Hit (726) Y-4656

Mehmed Efendi, Sabanzade

Künyesi : Lakabı :
Tabakası : E-Posta :
D.Yeri : İstanbul D.Tarihi :
Görevi : Allame,Hattat Uzm.Alanı : Hat Sanatı
Görev Aldığı Kurumlar : Mezuniyet :
Bildiği Diller : Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak :
Ekleyen : /2014-09-29 Güncelleyen : /0000-00-00

Mehmed Efendi, Sâbanzâde

(ö. 1120/1708) Osmanlı âlimi ve hattatı.
İstanbul'da doğdu. Bostancilar'dan Bosnalı Hürrem Ağa'nın oğludur. Sultan IV. Mehmed'in kazaskerlerinden olan amcası Şaban Efendi'nin yanında yetiştiği için Sâbanzâde diye tanındı. Eserlerinde bizzat kendisi adını Mehmed Sâbanzâde olarak kaydeder. Bazı kaynaklarda onun "muhteşem" lakabıyla da anıldığı belirtilmektedir. Hat sanatını Karakız diye meşhur olan Hocazâde Mehmed Efendi'den öğrenmiş ve ondan sülüs-nesih meşketmiştir. Öğrenimini tamamlayınca Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yahya Efendi'den mülâzım oldu ve 40 akçe yevmiyeli bir medresede müderrisliğe başladı. Buradan azledildikten sonra Şaban 1064'te (Haziran 1654) Küseç (Köseç) Ali Bey. Şevval 1066'da (Ağustos 1656) Tûtî Latif, Muharrem 1069'da (Ekim 1658) Hafız Paşa, Safer 1070te (Ekim 1659) İbrahim Paşayı Atîk ve Şaban 1071'de (Nisan 1661) Murad Paşayı Atîk medreselerine tayin edildi. Receb 1073te (Şubat 1663) Mollazâde Hasan Efendi'nin yerine Sahn müderrisi oldu. Cemâziyelâhir 1074'te (Ocak 1664) Hatice Sultan, 1076'da (1665-66) Ali Paşayı Cedîd ve Rebîülevvel 1079'da (Ağustos 1668) Haseki Sultan medreselerine, 1080'de de (1669) Hâkâniyye-i Vefa Dârülifâdesi'ne tayin edildi. Burada üç yıl müderrislik yaptıktan sonra kadılık mesleğine geçti ve Rebîülevvel 1083'te (Temmuz 1672) Yenişehir kadısı, 1089'da (1678) Bursa kadısı, Cemâziyelevvel 1091'de (Haziran 1680) Mekke kadısı, Rebîülevvel 1094'te (Mart 1683) İstanbul kadısı, Zilkade 1098'de (Eylül 1687) Şam kadısı oldu. 1099'da (1688) emekliye ayrıldı. Bilinmeyen bir sebepten dolayı Şaban 1102'de (Mayıs 1691) Kıbrıs adasına sürüldü. 1103te (1691-92) affedildi ve İstanbul'da Ayasofya Çeşmesi'nin karşısında bulunan evine yerleşti. Muharrem 1104te (Eylül 1692) Hocazâde Seyyid Osman Efendi'nin yerine Anadolu kazaskeri oldu. Risâle-i Tîğ u Kalem adlı eserinin Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki [196] bir nüshasının iç kapağına dostu olan İstanbul kadısı Şeyhzâde Abdülganî Efendi tarafından düşülen notta onun şıkk-ı sânî defterdarlığı yaptığı, Müstakimzâde'nin Tuhfe'sinde de hayatının sonlarına doğru şıkk-ı sâlis defterdarlığına getirildiği belirtilmiştir.
Sâbanzâde, Muzhirü'l-işkâl adlı eserinin girişinde Mevlânâ'nin Meşnevî'si başta olmak üzere meşâyihin eserlerini çokça okuduğunu belirtmişse de bir tarikata intisabından söz etmemiştir. İstanbul'daki evine yerleştikten sonra kitabetle daha çok meşgul olduğu belirtilmektedir. Edirne'de vefat eden Sâbanzâde, Selçuk Hatun Mescidi Mezarlığfna defnedildi. Vefatıyla ilgili olarak kaynakların çoğunda verilen 1104 (1692-93) tarihinin doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Zira onun Süleymaniye Kütüphanesinde 1111, 1112, 1113 (1701) yıllarında istinsah ettiği eserleri bulunmaktadır. Bu durumda Müstakimzâde'nin kaydettiği "kesret" kelimesinin karşılığı olan 1120 (1708) tarihinin doğruluğu ortaya çıkmaktadır.

Eserleri.

1.Risâle-i Tîğ u Kalem.
Sultan 11. Mustafa zamanında yazılan eserde seyfiyeyi temsil eden kılıçla ilmiyeyi temsil eden kalemin mücadelesi ve birbirlerine karşı üstünlükleri mecazi bir anlatımla ele alınmış, tarafların bir sonuca varamaması üzerine hakem olan "akl-ı âdil" kalemin üstün olduğuna karar vermiştir.
Muhtevasından dolayı eserin ismi bazı nüshalarında Mübâhase-i Seyf ü Kalem ve Münâzara-i Tığ u Kalem şeklinde de kaydedilmiştir. Kitapta müellife ait Farsça beyitler de bulunmaktadır. Birçok yazması bulunan eserin müellif tarafından istinsah edilmiş iki nüshası Süleymaniye Kütüphanesi'nde kayıtlıdır.

2. Muzhirü'l-işkâl.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin Meşnevfsindeki anlaşılması zor nâdir kelimelerin Türkçe'ye yapılan açıklamalı tercümesidir. Alfabetik olarak sıralanan kelimelerin anlamları için yer yer şahit olarak beyitler yazılmış, zaman zaman uzun açıklamalara ve kıssalara yer verilmiştir. Birçok nüshası bulunan eserin müellif tarafından Rebîü-levvel 1111 (Eylül 1699), Rebîülevvel 1112 (Ağustos 1700) ve Rebîülâhir 1113'te (Eylül 1701), istinsah edilen nüshaları Süleymaniye Kütüphanesi'ndedir.

3. Âdâbü'l-hükkâm.
Musannifek diye bilinen Fâtih Sultan Mehmed devri âlimlerinden Alâeddin Ali b. Muhammed el-Bistâmî'nin Sadrazam Mahmud Paşa için kaleme aldığı, devlet adamlarına birtakım nasihatleri içeren Farsça Tuhfe-i Mahmûdiyye'nin çevirisidir. Bursalı Mehmed Tâhir iki adından dolayı bu tercümeyi iki ayrı eser oia-rak kaydetmiştir. Baş taraftaki ifadelerden eserin III. Ahmed döneminde tercüme edildiği anlaşılmaktadır. Müellif hattıyla yazılmış bir nüshası Nuru Osmaniye Kütüphanesi'nde bulunan eser 1285'te (1868) İstanbul'da basılmıştır.

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort