Eser Sahibi : T. E. | Medya Türü : Naat |
İlim Dalı : Şiir | Konusu : Peygamberimiz |
Link : | |
Ekleyen : /2010-04-14 | Güncelleyen : /2010-04-14 |
NAAT-I RESÛL-İ EKREM SALLÂLLAHÜ ALEYH-İ VE SELLEM
Açıldı bir dem-i subh-i şerefde dîde-i cân
Misâl-i revzene-i kasr-ı bûstân-ı cenân
Ne subh-i bahr-i sefîd-i muhît-i arz ü hevâ
Nesîm-i feyz-i tecellâ olur o yemde vezân
Bakılsa safvet-i mir’ât-i mevcine görünür
Tamâm aksi ile arş-ı a’zam-ı Rahmân
Olur leâli-i maksûda dest-res herkes
Denilse şânma şâyeste kulzüm-i irfân
Zehî zamân-ı saâdet ki nûr-i feyzi ile
Riyâz-i hulde muâdil olur fezâ-yı cihân
Fürûğ-i pertevi âfak u enfüse sâri
Olur o demde cilâsâz dîde-i im’ân
Nice dem ol ki onun rişte-i beyâzma kim
Ederse sıdk ile pek âşıkaane bend-i miyân
Bu hâl-i feyz ile dil fâiz-i meserret iken
Göründü çeşm-i dile çirk-i cürm-i bî-pâyân
Ne cürm-i tire ki taksim olunsa âfaka
Olurdu pertev-i hurşîde hasret ehl-i cihân
Konulsa hisse-i âh-ı derûn-i ehl-i hukuk
Şikest olur sanırım hayl-i keffe-i mîzân
Hayâle düşmek ile mâcerâ-yı isyânım
Sirişk-i dîde o dem etti cûy-veş cereyân
Şarâb-ı hayret ile özge mest olup kaldım
Edince devr peyâpey piyâle-i hırmân
Der ân sahîfe-i hâtırda mürtesem gördüm
Bir iki beyt-i güzin tesliyet-dih-i dil ü cân
Der-i maânisi ol nâşinîde ebyâtm
Bu resme rişte-i satr-ı beyânda olmuş ayân
Kebâir ehli müyesser değil midir sersem
Nedir bu vâdi-i hayret nedir bu girye-künân
Seni halâs edemez gaafilâne âmâlin
Zamîme kılmış iken hem riyâ-i nâ-şâyân
Çeker cerîde-i isyân-ı ümmete bî-şek
Hat-ı huceste-i afvı peyember-i zişân
Cenâb-ı Ahmed-i Muhtar Muhammed ü Mahmûd
Habîb-i Hazret-i Rabb-i Kerîm-i zül-ihsân
Şefi’-i rûz-i cezâ sâye-güster-i dü serâ
Gubâr-ı hâk-i deri efser-i güzîn-i şehân
Şeh-i yegâne-i âlem hıdîv-i heft-evrenk
Müdîr-i kevn ü mekân mültecâ-yı ins ile cân
Emîn-i pâk-i Hudâ mazhar-ı hitâb-ı Kerîm
Şefî-i yevm-i nedem hâmi-i günahkâran
Kemine bende-i fermanberi mülûk-i izâm
Nigîn-i hükmüne tâbi’ cemî-i âlemiyân
Firâz-ı künküre-i arş ile olur hem-ser
Gubâr-ı pâyin eden tûtiyâ-yı dîde-i cân
Harîm-i dergeh-i iclâli arş-ı a’zamdır
Matâf-ı zümre-i kerr ü beyandır ol her ân
Dağılmış âleme kenz-i şeriati o şehin
Zehî gınâ-yı saâdet bu ümmete iymân
Hümâ-yı kadrine bâm-ı behişt olur lâne
Fezâ-yı menzileti bir görülmemiş meydân
O şehriyâr-ı risâlet ki fark-ı devletinin
Otâğ-ı muhteşemidir kubâb-ı sakf-ı cenân
Mesâha etme ne mümkin mühendis-i efkâr
Hudüd-i hıtta-i mülkü nihâyet-i imkân
Berât-ı hâs-ı nübüvvet yedinde hatm oldu
Bu hâle hâtem-i îcâz edâsı oldu nişân
Edince nûr-i kudûmu cihânı rûşensâz
Söyündü şûle-i nâr-ı mecûsiyân-ı derân
Kemâl-i satvet-i teşrifi ile kesr oldu
Yıkıldı yaptığı kisrânın ol bülend eyvân
Zamîme oldu hudûd-ı şerîâta ilhak
Hicâz ü Rûm ü Habeşle memâlik-i Irân
Cebîn-i mâhı dü-nîm eyledi zehî kudret
İşâretiyle olur mu’cize cihâna iyân
Şeh-i ferişte sipâha emîr-i kevneynâ
Eyâ vücûd-i şerifi medâr-ı kevn ü mekân
Bilir şerâfet-i mi’râcım havâs ü avâm
Ne an ki ede beyan hâme-i şikeste zebân
O kurb-i hâs-ı ülânın o kaab-ı kavseynin
Fezâ-yı vasfı değil anladıkları meydan
Garaz zerîa-i deryûzedir efendimden
înâyetinle bu sâil kuluna kıl ihsân
Cenâb-ı Kâ’b ile Hassan medîhe-hânın olup
Ne güne onların oldu semâya kâ’bı resân
Kulun o kullarının bir kemîne bendesiyim
Kapında sâilin ammâ gedâ-yı şâh-akran
Suâli reddede mi merhametli sultanım
Kebâir ehline nakd-i şefâatin şâyân
O dem ki deşt-i hevilnâk mahşer içre kopa
Gırîv-i dehşet-i âh ü figan-ı pir ü cevân
O dem ki kıymet-i seng ü güher müsâvi olup
Bilinmez ola gürûh-i sipehle âl-i keyân
O dem ki tâb-ı hicâb-ı zünûb ile Arasat
Görüne dîde-i nâsa nümûne-i nîrân
Himâye eyle bu deryûzeger günahkârı
O gün de sâye-i çetr-i şefâatinde âmân
Biter mi sûz-i güdâzın uzatma gel Sâmi
Eder mi gayriye muhtâc ibâdmı sultan
Nitekim ede naât-ı şerif ile âğaz
Kemâl-i şerm ü hicâb ile şâirân-ı zamân
Salât-ı bî-had-i ekmel selâm-ı bî-gaaye
Nisâr ravza-i pâki olan be-sıdk-ı lisân
Sâmi Ebûbekir Paşa (Ölm. 1814)