Hit (1326) Y-4782

Müttaki el Hindi

Künyesi : Lakabı :
Tabakası : E-Posta :
D.Yeri : Hindistan D.Tarihi : 1480
Ö.Yeri : Ö.Tarihi : 1567
Görevi : Allame Uzm.Alanı : Hadis
Görev Aldığı Kurumlar : Mezuniyet :
Bildiği Diller : Arabça Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak :
Ekleyen : /2014-11-26 Güncelleyen : /0000-00-00

Müttaki el-Hindî
Alî b. Hüsâmiddîn b. Abdilmelik b. Kādîhân el-Müttaki el-Hindî

(ö. 975/1567)

Hindistanlı sûfî ve hadis âlimi.

885’te (1480) Orta Hindistan’da Burhânpûr’da doğdu. Bazı kaynaklarda babasının adı Hüsâmeddin Abdülmelik olarak zikredilmektedir. Ailesi Cavnpûrludur. Hayatı Hakkında temel bilgiler, müridi Şeyh Abdülhak b. Seyfeddin ed-Dihlevî’nin Zâdü’l-müttaķin adlı eserine dayanmaktadır. Çocuk yaşta iken babasını kaybeden Müttaki el-Hindî ilk öğrenimini Şah Bâcen Burhânpûrî’nin yanında gördü. Burhânpûrî’nin vefatı üzerine on beş yaşında Mâlvâ Sultanı Gıyâseddin Şah’ın hizmetine girdi. Bir müddet sonra saraydaki itibarlı hayattan sıkılıp tasavvufa yöneldi ve hocasının oğlu Abdülhakîm Çiştî’ye intisap etti. Ardından Mültan’a giderek sülûkünü Şeyh Hüsâmeddin Mültânî’nin yanında tamamladı. Bu dönemde günlerini riyâzet ve ilim tahsiliyle geçirdi. Mültan’dan Gucerât’a, Gucerât Sultanı Bahadır Şah’ın Bâbürlü Hükümdarı Hümâyun’a mağlûp olmasının ardından 1536’da Mekke’ye gitti. Burada Şeyh Ebü’l-Hasan Tâcü’l-ârifîn el-Bekrî’nin halkasına dahil oldu. Muhammed es-Sekafî’den Kādiriyye, Şâzeliyye ve Medyeniyye hilâfeti alarak irşad faaliyetlerine başladı. Öte yandan dinî ilimler tahsiline devam edip İbn Hacer el-Heytemî gibi âlimlerden ders gördü. 944-961 (1537-1554) yılları arasında Gucerât Sultanı III. Mahmud’un davetiyle Hindistan’a giderek Gucerât başkadısı oldu; icraatından rahatsız olan çevrelerin III. Mahmud ile aralarını açma girişimleri üzerine tekrar Mekke’ye döndü. Hayatının geri kalan kısmını Mekke’de ilim tedrîsi ve irşad faaliyetleriyle geçiren Müttaki el-Hindî 2 Cemâziyelevvel 975 (4 Kasım 1567) tarihinde vefat etti. Müridlerinden Şeyh Abdülvehhâb el-Müttaki onun Hakkında İthâfü’t-taķi fî fażli’ş-Şeyh Alî el-Müttaķi, Abdülkādir el-Fâkihî el-Ķavlü’n-naķi fî menâķıbi’l-Müttaķi adıyla birer eser kaleme almışlardır.

Kaynaklarda sûfîliğin yanı sıra hadis ve fıkıh âlimi olarak tanınan Müttaki el-Hindî’nin Mekke’deki dergâhının hem ilim ve irşad merkezi, hem de özellikle Hindistan’dan gelen Hacılarla yardıma muhtaç insanların barındığı bir mekân olduğu, masraflarının Gucerât sultanlarının gönderdiği malî destekle kendisi ve talebelerinin kitap istinsahından elde ettikleri gelirlerle karşılandığı belirtilmektedir. Hicaz’daki Osmanlı idaresinden de itibar görmüş, Osmanlı topraklarından kendisine intisap edenler olmuştur. Mâlvâ ve Gucerât sultanlıkları ile iyi ilişkileri yüzünden Hindistan’da Bâbürlü yükselişini pek hoş karşılamadığı anlaşılmaktadır.

Müttaki el-Hindî‘nin hayatı, faaliyetleri ve çeşitli eserlerinde ortaya koyduğu fikirleri değerlendirildiğinde onun tasavvufta ıslah ve ihya hareketlerinin öncülerinden olduğu görülür. Mevcut literatürde Hindistan’da bu tür arayışların daha sonraki dönemlerde yaşayan İmâm-ı Rabbânî ve Şah Veliyyullah ed-Dihlevî’ye dayandırılması Müttaki’nin uzun süre Hicaz’da yaşamasıyla ilgili olmalıdır. Tasavvuf anlayışını dinî ilimleri esas alarak temellendiren Müttaki ilim sahibi olmadan mürşid olunamayacağını, tasavvufa yönelen kişinin önce temel dinî ilimleri öğrenmesi gerektiğini söyler. Ona göre şeyhlik makamı tevârüs edilen bir mertebe değil ilim ve çile ile hak edilen bir mertebedir. Mutasavvıflar kendilerini toplumdan soyutlamak yerine toplumun içinde aktif olarak bulunmalı ve halka örneklik etmelidir. Riyâzet ve inzivâ hayatın belli dönemlerinde faydalı ise de sürekli olmamalıdır. Tarikat mensuplarının en bâriz vasfı dinî ve ahlâkî değerleri günlük hayatlarına yansıtmalarıdır. Cezbe ve istiğrak gibi mânevî hallerin açıkça ortaya konması doğru bir davranış değildir. İlim şeyh-mürid ilişkisinde ve intisapta birinci derecede belirleyici olmalıdır. Şeyhin insanî ve dünyevî vasıflarına bağlanmakla tasavvufî olgunluk elde edilemez. Meselâ şeyhin kullandığı eşyaya ve yaşadığı mekânlara özel anlam yüklenmesinin veya onun hazîresinde defnedilmek istenilmesinin dinî açıdan teşvik edilecek bir tarafı yoktur. Müttaki el-Hindî’in mûsiki ve semâyı benimsemediği ve Hindistan’daki tarikatların uygulamalarını eleştirdiği belirtilmektedir. Scott Alan Kugle, Müttaki el-Hindî ve tasavvufî görüşleri üzerine bir doktora tezi hazırlamıştır (bk. bibl.).

Eserleri. Müttaki el-Hindî’nin hadis, tasavvuf ve diğer ilimlere dair Arapça ve Farsça çoğu risâle hacminde 100’ü aşkın eser kaleme aldığı kaydedilmektedir. Yayımlanmış eserleri şunlardır:

1. Kenzü’l-ummâl* fî süneni’l-aķvâl ve’l-efâl. Süyûtî’nin Cemu’l-cevâmi ile el-Câmiu’s-saġir’i ve onun zeyli niteliğindeki Ziyâdetü’l-Câmi adlı kitapları esas alınarak hazırlanan eser müellifin en tanınmış çalışmasıdır. Kenzü’l-ummâl’in Hindistan’da çeşitli baskıları yapılmış (nşr. Muhammed Vahîdüzzamân, I-VIII, Haydarâbâd 1312/1895, 1364-1369/1945-1949), daha sonra bu baskı esas alınıp notlar eklenerek yeniden yayımlanmıştır (nşr. Bekrî Hayyânî - Saffet Sekkā, I-XVI, Halep 1387-1393/1970-1977; Beyrut 1969, 1979, 1981, 1985, 1990-1991).

2. Müntehabü Kenzi’l-ummâl. Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’inin kenarında basılmıştır (I-VI, Kahire 1313/1895).

3. Tebyînü’t-turuķ. Müttaki el-Hindî’nin tasavvufa dair kaleme aldığı ilk risâledir. Muhammed Sagir Hasan Ma‘sûmî eseri müellif Hakkında bir inceleme, karşılaştırılmalı metin ve İngilizce tercümesiyle birlikte yayımlamıştır (IS, III/3 [1964], s. 339-374).

4. el-Burhân fî alâmâti mehdiyyi âhiri’z-zamân. Câsim b. Mühelhel tarafından bir incelemeyle birlikte neşredilmiş (Küveyt 1988), bir başka baskısı da Tanta’da yapılmış (1992), eser ayrıca Türkçe’ye tercüme edilmiştir (Âhir Zaman Mehdî’sinin Alâmetleri, trc. Müşerref Gözcü, İstanbul 1986).

Müttaki’nin diğer bazı eserleri de şunlardır:
Cevâmiu’l-kelim, el-Hikemü’l-irfâniyye,el-Burhânü’l-celî fî marifeti’l-velî, Esrârü’l-ârifîn ve siyerü’t-tâlibîn, Umdetü’l-vesâil, Şemâilü’n-nebî, ed-Dürrü’l-meknûn ve’s-sırrü’l-masûn, Tenbîhü’l-ahibbâ fî alâmeti’l-mahabbe, Urvetü’s-selef ve’l-halef fi’t-tasavvufi’l-münbeset mine’l-Kitâb ve’s-Sünne, Fethu’l-cevâd, Vesîletü’z-zâhire fî saltanati’d-dünyâ ve’l-âhire, Muhtasarü’n-nihâye, İrşâdü’l-Ķurâniyye, Zâdü’t-tâlibîn (eserlerinin tam bir listesi için bk. Kugle, s. 617-630).

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort