Hit (466) Y-1430

Şeyhülislam Yahya

Künyesi : Lakabı :
Tabakası : 16.Yüzyıl E-Posta :
D.Yeri : İstanbul D.Tarihi : 1552
Ö.Yeri : İstanbul Ö.Tarihi : 27 Şub.1644
Görevi : Kadı,Kadıasker,Şair,Şeyhülislam Uzm.Alanı : Şiir
Görev Aldığı Kurumlar : Mezuniyet :
Bildiği Diller : Arabça, Farsça, Osmanlıca Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak :
Ekleyen : Serkan Boztilki/2008-02-01 Güncelleyen : /0000-00-00

Şeyhülislam Yahya
Öğrenimini, babası Şeyhülislâm Bayramzade Zekeriya Efendi ve döneminin ünlü bilginlerinden dersler alarak tamamladı.
İstanbul'da Atikali Paşa, Haseki Sultan, Şehzade, Valide medreselerinde müderrislik yaptı (1587–95). Halep, Şam, Mısır, Bursa, Edirne kadılıklarında bulundu (1596–1603). Anadolu (1604) ve Rumeli (üç defa, 1604, 1610, 1617) kazaskeri (ordu kadısı) oldu. 1622 yılında getirildiği Şeyhülislâmlık makamı görevi, iki defa görevden alınıp yeniden atanmasıyla ölümüne kadar sürdü. IV. Muratla birlikte Revan (1635) ve Bağdat (1638) seferlerine katıldı. I. İbrahim döneminde eski itibarım bulamadı. Bu üzüntü içinde hastalanarak öldüğünde, Sultan Selim semtinde babasının yaptırmış olduğu DarülHadis'in türbesine gömüldü.
Baki’nin ölümünden sonra döneminin en büyük şairi sayılarak, Nedim gibi büyük şairler tarafından da takdir edildi. Şeyhülislâm Yahya, çağdaşlarına oranla daha yalın bir dil kullandığı ince hayallerle örülü lirik şiirleri, özellikle gazelleriyle ünlüdür. Bir din bilgini olmasına karşılık, şiirlerinde âşıkane ve rindçe söyleyişlere bol yer vermiş olmasıyla da dikkat çekti. Kendisinden sonra gelen şairler üzerindeki etkisi XIX. yüzyılın sonlarına kadar sürdü. Divan'ı (1918) İbnülemin Mahmud Kemal İnal tarafından bastırıldı.
"Naili, Nedim, Ziya Paşa'nın övgü dizeleriyle belirttikleri gibi gazel ustasıdır. Şiirlerine genel olarak iki duygu egemendir: 'Öfke' ve 'Acı'.Öfke, olumsuzlukların nedenlerini göremediği bir dünyaya karşı: acı: etkilerini yüreğinde duyduğu olumsuz bir dünyadan ötürüdür. Öfkesini bilgece dizelerle ortaya kayar. Acısıyla eşsiz duyarlıkların şiirini yaratır. Zaman zaman görülen rindane havası ve dış dünyaya açılma eğilimleri öz ve biçim yönlerinden Nedim'i etkilemiş ona yeni ufuklar arama itilimleri kazandırmıştır. " (Şükran Kurdakul)

ŞEYHÜLİSLÂM YAHYA GAZEL
Safa-yı hatırım oldur, seni safâda görem Bu ben belâkeşi, hicranına vefada görem
Hemîşc hurrem ü handan u şâdmân olasın Hemîşe gonca-i ikbâlini küşâde görem.
Hilâl gibi, terakkide mâh-ı tâbân ol Füruğ-ı hüsnünü günden güne ziyâde görem.
Budur duası sana, subh u şâm, Yahya'nın Seni safâda vü bedhâhını cefâda görem
Ne zevktir, ne tasadır, ne hâzdır ey sâkî Seher humardan açup gözümü bade görem

ŞEYHÜLİSLÂM YAHYA
GAZEL

Sun sâgarı sâkî bize mestâne desünler. Uslanmadı gitti gör o dîvâne, desünler
Peymânesini her kişi doldurmada bunda Şimden girü bu meclise meyhane desünler.
Dîl hanesini yık. koma taş üstüne bir taş Sen "yap" anı, eller ana vîrâne desünler.
Gönlünde senin gayrı sivâ sureti neyler! Lâyık mı bu kim Kâ'beye puthâne desünler.
Yahya'nın olup sözleri hep sırr-ı muhabbet Yârân işidip "söyleme yabana" desünler.

ŞEYHÜLİSLÂM YAHYA GAZEL
Hemîşe merdüm-i çeşmim, izâr-ı yâra bakar Gözüm ol pencereden sahn-ı lâlezâra bakar.
Zaman gelir yine zerrin kadeh alır eline Çemende neikis-i şehlâ hemân bahara bakar.
Nesim-i lûtfunadır intizarı fülk-i dilin Çok oldu sâhil-i mihnette rüzgâra bakar.
Seni, gelir işidip bağa yâsemcn, cânâ! Çıkıp ol şevk ile dîvâr-ı rehgüzâra, bakar.
Ne i'tibâr bu evzâa, merd olan Yahya Ne zillete nazar eyler ne i'tibâra bakar.

ŞEYHÜLİSLÂM YAHYA EFENDİ
Ahmet Kabaklı
Yahya Efendi, olgun, hoş görücü, geniş fikirli bir din adamıdır. Şeyhülislâm olduğu hâlde serbest bir sanatçı gibi davranmıştır. Hatta tasavvufi anlamda yazdığı "şarab. meyhane, aşk" mazmunları ile dolu şiirler kimi sofu bakışları şaşırtmıştır. Bazı dar bakışlıların da Şeyhülislâm Üzerinde yanlış düşünmelerine sebep olmuştur. Hatta Yahya'nın:
Mescîdde riyâ-pişeler etsin ko riyayı Meyhaneye gel kim ne riya var ne mürâî
matla'lı gazelini camide okuyan bir vâiz,yazan kişi hâlâ fetva makamında bulunuyor diyerek cemaate karşı onun dine sığmaz işler yaptığını iddiaya kalkmış-
tır.Yahya Efendi, çağım zengin ve parlak şahsiyeti ile süslemiş, insanî zaafları, iyi kötü işleri, hikmetleri ve nükteleri ile dillerde gezmiş güçlü bir şahsiyettir. Naimâ Tarihi, Nâbî'den Kâtip Çelebî'ye kadar hemen herkesin şikâyet ettiği o bozuk düzen yıkım çağlarında, büyük mevkii olan bu şaire birçok sayfalar ayırmıştır. Değerlendirişine göre Yalıya, hak sever, nükteci, büyük gönüllü olduğu kadar da zamana uymasını bilen, mizaçlara şerbet veren, yüze gülücü rahat geçimli bir hayat adamıdır.
Ankaralı Şeyhülislâm Bâyram-zâde Zekeriya Efendinin oğlu olan Yahya Efendi 'nin, vazifesi sırasında haksızlığa karşı sustuğu sanılmamalıdır. Bulunduğu en yüksek din makamım şer'i kanunlara uyarak mazlumlar lehine kullandığına, sadrazamların zulümlerini önlemeye çalıştığına, bu yolda mevkii ve hayatını tehlikeye soktuğuna dair bazı vakalar anlatılmaktadır. (...)
(Türk Edebiyatı, c. 2, gen. 11. bas, 2002)

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort