Yasin Hatiboğlu ;

Şair ve siyaset adamıdır.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ilahiyat öğrenimi gördü.
Alaca Belediye Başkanlığı yaptı.
İmam Hatip Okulları Mezunları Dernekleri Federasyonu ve Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanlıkları görevlerinde bulundu.
MNP, MSP ve RP'nin kuruluş çalışmalarına katıldı.
RP ve FP'den 14, 19, 20 ve 21. dönemlerde Çorum Milletvekili seçildi.
19. ve 20. dönemlerde TBMM Başkanvekilliği, 2000 yılında FP Grup Başkanvekilliği görevlerine getirildi.
Döneminin en renkli politikacı simaları arasında yer aldı.
Millî Görüş hareketi lideri Prof. Necmettin Erbakan için yazdığı Savunan Adam başlıklı şiiri bestelendi.
Ayrıca TRT repertuvarına alınmış şarkı ve ilahî formunda altmış kadar eseri bulunmaktadır.
Şiirlerini 2000 yılında Sözdeki Füsun / Rubailer adlı bir kitap ve CD'de topladı.
"Meclisimizin daima üst katlarında bulunan, yapıcılığı ve mantık üstünlüğü ile tanınan Yasin Hatiboğlu'nun, bazı şiirleriyle beraber seçkin manzumelerini de okumuştum. Takdir ettiğim bu gönül adamının bana göndermek lütfunda bulunduğu derin anlamlı yüzlerce rubaisini Sözdeki Füsun adlt kitabında bir arada görmek ise beni hem şaşırttı, hem de sevindirdi.
Şaşırdım, çünkü ömrünü politikaya, ister istemez eleştirici vatan hizmetine vermiş olan muhterem bir dost'tan büyük hayat düsturları taşıyan rubailer beklemiyordum. (...) Sehl-i mümteni örneklerini okuyacağınız eserleri ve daha birçok benzerleri bulunan rubailerini okuyunca ise sevindim; çünkü edebiyatımız, Arif Nihad hocanın "Rubaîyyat'ı tarzında yepyeni örnekler kazanıyordu. Yasin Hatiboğlu beyefendiye fikir ve duyguyu mec-zeden çok zor ve seçkin rubai türüne cesaretle girdiği ve bu tarzın ustaları arasında yer aldığı için tebrikler sunuyorum.''
(Ahmet Kabaklı)

Koklasam Bir Türlü Kokmaz

Koklasam bir türlü kokmaz, reyhanı yok güldestenin. Dil tutulmuş, güfte bilmem. Feryadıyım her bestenin. Derdimin izhârı zordur, hep saklarım, el duymasın; Bî huzurum mihnetinden, dünyâ denen aşüftenin.
(Sözdeki Füsun, 2000)

Hüzün

Hazan görmüşken ey ömrüm, gülistanda gözün kalmış; Baharın, yazların geçmiş; önünde bir güzün kalmış. Açan güller, öten bülbül uçup gitmiş diyarından; Dönüp bir bak, hazînende mükemmel bir hüzün kalmış.
(Sözdeki Füsun, 2000)