Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : | E-Posta : |
D.Yeri : Ohri | D.Tarihi : 1029 h |
Ö.Yeri : | Ö.Tarihi : 1104 h |
Görevi : Sadrazam | Uzm.Alanı : |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : /2008-08-01 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Arabacı Ali Paşa
Osmanlı sadrazamı.
1029 (1620) yılında Ohri'de doğdu.
Medrese tahsilinden sonra bazı önemli kişilere imamlık, bazı yerlerde de kadılık ve nâiblik yaptı.
Daha sonra Köprülüzâde Mustafa Paşa'ya intisap ederek önce sadâret kethüdası,
1690'da yeniçeri ağası, ardından vezir ve rikâb kaymakamı oldu.
Şeyhülislâm Ebû Saidzâde Feyzullah Efendi ve Kazasker Yahya Efendi'nin himaye ve tavsiyeleriyle 1691'de Mustafa Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirildi.
0 sırada, devam etmekte olan Osmanlı-Avusturya savaşında ordunun başında bulunmak üzere Belgrad'a gitmesi gerekirken birtakım bahanelerle oraya gitmediği gibi, çeşitli sebeplerle muhaliflerini idam ettirmeyi veya sürgüne göndermeyi başardı.
Bu sırada Belgrad ve dolaylarında ordu perişan bir haldeydi.
Ülke dahilindeki işler de çok bozulmuş, devletin siyasî otoritesi sarsılmıştı.
Sonunda Ali Paşa'nın çevirdiği entrikalar padişah tarafından anlaşılınca 1692 Martı sonlarında azledilerek önce Gelibolu'ya, ardından Rodos'a sürüldü.
Kısa bir süre sonra tekrar sadrazam olacağı yolunda bazı dedikodular çıkması üzerine orada katledildi (1693);
İstanbul ve Edirne'deki eşya ve emlâkine devletçe el kondu.
Ali Paşa, ölüme veya sürgüne mahkûm edilen kimseleri önce huzuruna getirtir, sonra da sarayda binek taşına çektirdiği bir araba ile gidecekleri yere gönderirdi.
Aynı şekilde, düşmanı olan kızlar ağası Uzun İsmail Ağa'yı padişahın huzurundan kovarak azli için baskı yapması ve ağayı sürgüne göndermek üzere, teamüle aykırı olarak saraya bir araba yollaması II. Ahmed'i çok kızdırmış, Ali Paşa'nın kendisi o arabaya bindirilerek Rodos'a sürgüne gönderilmiştir.
"Arabacı" sıfatını bu olaydan sonra aldığı nakledilir.
Bahâdırzâde, Kadı ve Arpa Kulu lakaplarıyla da anılan Ali Paşa, çağdaşlarınca yalancılık, düzenbazlık ve garazkârlık gibi kötü sıfatlarla itham edilmiştir.