Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : | E-Posta : |
D.Yeri : Midilli | D.Tarihi : 1836 |
Ö.Yeri : İzmir | Ö.Tarihi : 1890 |
Görevi : Bestekâr | Uzm.Alanı : Beste |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : /2008-07-28 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Ali Efendi Tanbûrî
Bestekâr ve tanbur icracısı.
Midilli'de doğdu.
Enis Efendizâdeler'den Hafız Bekir Efendi'nin oğludur.
İlk tahsiline babasından aldığı derslerle başladı, yedi yaşında hafız oldu.
Bir müddet sonra İstanbul'a gitti, tahsilini oradaki medreselerde tamamladı.
Bilhassa kıraat ilminde belli bir seviyeye gelerek talebe yetiştirmeye başladı.
Sultan Abdülaziz'in tahta çıktığı yıllarda müezzinlik vazifesi ile saraya alındı ve bir müddet sonra da ikinci imamlığa yükseltildi.
Bu sıralarda kendisine Kudüs mevleviyeti payesi verilen Ali Efendi imamlık vazifesini 1885 yılında saraydan ayrılıncaya kadar devam ettirdi.
Daha sonra İzmir'e yerleşti.
Mûsikideki eserlerinin büyük bir kısmını burada besteledi.
Hayatının geri kalan yıllarını, İzmir'de ve ara sıra gittiği Manisa'daki meşk toplantılarına devam etmekle ve talebe yetiştirmekle geçirdi.
İzmir'de öldü .
Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.
Ölüm tarihi Hoş Sadâ ve Nazarî Amelî Türk Musikisi'nde 1890, Yirminci Yüzyıl Türk Musikisi'nde 1902 olarak gösterilmektedir.
Oğlu Aziz Mahmud Efendi de (ö. 1929) zamanının tanınmış bestekâr ve tanbur üstatlarındandı.
Neo-klasik üslûbu benimseyen ve bestelerindeki romantik ve lirik coşkunluk dolayısıyla "âşık bestekâr" olarak anılan Ali Efendi, devrinin en önemli musikişinasları arasında yer almıştır.
Mûsikideki ilk hocaları Latif Ağa, Sütlüceli Asım Bey ve Kemânî Rızâ Efendi'dir.
Bir süre sonra Tanbûrî Küçük Osman Bey'den tanbur dersleri almış ve tanbur çalmadaki maharetini, adının bu saz ile beraber zikredilmesi derecesine getirmiştir.
Bestekârlığı ve icracılığının yanı sıra bu sahadaki hocalığı ile de tanınmış ve birçok talebe yetiştirmiştir.
Bunlar arasında Tanbûrî Cemil Bey ve Rakım Elkutlu en meşhurlarıdır.
Suzidil makamını büyük ve küçük formlu eserleriyle ihya eden Ali Efendi'nin günümüze biri dinî, yedisi saz ve çoğu şarkı formundaki seksen beş sözlü eseri ulaşmıştır. Bunlardan ancak kırk kadarının notası mevcuttur.