Küçüğüm
Küçüğüm suyun üzerinden avlanmaya benzer yaşamak, 
Dipleri ancak sahibi bildirir bildirirse, 
İki yi bir etmek diye bir şey yoktur aslında, 
Her ciğer kendi kalbiyle ahbabtır, 
Yoldaşlar her daim aynı dikene basarlar,
Nedendir bilinmez ama tuhaf yerden kanar hep, 
Bir merkezden selleri seyreder bulurlar kendilerini,
Gölün yanında oturmak hiç usandırmaz insanı, 
Selin içinde iken,
Çimlerde yürümekte çok cazibedar değildir aslında,
Zamanın zahirine göz atmak senin, benim, 
İlmimin körlüğü ile ölçülür, 
O vakit duyduğum kadardır caddede ki vukuat,
Biliyorsun cevizin içi boş değil ise, 
Kabuğu bir nahoş dişimizi kırar ancak, 
Nur un ortasında durmak akkor olmak değildir,
Ayın gölgesi vurduğunda anlarsın...

Hilal in ışığı gözünü kıstığında gösterir patikaları, 
Gözler hep sarı ziya arar, 
Serin bir buluttan ziyade, 
Gocuklarımızı dolduran fırtınada toprağı avuçlamaktır, 
Kamil olmak mümkünden vacip e boyun eğmekse, 
Hayranlık meselesi, dediğinden dönme sakın, 
Bir aynaya bak isterim,
Ne kalpler bakacak yüzüme, ne sürmeler çekecek gözüme, 
Acep kederi yansırmı her kişinin ferine,
Peygamber şefaatçin olsun, 
Görmediğin kuyudan zemzem'i çekmezsin...

Artık güzel bir sabırdır bize düşen, 
Cehlinin ortasında boğul, bataklıktan doğrul istemem,
Kamil ol isterim, gör kabuğun içinde yoğrulmuş, 
Gizli olan her şey lezizdir biliyorsun,
Yasak bahçelerde kime isyan edilir ki...