bakanlığı Arşiv Kütüphanesine adı verildi, birçok onur belgesi ve plaketle ödüllendirildi. İslâm Konferansı Teşkilatı İslâm Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Başkanı Prof. Dr. Ekmeleddin İnsanoğlu tarafından kendisine hizmetlerinin anısı olarak bir teşekkür plaketi sunuldu. Öldüğünde yayma hazır on yedi kitabı bulunuyordu.
"Yıllarca bıkmadan, usanmadan yürüdük... yürüdük... yürüdük... 24 yıldır yürüyoruz aynı yolda. Bu zaman içinde neler yaşadık neler... Rabbim daha uzun yıllan ve yolları yürümemizi nasib eder inşallah." (Gülten Çiçek Tural)
"O, seksen beş yaşında ölen bir şair dostu için, 'Yazık! Ne kadar da genç kaybettik. Yaşasaydı, kim bilir daha ne kadar çok yapacak şeyi vardı?' diyecek kadar yaşam doluydu. Yaşlı bir bedende çok genç bir ruh taşıyordu. (...) Ben burada, onun tinsel varlığı karşısında; dostları şiirleriyle, yazılarıyla destek verdiği sürece, Yeni Defne'yi yaşatma sözü veriyorum. Rahat uyu sevgili dost..." (Mesih Kot)
"Millî Eğitim Bakanlığı, Neşriyat Müdürlüğündeki kütüphane, bugün Ferit Ragıp Tuncor Kütüphanesi ismini taşımaktadır. Yazmaktan, araştırmadan hiç yilmadı. Hastaneye gideceği gün bile daktilosunun başındaydı. Son yazısı bile h daktilo makinesinde. Babı Mîllî Eğitim Basımevi, kitapçılar, sahaflar, Beyazıt Kütüphanesi devamlı günlük mekanıydı. (...) Son senelerini her cuma Yıldız Sarayında Osmanlıca'dan Türkçeye tercümelerle geçirdi." (Argon Tuncor)
"Aramızdaki adıyla 'Ferit Hoca', çalışkanlığı, yardım severliği, vefakar ve nezaketi ile örnek alınacak bir kültür adamı idi. Arı gibi çalışır, yorulmak nedir bilmezdi. Eski metinleri en iyi okuyanlardan biriydi." (Ayhan İnal)
"O, karıncalar kadar çalışkandı. Son yazısında Osmanlıca yazılmış bir romanı Türkçeye uyarlamak istemesi esnasında hastaneye kaldırıldı ama o iki sayfasını yapmıştır ve bir sayfayı da daktiloya takmıştı. Çünkü hastaneye gittiğinde geri gelemem korkusu vardı. Fakat alın yazısına karşı gelemezdi ve onun diğer yaşama başlama zamanı gelmişti. Onun artık hayatta olmaması nedeni ile yasımız çok büyük. 0 her zaman bizim kalbimizde. Biz ona ne kadar teşekkürlerimizi sunsak azdır ve özellikle onun uzun ve dolu dolu bir hayatı olduğundan ona minnettarız." (Christa Tuncor)
"Ferit Bey, koca bir ömrü kütüphanelerde ve kitapların arasında geçirdi. " (Dursun Gürlek)
"önemli bir düşünürdü Ferit hoca, yüz yıla yaklaşan yaşamı hep çalışmakla geçti. Bu çalışma öylesine çok yönlü ve dolu oldu ki, sanıyorum onun bıraktığı eserler onu sonsuza kadar yaşatacaktır." (Emine Ertem)
"Çok eskilerin şairi olmasına rağmen onun imzasına ilk defa, 1948 yılında şair Turhan Dökmeci veAvm'Dök-meci kardeşlerin çıkardığı 'Kaynak' adındaki şiir dergisinde rastlamıştım. Sonradan Öğrendim ki onun yazı ve şiirleri, daha çok İzmir'de çıkan dergi ve gazetelerde yayımlanmış. Ankara'ya tayin olunca da şiirlerini Ankara'da çıkan dergilere göndermiş. Hiç unutmam Kaynak Dergisi'nin 1 Ekim 1948 tarihinde çıkan 10. sayısında ikimizin de şiirleri ile birlikte biyografilerimiz yer almıştı. Hatta o sayıda bizden başka sırasıyla Orhan Ülkülü, Nüzhet Erman ve Ömer Edip Cansever'in de şiir ve biyografileri yayımlanmıştı. (...) O iyi bir şair, çok iyi bir dost ve değerli bir araştırmacı idi." (Fahri Ersavaş)
"Türkiye'nin manevi anlamda, görevine düşkün, çalışkan, titiz, ve velüt en büyük yazarlanndan biriydi." (Hasan Sabah)
"Çantasında uzun süredir tek başına çıkardığı iki derginin (Size ile Yeni Defne) tashih provaları var. Çok az kişi bilir bu dergileri, çok az kişi okur. (...) Bu dergileri çıkarmaya başladığında 65 yaşında idi. Ülkemizde böyle dergiler çıkıyor/du. Bu dergilerde yazan şairler, hikâye, deneme-inceleme, hatıra, folklor yazarları var. Bunlann kendi dünyaları var, bir yakınlaşması var. Çoğu yaşlı zaten, birer birer gidiyorlar. Gidenler kervanına yukanda adlarını andığım dergileri çıkaran -yıllar boyu aşkla, şevkle, azimle- Ferit Ragıp Tuncor da katıldı." (Mustafa Kutlu)
ESERLERİ:
ŞİİR:
ÖYKÜ-ROMAN:
ARAŞTIRMA-DERLEME: