Hit (3765) M-2094

Gayri Müslimlerle Anlaşma Yapmanın Hükmü

Yazar Adı : İlim Dalı : Fıkıh
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü :
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2012-04-19 Güncelleyen : /0000-00-00

Gayri Müslimlerle Anlaşma Yapmanın Hükmü

Müslümanlar başkalarıyla faydalarına olan bir konuda anlaşma yapmak ya da yardımlaşmak durumunda kalabilirler. İslam tarihi bunun örnekleriyle doludur.Günümüzde bir gurup genç ise “Kim onları veli edinirse o da onlardandır” [1]ayetine dayanarak bunun haram olduğunu öne sürmekte ve cevaz verenleri de din ve inançlarında ta’n etmek suretiyle şiddetle eleştirmektedirler.

Selef ulemasının bu ayeti nasıl anladığına bakıldığında, bu gençler de görecektir ki : Allah, dünya hayatının doğal bir gereği olarak bazı yardımlaşmaları mübah kılmıştır. Ayeti kerimede.:”Allah sizlerle dininiz aleyhinde savaşmayan, sizleri yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik edip adaletle davramaktan sizi menetmez. Elbette Allah adel olanları sever. İmam et-Taberi ilgili ayetin tefsirinde haram olan vela ‘(yardımlaşma-dayanışma) nın müslümanlara karşı gayri müslimlerin tarafını tutmak olduğunu, Müslümanların menfaatlarına karşılık bir gayri müslim grubu bir diğer gayri müslim gruba karşı desteklemenin haram olmadığını ifade etmiştir.

Doğruluk ve iyilik çerçevesinde ve zulmu engellemek için yardımlaşmak müslümanların temel özelliklerindendir. Bu manada Allah resulu(s.a.s) hılful -fudul anlaşması hakkında ; islam döneminde de ona davet edilseydim yine katılırdım, buyurmuşlardır.

Müslümanlar Kureyş kafirleriyle Hudeybiye antlaşmasından sonra , Allah Teala tarafından hem de onların olanca inat ve büyüklenmesine rağmen şu ayeti kerimeyle anlaşma yapmakla emr olunmuşlardır. Mescidi haram a girmenizi engellemeleri sebebiyle onlara duyduğunuz kğızgınlık sizi onlara karşı adaletsiz davranmmaya sevketmesin ,iyilik takva üzere yardımlaşın , günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın “ [2]

‘’Kendilerimize sormamız gereken soru şudur; Acaba Allah Resulu(s.a.s) bu dünya hayatını isteyen ve onun peşisıra koşuşan bu topluluklarla anlaşma mı yaptı yoksa anlaşma yapmayı haram mı kıldı.? Anlaşma yaptıysa her iki tarafın da ortak maslahatları neydi müslümanların maslahatı neydi?

Bunların cevabı İbnu Teymiyye’nin şu sözünde ifade olunmaktadır; Devlet başkanı, hakim,alim vb. birisi ictihad ederken elinden geldiğince Allah Korkusu ile haraket eder ve ictihatta bulunursa; Allah’ın kendisini sorumlu kıldığı görevde me’cur olur. Allah’a itaat etmiş olmak manasında doğru davranmış olur. [3]

Daru ibn Ced’an Anlaşması (Faziletlilerin Anlaşması - Hılfu’l Fudul ) ;

Hz. Peygamber(s.a.s) : “Abdullah b. Ced’an’ın evinde bir anlaşmaya iştirak etmiştir. Benim için dünyanın en kıymetli eşyalarına sahip olmaktan daha değerliydi. İslam dan önce de davet olunsaydım yine icabetederdim,” buyurmuşlardır.
Hulfu’l- fudul anlaşmasının yapılma sebebi ; zamanın Mekke eşrafından el-As b. Vail’in Mekkeye ticaret için gelen bir şahsın alacağını vermemesiydi. Adam yardım isteyince Zuhre, Haşim ve Teym b. Murra , İbnu Ced’an’ın evinde bir araya geldiler ve zalimlere karşı mazlumun yanında yer alıp zulmü engellemek için güç birliği yapmaya karar verdiler. Kureyşliler onların bu birlikteliğine faziletli bir işe giriştiler diyince, aralarında yaptıkları anlaşmaya “faziletlilerin anlaşması’’ manasında hulfu’l fudul denildi.

Cahiliye döneminde gerçekleşen bu olayın akabinde el-As b. Vail’den, o şahsın hakkını geri aldılar. Hz.Peygamber(s.a.s) İslam döneminde de bu anlaşmaya katılmaya davet edilse katılacağını açıkça ifade etmiştir. Bunun manası gayri müslimlerle mazlumlara yardım için anlaşma ya da sözleşme yapmayı kabul etmesidir.

Cahiliye döneminde kabenin anahtarları Osman b. Talha’daydı. Mekke fethedilince hz.peygamber anahtarı ondan alıp kabe ‘ye girdi ve sekiz rekat namaz kıldı. Ali b. Ebi Talib ra Hicabe’nin de Rifade gibi Beni Haşim’e verilmesini teklif edince, hz. Peygamber sas bu teklifi geri çevirdi ve “gün ahde vefa günüdür”, diyerek cahiliye döneminde yapılan anlaşmaya sadık kaldı. Anahtarı -henüz müslüman olmamasına rağmen - Osman b. Talha’ya iade etti.

“Yakın akrabanı korkut (davet et)” [4]ayeti inince hz.peygamber Beni Haşim’i toplantıya davet etti. Aralarından Beni Abdilmuttalib’ten bir grup onu dinlemeye geldiler, o da onları islama davet etti. Aralarından Ebu Talib , emrolunduğun şey üzere devam et, seni koruyup kollarım ama, içim Abdulmuttalib’in dinini terk etmeye elvermiyor, dedi ve bu hal üzere kaldı.

Kureyş Ebu Talib ‘i kardeşinin oğlunu korumaya devam ettiği takdirde dışlayacağını ilan edince , Ebu Talib hz .peygamberden davetini kendi ailesi içerisinde tutmasını , ona gücnün yetmeyeceği şeyleri yüklememesini rica etti. Ama Allah Rasulu , bu davayı terk etmem karşılığında, güneşi bir elime ayı bir diğer elime verecek olsalar yine davamdan dönmem, ya Allah bu dini galip getirecek, ya da bu uğurda öleceğim , dedi. Ebu Talib seni asla onlara teslim etmem şeklinde mukabe etti.

Kureyş hz. Peygamber sas öldürmek için biraya gelince , Ebu Talib’te Beni Haşimi ve Beni Abdulmuttalib’i çağırıp onu korumaya aldı. Suikastten korudu . [5] Beni Haşim ve Beni Abdilmuttalib in hz. Peygamberi korumaya almaları üzerine , Kureyş onlara yaptırım uygulama kararı alıp , kararlaştırdıkları cezai müeyyidelerin olduğu bir belgeyi kabe’nin duvarına astılar; onlarla alışveriş yapmayacak, kız alıp vermeyecek , anlaşmayacak ,onlara acımayacaklardı. Onlar peygamberi kendilerine teslim edinceye değin bu böyle devam edecekti. Beni Haşim ve Beni Abdilmuttalib iki yıldan fazla sürmesine rağmen bu yaptırımları göğüslediler ve direndiler. [6] Ebu Talib vefat edince bile Abbas , Ebu Leheb’e hz. Peygambere olan himayelerinin devam edeceğini bildirdi. Kureyş bunu öğrenince , Ebu Leheb vasıtasıyla hz. Peyambere , Abdulmuttalib’in onun dinine göre cennette mi cehennemdemi olduğunu sordurdu. Amcası Ebu Leheb’e o cehennemdedir, cevabını verince , Ebu Leheb Kureyşin saflarına katıldı. Ve koruma akdi bozuldu. Hz. Peygamber’de Taif’te bir destek bulurum ümidiyle Mekke’yi terketti ve Taif’e gitti. On gün kadar aralarında kalıp eşrafıyla görüşmeler yapmasına karşın , saygısızca davranıp serserilerini ve kölelerini ona musallat edip eziyet ettirdiler. Allah Rasulu Mekke’ye geri dönmek durumunda kaldı. Mekkeye girmeyip Hira’da konakladı. Huzaa’ dan bir adamı el-Ahnes b. Şerik e gönderdi, ondan kendisini korumasına almasına istedi. Ben (halif), anlaşmalıyım ; anlaşmalılar koruma yapamaz , cevabını verince ; Suheyl b. Amr’a elçi gönderdi, O ‘da Beni Amir Beni Ka'b ‘ a koruma yapamaz dedi, el-Mut’im b. Adiyy’ e aracı gönderdi . O hz.peygamber’in koruma teklifini kabul etti. Çocuklarını ve kavmini çağırıp silahlandırdı , kabenin etrafına yerleştirip hz. Peygamberi korumasına aldığını herkese ilan etti. Hz. Peygambere haber yollayıp kabeye gelmesini istedi. O da geldi ve kabeye girdi , iki rek at namaz kılıp , el-Mut'im ve çocuklarının korumasınnda evine geri döndü.

el-Ahnes , Beni Haşim’in anlaşmalısıydı. Mekke adetlerine göre ancak Mekke’nin yerlileri koruma (güvence verme –kefaletine alma) hakkına sahipti. Aynı şekilde Süheyl b. Amir’de Beni Ka’b’ dan nesepçe daha alt seviyedeydi ve alt seviyede nesebi olan , daha üst seviyede nesebi olanlara koruma veremezdi. Allah Rasulu bedir esirleri hakkında işte bu olayları hatırlayarak , el-Mut’im b. Adiy sağ olsaydı ve onları benden isteseydi bütün esirleri ona verirdim, buyurmuşlardır.

Allah Rasulu sas ile el-Mut’im b. Adiyy arasındaki anlaşma sadece koruma , güvence anlaşmasıydı ve Mekke’ de insanları Allah’ a davet etme serbestiyetini kapsamıyordu. Bundan dolayı hz.peygamber hac mevsiminde Mekkeyi ziyaret eden kabilelere müslüman olmalarını ya da davetini yapabilmesi için kendisini korumalarına almalarını teklif etti. Onlara ,Kureyş benim dinime davet etmemi yasakladı .Aranızdan beni alıp kavmine götürecek ve rabbimin davetini onlara tebliğ ederken beni korumayı garanti edecek kimse varmı , dedi.

Beni Amir aralarından Buhayra b. Faris in aracılığıyla , hz.peygambere bey’at etme teklifinde bulundular. Ama Allah onu muzaffer kılarsa kendisinden sonra yönetimin onlara geçmesini şart koştular .Bu teklifi Allah Rasulu kabul etmedi ve ; bu Allah’ın takdirindedir , mülkü kime dilerse ona verir, dedi. Ben-i Amir de ; senin için göğüslerimizi bütün araplara karşı siper edeceğiz, Allah seni başarıya ulaştırdığında ise , hükmetme makamında başkaları olacak , bunu kabul edemeyiz , karşılığını verdiler. [7]

Medine Vesikası

(Hz.peygamberin Medine’ ye Hicretinden Sonra Tanzim Edilen Medine Anayasası )

Hz. Peygamber , müslümanlarla Medine’de yaşayan diğer insanlar arasında bir anlaşma metni hazırladı. Bu metin ; müslümanlanın birbirleriyle ve gayr-i müslimlerle (yahudiler vd. ile) ilişkilerini düzenliyordu. Bu anlaşmaya taraf olanlara karşı ilan edilebilecek bir savaş durumunda tarafların nasıl yardımlaşacağını karara bağlıyordu .Buna göre Kureyş ya da Kureyşle dayanışma içinde olanlarla saldırmazlık ya da dostluk anlaşması yapılamayacak, Medine ye saldıranlara karşı beraberce savaşılacaktı. Anlaşma tarafları hiçbir zaman bir zalimi desteklemeyeceklerdi.

Ticari Ortaklık

&n

Müslümanlar başkalarıyla faydalarına olan bir konuda anlaşma yapmak ya da yardımlaşmak durumunda kalabilirler. İslam tarihi bunun örnekleriyle doludur.Günümüzde bir gurup genç ise “Kim onları veli edinirse o da onlardandır” [1]ayetine dayanarak bunun haram olduğunu öne sürmekte ve cevaz verenleri de din ve inançlarında ta’n etmek suretiyle şiddetle eleştirmektedirler.
Yayınlandığı Kaynak :
Yayınlandığı Dergi :
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort