Hit (6595) M-2080

Kureyşilik Şartı Konusunda Mezheplerin İhtilaf Etme Sebepleri

Yazar Adı : İlim Dalı : Kelam
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü :
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2014-11-22 Güncelleyen : /0000-00-00

Kureyşilik Şartı Konusunda Mezheplerinİhtilaf Etme Sebepleri

Bir konuda ihtilaf varsa ve bu lafzi değil hakikiyse mutlaka bilgiyi elde etme ve doğru bilgiyi tesbit etme kriterlerinde bir farklılıktan dolayıdır.

Buna göre Fıkhi bir mesele olan Kureyşilik şartının kabul edilip edilmemesinde öncelikle bilgiyi elde etme ve dogrulama kriterlerine bakmak gerekir.
Bu şartı kabul eden ehli sünnet vel cemaat ile kabul etmeyen diğer mezheplerin refarans aldıkları usüllere bakılınca aşağıdaki neticeler gözlemlenmektedir.

1. SEBEP : ALLAHA İMAN VE ALLAH ALEM İLİŞKİSİ ALLAHIN VARLIĞI SIFATLARININ VE ALLAHIN ŞERİAT İNDİRMESİ HAKKINDAKİ İNANÇLAR VE BU İNANÇLARIN KONUYU ALGILAMAYA VE YORUMLAMAYA ETKİLERİ

Red edenler de felsefi bakış açısı ile iman etme kabul edenlerde asrı saadetteki anlayışla iman etme ve imanın gereklerine baplı kalma hali gözlemlenmektedir.

Allaha iman ve Bu imana felsefi anlamlar yukleyenler dinin iki temel aslı kitap ve sunneti anlama da selefin anlayış ve naklini önemsemeyip akli yorumlamalara gitmişlerdir .

Bunlara göre kuran ayetlerini akli yorumlamalara tabi tutmuşlar ; sünnet naslarını da yorumlama ya da inkar cihetine gitmişlerdir.
Kureyşilik şartı akli açıdan manasız gördüklerinden inkar etmişler ya da değişik yorumlarla geçersiz kılmışlardır.

İslam ya da peygamberimizin bir sözünü beğenen bir müsteşrik ya da batılı bir ilim adamı çok önemlidir. İbn sina ve Farabinin eserlerinin batıda yıllarca dikkate alınması çok önemlidir. Farabi ve ibn sinanın Allahın ilim sıfatı ve alemin ezeli oluşu hatta öldükten sonra dirilmenin bedensel oluşunu inkar eden gayri muslimler oluşları hiç onemli değildir.

Gazali onları eleştirerek bilimin önünü kesen bir felsefe ve bilim düşmanıdır.

Kuranın mucize oluşunu anlayacak arap edeb ve belağatı anlayış seviye ve zevkleri olmadığından küflenmiş Batıni safsatası 19 mucizesinden medet umup kuranın muciz olduğunu isbata kalkışmışlar zamanla bu saçmalığı anlamaya akılları yetince ondan uzaklaşmışlardır.

2.SEBEP : DİNDEKİ DELİLLER VE DELİL OLARAK DİKKATE ALINMA SIRALAMALARI VE ESASLARINDAKİ İHTİLAF

Red edenler de mutezili bakış açısı ile kitap ve sünnete bakma ve nasların manalandırılmasında akılcılık ön plandadır.

Kabul edenlerde sened ve uygulama itibarıyla sabit olan bir emrin kabulu ve gereğine göre davranma anlayışı gözlemlenmektedir.

Kitap-sünnet-icma –Kıyas ve diğer delilleri kabul edenler ehli sünnet vel cemaattir .

Bir meselede bu delillere bakarak hukum verenler kureyşilik şartını isbat etmişlerdir. Bu delilleri bu sıralamayla kabul etmeyenler ya da bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmeyenler bu şartı kabul etmemişlerdir.

3. SEBEP ;-KURANIN TEFSİR VE YORUMUNDA KABUL EDİLEN KURAN VE KURAN TEFSİRİ YAPMA KRİTERLERİ

Red edenlerde kurancılık kuranı kuranla ve kuranı çağdaş anlayışla tefsir etme eğilimleri gözlenmekte kabul edenlerde kuran sünnet icma ve kıyas sıralamasıyla delillere bakılması ve asrı saadetteki dini anlayışın devam ettirilmesi tercihi gözlemlenmektedir.

kuranı kuranla tefsir ederiz ya da kuranı çağdaş mantaliteyle tekrar tefsir etmek gerekir diyenler Kureyşilik şartını kuran mantalitesine uymaması gerekçesiyle inkar etmişlerdir.

kuranın kuranla açıklanması , kuranın anlaşılırken kavramlarına cağdaş manalar verilmesi ve bu çağdaş manalarla anlaşılan kurana uymayan sünnet naslarının ya kurana aykırı diye reddedilmesi ya da yeni geliştirdikleri bu anlayışa dayanarak kuranla çelişmektedir o halde hadis olamazlar seklinde kendi içerisinde tutarlı gorunen bir evvel akıllık yaparak dini anlayışı yenilediklerini söylemektedirler.

4.SEBEP :-SÜNNETİN DİNDEKİ YERİ VE SUNNETİN SUBUTUYLA ALAKALI KRİTERLER VE BU KRİTERLERİ UYGULAMA MANTALİTESİ

Red edenlerde sünnetin dindeki yeri ancak kurandaki manalandırmalarına uygunlarsa vardır. Sanki onlara göre sünnetin teşri yetkisi yoktur. Ve sünnet metinleri güvenilecek metinler değillerdir.
Kabul edenlere göre sünnetin teşri yetkisi vardır. Ve sünnet dindendir. Tahrif olmamıştır. Bir konuda delile ihtiyaç olduğunda ikinci başvurulacak merci sünnettir.

5.SEBEP ;- PEYGAMBERE İMANIN İMAN ESASLARINDAN OLMASININ CENNETE GİRMEK İÇİN ŞART OLMADIĞI PEYGAMBERİN TEŞRİ YETKİSİNİ ANLAMAYLA ALAKALI SORUNLAR

Red edenler peygamberlere imanın şart olmadışını esasen Allaha imana davet için gönderildiklerini buna göre Allahı birleyen birisinin peygambere iman etmese de kurtulacagını söylemektedirler. Bu peygamber sözlerine dinde önem vermemelerinin temel itikadi kırılma noktalarından birisidir. Sünnetin dini anlayışı şekillendirmede bir önemi olmadığı düşüncesi de buradan gelmektedir.

Kabul edenler bir peygamberin davetinin ulaşmasına rağmen ona iman etmeden tevhid üzere kalma iddiasını küfür telakki etmektedirler. Bu nübüvvetin isbatı meselesine felsefi açıdan bakanlarla asrı saadet te var olan anlayış açısından bakanların ayrıştıkları en temel kırılma noktalarından birisidir.

6.SEBEP- SAHABEİ KİRAMIN TAMAMINI TEVELLİ ETMEKLE -ETMEMEK

Red edenler sahabe i kiramın bir kısmının ya da tamamına yakınının dini güvenirliklerinin olmadığını söylemekte ve onların anlayışlarının ve dini metinleri nakillerinin dini yaşama tarz uslup ve anlayışlarının , islamı anlama ve yaşamada kuranı yorumlamada refarans alınması gerekmez demektedirler.
Kabul edenler sahabenin tamamını tevelli etmekte hepsinin udul olduklarına inanmaktadırlar. Sahabenin haklarındaki inen ayetler ve peygamber sas nin sözleri sebebiyle asrı saadetten dinin nasıl anlaşılması gerektiğiyle alakalı nakilleri esas alınarak din ve dinin metinleri anlaşılmalı onların uygulamalarına kuran ve sünnette bir açık hüküm bulunamadığında mutlaka başvurulmalıdır demektedirler.

Netice itibarıyla ehli sünnet , onlar yoluyla nakledilen dini esasları kabulden geri durmamış tır. haricilik ekolu ise onların bir dönemini kabul edip sonrasını reddetmiştir.
bir kısmını tevelli eden şia ise , bazılarının rivayet ve tavırlarını dikkate almış bazılarınınkini ise delil kabul etmemişlerdir.

Şianın hilafetin Ali ve evladına has olduğu tezi sahabe arasında yaptıkları bu ayrıma dayanmaktadır. Hz.Ebubekir ve Ömerin ve diğer onlara beyat edenlerin tavırlarını dikkate alsalardı kureyşilik şartını ehli beytle tahsis etmemeleri gerekirdi.

7.SEBEP-HARİCİLER SAHABENİN İHTİLAFLARA KARIŞANLARININ TAMAMININ DİN DIŞINA ÇIKTIKLARINA KAİLDİRLER

Red edenler bu sebeple harici anlayışında olanlardan ve mutezileden ve asrı saadeti refarans almayan akademisyenlerden ve oryantalistlerin düşüncelerinin etkisinde kalan araştırmacılardan çıkmıştır.

Kabul edenler sahabenin tamamını tevelli eden ehli sünnet vel cemaatten çıkmıştır.

8.SEBEP -İSLAM DİNİNİ VE SABİT DEĞERLERİNİ BELLİ BAZI KRİTERLER DOĞRULTUSUNDA YORUMLAMAK

1-Mutezile 5 akli asıl çerçevesinde dini nasları degerlendiren insanlardır. İlahi adalet anlayışlarına uymadığını düşündükleri nasları inkar ederler.

2-Dinler arası diyalog gerekliliğini savunanlar İslam dininin evrenselliği ve bütün insanlara gönderildiği ve önceki şeraitleri nesh ettiği esasını görmezden gelmektedirler.

Bu çerçevede müslümanların bir halife sinin ve özgün bir yönetim şekillerinin olması tezi yerine demokrasinin bir yönetim biçimi olarak İslam inancına uygun olduğunun söylenmesini buna bağlı olarak ta halifelik diye bir kurumun esasen olmadığını savunmuşlardır.
ibrahimi dinlerin mensuplarıyla bir araya gelip zulme ve evrensel emperyalizme karşı yek vucut olmaya çalışırlar.


3- Tecdid fikri ve islamın yeniden yorumlanması ve hurafelerden arındırılması görüşünün savunucuları -islam dünyasının içinde bulunduğu ekonomik ve kültürel seviyenin dini tecdidle düzelebileceği kanaatindedirler.

Tecdid fikri sünnetten alınmışken kuranın naslarıyla uyumsuz sünnet olmaz anlayışı , usulu fıkıhçılar tarafından kabul edilegelen bir olgu iken , kuranın içeriginden çağa uyduramadıkları ahkama kuranın tarihselligi olan ayetleri başlığını atarak çözüm bulanlar da gözlemlenmektedir



4- Demokrasinin islamla çelişmeyeceğini , islamın ruhunda demokrasi olduğunu kabul ermektedirler.

Dini delillerin dikkate alınma sıralamasını da değiştirdikleri gibi dini delillerin kendilerini de yeniden belirlemektedirler.

5-Dini kültür de bilinmesi gerekenlerin bilinmemesinin etkisi , yetersiz ilmi alt yapı.

İlmi ehliyeti olmayan gayretli dava adamlarının bu işe soyunduklarında karşılaştıkları yaşayan kültürün bazı öğelerini engel görüp onları inkar ederek sorunları aşabilecekleri kanaatine varmaları.

6-Oryantalistleri cevaplama gayretine düşenlerin bir şekilde onların etkileri altında kalarak bazı dini rivayet ya da kuralları kabullenemez hale gelen psikolojilerinin etkisi

7-Çagdaş hayat kültürünün etkisi altında kalarak islamın çağımıza hitap ettiğini ispatlama gayreti

8-Zamanımızın meşhur akademisyenlerinin ehli sünnetin tavrına aykırı görüşler beyan etmelerinin sebepleri

. Ülkemizde devlet memurularına kanununa tabidirler. Ve bu konuda görüş belirtmekten özellikle uzak dururlar.

Görüş belirtmekten çekinmeyenler ise devletin genel anlayışına sorun teşkil etmeyecek bir dini duyarsızlık ya da ehli sünnet normlarında asla olmayan bir kendilerine özgü anlayışla meseleye baktıklarından kanuni açıdan sorun teşkil etmeyeceğine emin oldukları bir anlayışları da olduğundan , dini ve sünni değerlere uyup uymadıkalarını da murakabe edecek Allahtan başka kimse olmadığından gönüllerine göre konuşurlar.

Akademisyenlerin bugüne kadar islama ve İslam dininin asıllarına yaşayan insanlığa İslam davetinin ulaştırılmasına katkıdan çok İslami degerler hakkında İslam müntesiplerinin arasında oluşturdukları tereddütler ve kafa karışıklıkları daha ön planda olmuştur.

Akademisyenlerin eskilerin eserlerini okuyup onların vardıkları doğrulardan farklı doğrulara varmaları , üzerinde itinayla durulması gereken bir durumdur. Aynı kaynak eserlerden ve aynı metodolojiyle (iddia doğruysa tab

Bir konuda ihtilaf varsa ve bu lafzi değil hakikiyse mutlaka bilgiyi elde etme ve dogru bilgiyi tesbit etme kriterlerinde bir farklılıktan dolayıdır. Buna göre Fıkhi bir mesele olan Kureyeşilik şartının kabul edilip edilmemesinde öncelikle bilgiyi elde etme ve dogrulama kriterlerine bakmak gerekir. Bu şartı kabul eden ehli sünnet vel cemaat ile kabul etmeyen diger mezheplerin refarans aldıkları usullere bakılınca aşaşıdaki neticeler gözlemlenmektedir.
Yayınlandığı Kaynak :
Yayınlandığı Dergi :
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort