Künyesi : | Lakabı : |
Tabakası : 17.Yüzyıl | E-Posta : |
D.Yeri : İstanbul | D.Tarihi : 1643 |
Ö.Yeri : İstanbul | Ö.Tarihi : 28 Ekim 1713 |
Görevi : Hattat,Kadı,Kadıasker,Müderris,Şair | Uzm.Alanı : Hat Sanatı,Şiir |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : Arabça, Osmanlıca | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : /2014-10-08 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Abdulbâkî Arif Efendi (ö. 1125/1713)
Abdulbâkî Arif Efendi, İstanbul Kasımpaşa’da doğmuştur.
Babası, Tersane-i Âmire mahzen kâtibi Ammizâde Mehmed Efendi’dir.
Doğum tarihi kaynaklarda geçmeyen Arif Efendi’nin 1043/1633’te doğduğu tahmin edilmektedir.
Arif Efendi, medrese öğrenimini bitirdikten sonra, bir süre Haremeyn evkafı kâtipliği yaptı.
Daha sonra Defterdar Yahya Medresesi müderrisliğine tayin edildi. Burada görevini tamamladıktan sonra, 1688’de imtihanla Malulzâde Medresesi’ne müderris oldu. Bu görevlerinde başarılı görülen Arif Efendi, birçok medresede müderrislik görevi yapmıştır. En son 1680 yılında Süleymaniye medreselerinde müderrislik yapan Arif Efendi, 1681’de Selânik kadısı oldu. 1683’te bu görevinden azledildi. Dört yıl sonra 1687’de af-fedildikten sonra Bursa kadılığı görevi verildi. 1692’de Kahire, 1697’de İstanbul kadısı oldu. 1702’de Anadolu kazaskeri, 1706’da Rumeli kazaskeri oldu. Burada görevli iken azledildi. 1710’da tekrar Rumeli kazaskeri olan Arif Efendi, bu görevini tamamladıktan sonra Bursa’da ikamete mecbur edildi. 1712’de affedilince İstanbul’a döndü.
Arif Efendi, 8 Şevvâl 1125/28 Ekim 1713’te İstanbul’da vefat etmiş, Eyüp Sultan’a defnedilmiştir.
Eserleri ve Kelâm İlmindeki Yeri:
Türkçe, Arapça ve Farsça dillerinde şiirleri bulunan ve kelâm, ahlâk siyer, sarf, nahiv ve belâgat gibi ilimlerde mahir olan Arif Efendi kelâm alanında da önemli bir eser vermiştir:
•Menâhicu’l-Usûli’d-Diniyye
Bu eserin değişik isimler altında muhtelif yazma nüshaları Süleymaniye Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Arif Efendi, bu eserin girişinde, kelâm ilminin herkes tarafından bilinmesi gerektiğini, fakat bu sahada Türkçe bir eser yazılmamış olduğunu, bu yüzden bir risale yazmaya başladığını, daha sonra bundan vazgeçtiğini, fakat Veziriazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın emriyle bu eseri tamamladığını belirtmektedir.
Bu eser bir giriş ve beş meslek (bölüm)’ten oluşmaktadır. Her meslek çeşitli alt başlıklardan (menheclerden) meydana gelmektedir. Arif Efendi, giriş bölümünde, kelâm ilminin tarifi, konusu, faydası, üstünlüğü ve isimlendirilmesinden bahseder. Birinci meslek, Allah Tealâ’nın zatından; ikinci meslek, tenzihattan; üçüncü meslek, Allah’ın subutî sıfatlarından; dördüncü meslek, sem’iyyattan ve beşinci meslek ahiret ile ilgili konulardan bahseder. Bu eserin en önemli özelliği, klâsik kelâm metoduyla yazılmış, derli toplu Türkçe bir kelâm kitabı olmasıdır.
Hakkında Yapılan Çalışmalar:
•Ethem Karaçoban, Abdulbaki Arif Efendi’nin Menakicu’l-Usu- lü ve Kelâmi Görüşleri, (Yüksek Lisans Tezi), M.U.S.B.E., 1996.