Hit (4470) F-922

Hilali Görünce Oruca Başlayın, Görünce Orucu Bırakın, Göremezseniz Ayı Tamamlayın

İlim Dalı : Fıkıh Konusu : Oruç,Ru'yeti Hilal
Soruyu Soran : Cevaplayan : Önder Nar
Cevaplayanın Mezhebi:
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2017-06-15 Güncelleyen : Sümeyye Abacı/2020-04-19

Hilali Görünce Oruca Başlayın, Görünce Orucu Bırakın, Göremezseniz Ayı Tamamlayın
Buhari , Muslim (فأخرجه (البخاري 2/32) ح (1909) ، و(مسلم 2/762) ح (1081) وأما حديث ابن عمر – رضي الله عنهما – فأخرجه (البخاري 2/30) ح(1900) ، و(مسلم 2/759) ح (1080   


İslam Fıkhında belirtilen Usullere Göre Hilal Gözetlemesi yapan Suudi Arabistan da
Şaban ayının tamamlayıcısı gün olarak tespit edilmiştir. (09 07 2013 salı günü)
Buna göre müabarek ramazan ayının ilk orucu 10 07 2013 Çarşamba günü tutulacaktır.


Mülahaza: Salih Güner
Allah’ın katında herşey bir hesap iledir..

el Cevab:

اللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَحْمِلُ كُلُّ أُنثَىٰ وَمَا تَغِيضُ الْأَرْحَامُ وَمَا تَزْدَادُ ۖ وَكُلُّ شَيْءٍ عِندَهُ بِمِقْدَارٍ (8)
( (الرعد

Bu yazdığınız cümle, Rad 8. ayetin tercümesi olsa gerek. Ama tercüme, Allah katında her şey hesap iledir değil, Allah’ın ilminde her şey belirli bir ölçü ve sınırladır, şeklinde olmalıdır. Hesapladır şeklinde bir tercüme yapılsa bile bu hesap ayın ne zaman doğacağını hesapla tespit etmeye asla delil olmaz. Ayet Allah’ın ilminden bahsetmektedir. Allah’ın ilmine haşa hesapla ulaşılacağını söylemeye çalışmıyorsunuzdur herhalde.
 

Mülahaza: Salih Güner
Kullanmış olduğunuz bilgisayar ona gelen internet bağlantısı insan oğlunun O'nun ilminden bir cüz'ünü keşfetmesi sebebiyledir.. Bu tür yazılarınızla diyaneti veya Türkiye'deki fıkıh alimlerini itibarsızlaştırmaya gerek yok..

Mülahaza: Yūsuf Hanīf
10.7.13'ü Ramazân'ın 1'i ilân edebilmek için 9.7.13'de, yani bugün, Salı günü, ru'yet etmiş olmak gerekmez mi? Peki bugünün daha gerçekleşmemiş olan ru'yetini Suûdiler evvelden nasıl ilân etmişler? Belli ki hesapla. Yani hilâl, 9.7.13'de Arabistan'ın ru'yet sahasına gireceği için hâliyle 10.7.13'ü Ramazân'ın 1'i kabul ve ilân etmişler. Mesnedimiz hesap olacaksa hilal 8.7.13'te Pasifik'te zuhur etdi (http://astro.ukho.gov.uk/moonwatch/nextnewmoon.html); yani bugün, 9.7.13, Ramazân'ın 1'i. Diyânet usûlü amelin de esâsı bu zâten. Eee, nerede qaldı İslâm Fıqhının usûlleri?

el Cevab: Yusuf Hanif’e; ''.....09 07 2013 salı günü
Suudi Arabistan da Şaban ayının tamamlayıcısı gün olarak tespit edilmiştir''demiştim.
Hilal gözetlemesi yapılmak suretiyle Ramazanın ve Arafatta vakfenin gününün tespit edilmesi şeairi İslamdandır, denecek kadar bilinen bir usul ve yöntemdir.
Suudi Arabistan’da bu İslami değer hala uygulanmaktadır.
Bütün sene boyu hicri ayların giriş ve çıkışları tespit edilmekte buna göre de oruç ve hac ibadetini ilgilendiren önemli hilal zamanlarını tespit etmede bu gözetlemelerden faydalanılmaktadır.
-Bir önceki hicri ayın çıkışını ve ramazan ayının girişini ispat edecek hilal görülemeyince; şaban ayı 30’a tamamlanmıştır. Olay budur. Ramazan ayı bu şekilde tespit edilmiştir.
Bu fiil de aynısıyla Asrı Saadette ve sonrasında uygulanan fiildir.

el Cevab: Salih Güner’e
-''Hesapla Allah’ın ilmine ittila edeceğinizi söylemiyorsunuzdur herhalde'', ifadesini olayın dini değerlere uygun ifade edilmesine uyandıracak bir ifade olarak kullandım.
-Hesaplamalar yaparak bir kanunu keşfedenlerin biz bu konuda Allah’ın ilmini keşfettik demeleri caiz değildir. Ama Allah’ın tabiata koyduğu kanunlardan birini keşfettik demelidirler.
Ramazan hilalini tespitte Allah’ın ilmine ittila ile sorumlu değiliz. Ama Allah’ın emri olan gözetleyerek; göremezsek de ayı otuza tamamlayarak oruca başlamakla mükellefiz.
-Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı Kurumunu itibarsızlaştırmak ya da itibar vermek, nitelemesini de üzüntüyle karşıladım.
-İki türlü itibar vardır Allah katında itibar ve kulları katında itibar.
Allah katındaki itibar peygamberine uymakla olur.
-Bulunduğunuz fıkıh grubu gibi mütevazi bir grupta bir hadisi şerifi yazıp bir açıklama yapmak diyanet kurumunu nasıl itibarsızlaştırabilir ki.
-Mısır’da el Ezher şeyhi oturdu kalktı bir Müslüman devlet başkanına destek vermeyip gitti Müslüman kanı akıtmaktan çekinmeyen bir askere destek verdi... İtibarı ne oldu?
-Siz kendiniz düşünün Milas Ulu Cami'de tenis benzeri bir oyun oynayan müftü kimin itibarını düşürür. Diyanetin mi kendisinin mi?
Yıllardır ülkemizde illa da hesapla ramazanı tespit edeceğiz anlayışında olan insanlar diyanet kurumunda iktidardadır. CHP iktidarında atanmış adamlardan başlayarak bu gelenek devam etmektedir.
Aynı Şu anki el Ezher şeyhini Hüsnü Mübarek atamasında olduğu gibi.Ezher şeyhinin bile bile konuyu esnetmesi kendisini ve Hüsnü Mübarek i küçültür ve küşültmüştür. Ezher ise Ezher olmaya devam eder. 
Bizim diyanette ki geleneği ise CHP’nin atadığı diyanet işleri başkanı başlatmıştır. Hata  geleneği başlatan ve devam ettirenlerindir. 

İtibar hakka tabi olmakta;
itibarsızlık peygamberimize muhalefet etmektedir.
Biz İslam ümmetiyiz.
''Size iki şey bıraktım...'' hadisi malumdur. ''Onlara sarılırsanız asla sapmazsınız. Allah’ın kitabı ve benim sünnetim''. (Hadisi şerif)

Dini Bir Konuda İhtilafa Düştüğümüzde Problemi Halletme Usulü Nedir
Usul şudur;
Problem bir şey doğru mudur, yanlış mıdır, meşru mudur yoksa değil midir ise; Kur'an’a ve Sünnete rucu edilir. Ama problem anlayışta ise, peygamberimizin ve Asrı Saadetteki Müslümanların olayı nasıl anladıkları ve anlattıklarına bakılır.

Ayeti Kerimede; Bk.[1]

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

Ey iman edenler bir konuda ihtilafa düştüğünüzde onu Allah’a ve Rasulüne döndürün, eğer gerçekten Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız tabii... Böyle davranırsanız,böyle yaparsanız en uygun şekilde davranmış ve Allah’ın emirlerini en güzel anlamış olursunuz.
Allah'a ve Rasulüne dönmek Kitap ve Sünneti iyi bilen insanlara sormakla olur.

وَإِذَا جَاءَهُمْ أَمْرٌ مِنَ الْأَمْنِ أَوِ الْخَوْفِ أَذَاعُوا بِهِ ۖ وَلَوْ رَدُّوهُ إِلَى الرَّسُولِ وَإِلَىٰ أُولِي الْأَمْرِ مِنْهُمْ لَعَلِمَهُ الَّذِينَ يَسْتَنْبِطُونَهُ مِنْهُمْ ۗ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ لَاتَّبَعْتُمُ الشَّيْطَانَ إِلَّا قَلِيلًا ﴿٨٣﴾

Emniyet ya da korkuyla alakalı bir haber kendilerine ulaştığında... onu peygambere ve dini bilenlere sorsalardı , elbette delilleri değerlendirme sıfatı taşıyanlar, işin doğrusunu bilip onlara söylerlerdi. Allah’ın fazlı ve lutfu olmasa belki çoğunuz şeytana uyacaktınız.[2]

Nisa 59  ayetinde bir konuda ihtilaf edildiğinde (doğru nedir manasıyla ihtilaf edildiğinde) Allaha ve rasulüne döndürülmesi emredilir.
Nisa 83 ayetinde ise doğrunun kendisinde değil nasıl anlaşılacağı ve uygulanacağında tereddüt olursa peygambere sadece peygambere sorulur ve ulemaya sorulur dini edebi anlatılır.

Netice:
Peygamber efendimiz ve İslam uleması Asrı Saadetten günümüze ramazan orucunu nasıl tutacağımızı hilal gözetlemekten başlayıp iftar açmaya kadar göstermiş ve öğretmişlerdir. İlim adamlarının vazifesi hakkında nas ve açık uygulama örneği olan konuda yeni bir şey söylemek değil, uygulamanın Asrı Saadetteki gibi uygulanmasına nezaret etmektir.
Diyanet işleri başkanlığının hilali gözetleme kurulu bile yoktur.
Ramazan ve arafat gününün tespiti kanunla düzenlenmiş. Rasathaneden görevli bir memurun yaptığı rasatı Diyanet İşleri Başkanlığına bildirmesi çerçevesinde her sene iman sahibi bile olup olmadığı net olmayan bir şahsın raporu doğrultusunda altına imza basılıp ramazan ve bayramlar ilan edilmektedir.
Geçen sene kurum başkanı Mekke’de hac sırasında zaman dağlarda hilal gözetleme zamanı değildir hesap kitap zamanıdır şeklinde açıklama yapmıştır.Meseleye böyle bakan bir başkanın karşısına çıkan, ve bu söylediğini neye göre söylüyorsun diyen bir Türkiyeli ilim adamı da çıkmamıştır. Şuhudu ayan diyanet başkanının geçen sene neredeyse diğer Müslümanlardan bir gün önce arafatta vakfeye durmaya kalktığı ama korkup geri adım attığını söylüyorlar. SubhanAllah...
Ve siz kalkmış şimdi dininizle alakalı meseleleri benim vazifem değildir diye es geçen adamları fıkıh dersleri grubunda yazılan bir hadisi şerifin itibarsızlaştırdığını anlıyorsunuz.
Bu anlayışınız sebebiyle tebrik ederim :))
Oruç tutulması sebebiyle konuya vakıf olmayan halk mazurdur.
Konuya vakıf olanlar günahkardır.


Mülahaza: Yūsuf Hanīf
Suûdî şehâdetinin mu’teberliği ve şer’an hangi muteber vâsıtayla size intiqâl etdiği haqqında da bir şeyler lutfeder misin? Teşekkürler…

el Cevab:
1- Suudi Arabistan’da eğitim gördüm. Suudi Arabistan fetva kurumunun önde gelen hocalarıyla tanışma ya da derslerinde bulunma suretiyle iletişim kurdum. Onlardan aldığım bilgi çerçevesinde Suud daki hilal gözetlenme usullerine itibar ediyorum.

2- Mısır eski müftüsü hocalarımdandır. Ve Ru’yeti hilal konusunda oldukça birikim sahibi bir ilim adamıdır. Ondan Suud’daki sistemi dinledim.

3- Allah rahmet etsin Esad Efendi bu konuda eksik bilgilendirildiği için hüsnü şehadette bulunmamıştır.

4- Türkiye de selefilik cerayanı hakkında olumsuz düşünen bazı zevat Suud Hanbeli ulemasına bu konuda güvenmemektedir.

3 ve 4. madde sebebiyle Türkiye’deki bazı Müslümanların hilal gözetlemesinin bedevilere yaptırıldığı gibi şeyler söylediklerini duyagelmişizdir. Allah affetsin. Bir kavme olan husumetiniz sizi onların hakkında adil olmaktan alıkoymamalıdır.


Mülahaza: Yūsuf Hanīf
Ru'yet-i hilâl mes'elesindeki tutarsızlıkları vs. husûsunda Suûdîlere tevcih edilmiş ciddî tenqidler var ağabey. Buna girmek istemiyorum (meselâ bkz.
http://www.islamicmoon.com/Moonsighting%20Articles.htm ). Peki diğer mes'ele, ru'yet şehâdetinin naqli mes'elesi... Yukarıya yazdığın ru'yet haberi sana nasıl intiqâl etdi? Daha doğrusu nasıl intiqâl etmeli ki şer'an mu'teber olsun ve ixtilâf-i metali'a i'tibâr edilmesin?

el Cevab: Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ihtilafu'l-matali söz konusu değildir.
-Suudi Arabistan’ın fetva kurumunun resmi sitesinin haberi yayınlaması yeteridir.
Kaldı ki Mısır ve Suudi Arabistan müftülüklerinin telefon numaraları da bende mevcuttur. Netten bakarsanız kurumsal numaralara da kolayca ulaşabilirsiniz.
Sn. Yusuf Hanif
Ru’yeti hilal meselesinde ikna olmak zorunda değilsiniz.Suudlulara güvenmemenizde benim açımdan bir mahzur yoktur.
Şimdi Mısır Darul iftasının Mısır rasathanesiyle yürüttüğü bir çalışma var. Ama Arapça gruba yüklesem bir de onca veriyi tercüme etmem gerekecek.
Onlar da Türkiye diyanet kurumunun hesaba göre belirlediği ramazan ve arafatta vakfe bayram zamanlarının hiçbirinin rasat verileriyle uyuşmadığını iddia ediyorlar. :)))


Mülahaza: Yūsuf Hanīf "turkiye ile suudi arabistan arasında ihtilafu'l-matali söz konusu değildir." Linkini vereceğim ru'yet haritasına göre 9 Temmuz'da Arabistan'dan Şa'bân hilâlinin ru'yeti hava şartlarının mükemmel olmasına bağlı iken Türkiye aynı târixhde optik âletler yardımıyla hilâlin görülebileceği bölgede yer alıyor. Bu durum ixtilâf-ı metâli' sebebi değil midir? (http://astro.ukho.gov.uk/assets/F2013Jul09.pdf ). "-suudi arabistanın fetva kurumunun resmi sitesi nin haberi yayınlaması yeteridir. kaldıki mısır ve suudi arabistan müftülerinin tel noları da bende mevcuttur. netten bakarsanız kurumsal nolara da kolayca ulaşabilirsiniz." Bu tür vâsıtalar ile şer'î mesâilde şehâdet câiz midir? Şeyxu'l-İslâm Sabrî Efendi merhûm bunu reddediyor: "Şâri'in beyân buyurduğu tarîq-i 'amel muqâbilinde telğraf da ma'mûlun-bih olamayacağı gibi delâlet-i qat'iyyeyi hâiz olmadığından mevsûq da değildir. Çünkü o, meydanda olmadığı içun ğâib ve ğâib olduğu içun meçhûl bir şaxsın qumandasına tâbi' bir cemâddan i'bâret bulunduğu cihetle nazar-ı şer'îde mazhar-ı tekrîm-i İlâhî olan insanların quvvet-i şehâdetini hâiz olamaz." (Mustafa Sabrî, “Dîn-i İslâm’da Hedef-i Münâkaşa Olan Mesâ’il: Muqaddime [geçen nüsxamızdan mâba‘d]”, Beyânu'l-Haqq, 1/6, 14 Şevval 326/27 Teşrîn-i evvel 324, 110.s., şuradan PDF'ine ulaşılabilir: http://ktp.isam.org.tr/?url=makaleosm/findrecords.php )
"Ruyeti hilal meselesinde ikna olmak zorunda değilsiniz.
Suudlulara güvenmemenizde benim açımdan bir mahzur yoktur." İyi de ağabey ben oruç tutacağım. Bunun için de vaqtin girip girmediğini tespit etmiş olmam lâzım. O da ya kendi ru'yetimle ya da başqalarının şehâdetiyle olacak. Açıkçası ben kendim ru'yet ediyorum. Ama bana şehâdet var denildiğinde de şehâdetin sıhhatini sorguluyorum. Daha doğrusu sorgulamam gerekiyor, değil mi? Diyânet'e gelince, onun zâten i'rabda mahalli yoq, biliyorsun


el Cevab: Yusuf Hanif
-Şehadetler babıyla haber babı farklıdır.
Şahitlik yapmak için tek başına telgraf kesinlikle yetersizdir. Ama bir noter gibi kurum çerçevesinde şahitlik tescil edilirse bu mahkeme önünde yapılmış şahitlik hükmünde olur. Şahit de aranacak şartlara da riayet edileceğinden mesele kalmaz.
-Burada bir resmi kanuni kurumun TV ya da İnternet sayfası üzerinden vereceği haberden bahsediyoruz.
Hilal görülmesinin ispatından değil.
Hilal gözetlemesi yapan kurum asrı saadetten beri Mekke, Medine ve diğer yakın bölgelerde bunu yapıyorlar. O zaman nerede yapılıyorsa şimdi de oralarda yapıyorlar.
Gözetleme yapacak şahıslar nasıl gözetleyeceğini biliyor mu önce kontrol ediliyor.
Resmi sorumlular zaten ilim adamlarından seçiliyorlar.
Hilali gören birisi şahitlik yapınca bunu mahkemede de tescil ediyorlar. Sonra bu bilirkişinin onayından geçip fetva konseyinin önüne geliyor. Onlarda fetva hazırlayıp imzalıyor. Ve ramazan hilali görüldü ramazan yarın şeklinde ya da hilal görülmezse bir önceki ayı 30 a tamamlayarak yeni ayın girişi tespit ediliyor.

Olayın şahitlik açısından telgrafla alakası yoktur. Bize haberin ulaşması açısından da şer’i ölçülere uymama söz konusu değildir.


Mülahaza: Yūsuf Hanīf O zaman şehâdetin değil ama şer‘an tescīl edilmiş bir ru’yetin internet vb. elektronik muhāberāt vāsıtalarıyla i‘lān edilmesi cāiz, bunu duyan/gören/oquyan Müslümanların da bununla amel etmesi vācib mi oluyor? Eğer öyleyse Ömer Nasūhī merhūmun şu ifādelerini nasıl anlamalıyız: “[…] bir beldedeki görünüş diğer bir belde ahalisi hakkında muteber olabilmesi için bu görüş hakkındaki şehadetin hâkim huzurunda bir tasdika iktiran etmiş olması lâzımdır. Yoksa mücerret bir görüşü ihbar etmek, hilâli göremiyen belde ahalisi hakkında bir hüccet olmaz. Şöyle ki, bir belde hâkimine iki âdil kimse gelip: “Filân beldede hilâli gördüklerine dair şahitlerin şehadetlerini o belde hâkimi şeraiti dahilinde kabul edip hüküm verdi” tarzında şehadet etmelidirler.” (Büyük İslâm İlmihali, 1955, 370.s.).

Bu arada yeni farq etdim, 8.7.13, Arabistan’da ru’yetin zāten hiçbir şekilde mümkün olmadığı bir tārixdir! (http://astro.ukho.gov.uk/assets/F2013Jul08.pdf )


el Cevab: Yusuf Hanif; O zaman şehâdetin değil ama şer‘an tescīl edilmiş bir ru’yetin internet vb. elektronik muhāberāt vāsıtalarıyla i‘lān edilmesi cāiz, bunu duyan/gören/oquyan Müslümanların da bununla amel etmesi vācib mi oluyor? demişsiniz.
-Şeran tescil edilmiş Ru’yetin haberi sana güvenilir bir şekilde ulaşırsa seni bağlar. Sana güvenenlere haber verdiğinde onları da bağlayıcı olur.

"Eğer öyleyse Ömer Nasūhī merhūmun şu ifādelerini nasıl anlamalıyız: “[…] bir beldedeki görünüş diğer bir belde ahalisi hakkında muteber olabilmesi için bu görüş hakkındaki şehadetin hâkim huzurunda bir tasdika iktiran etmiş olması lâzımdır. Yoksa mücerret bir görüşü ihbar etmek, hilâli göremiyen belde ahalisi hakkında bir hüccet olmaz." demişsiniz.

el Cevab: Görülen beldedeki hakim huzurunda şahitlik ve bu şahitliğin onaylanması -ve bu onaylamanın haberinin o beldeye ulaşması yeterlidir. Ve mücerret görüşün haber verilmesi belde halkının bağlayıcı olmaz . Ama güvenirlerse uyabilirler güvenmezlerse kendi yaptıkları sayıma göre bir önceki ayı tamamlarlar; ya da tamam ise, hilali görmüş olarak değil ama, önceki ayı 30 a tamamlayarak ramazana başlarlar.
 

Soru Sahibi: İlyas Aydın 
Soru: Bayram günü ülkemizde aynı güne dek gelmesse biz birgün sonra bayram namazını nasıl kılacağız? (8.5.2019)

el Cevab: Aynı saatlerde sizinle aynı durumda olan insanlarla birlikte bir gün önce nasıl bayram namazı eda edildiyse o şekilde kılarsınız. 
Vaktinden önce bayram kılanların amelleri lağv amel olur.
 

 

[1] Nisa 59

[2] Nisa 83

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort