Özelden gelen soru (A.Hişam):
İmam Ebu Yusufa nisbet edilen aşağıdaki fetva doğru mudur? Ve bu rivayet Hanefi mezhebinde esas olan fetva mıdır?
[İmam Muhammed ile İmam Ebu Yusuf, “Borçlu aldığı borcun mislini vermez, ödeme esnasındaki kıymetini, değerini verir.” (Mecmuatu Resâil İbn Abidin 2/60)]
el Cevab:
Öncelikle bu tercüme eksiktir.. Ve bu genellemeyle nakledilmesi de çok sayıda hatalı neticeye götürecektir.
"Bir borçlu aldığı borcu değil, kıymetini verir" şeklinde bir manaya geliyor. Halbuki bu genelleme, harama helal demek olur.
İbn Abidin er-Resail c.2 s.60 vd. da 52 . sayfadan 67. sayfanın sonuna kadar bu konunun değişik veryasyonlarını incelemiştir.. İmam Ebu Yusuf'a nisbet ettiğiniz bu fetva özel bir duruma nazaran verilmiş bir fetvadır. İmam Ebu Yusuf, bu fetvasıyla İmam-ı Azam''a muhalefet etmiştir. Önceleri aynı İmam-ı Azam gibi fetva verirken oluşan olaylar çerçevesinde bir konuda bu fetvasını değiştirmiştir. Ama belirli bir duruma özel değiştirmiştir.
Bu fetvayı o zamanki geçerli alışveriş aletlerinden altın ve gümüş için değil, (altın, gümüş ve değerli eşyalar için değil)sadece bazı "bozuk dirhemler ( gış sebebiyle değerini yitiren (madeni paralar) ve kağıt paralar) için söylemiş. Kağıt paralar ve dirhemlerin kullanımda olduğu ülkelere güvensizlik oluşursa ya da (bir başka ülkede) geçmezlerse satıcı mağdur olmaması için borç değeriyle verilir fetvasını vermiştir.. Aynısıyla değil Değeriyle verilir fetvasına dönülmesinin sebebi bozuk ve değerini bir şekilde yitiren dirhem veya tanınmayan bilinmeyen dirhemle olan alışveriş durumunda bazen malı satan şahsın malını esasen değerinde satamamış olacağı gözönüne alınmıştır.
Şimdilerde ise bu bu fetva değerini enflasyon sebebiyle kaybeden ödemesi kağıt paralarla yapılan vadeli satışlarda da kullanılmak istenmektedir. Bir başka ifadeyle faizli işlemlerin bir kısmının (enflasyon oranındakilerin) faiz değil; satılma işleminin yapıldığı tarihteki reel alım değeri olduğu buna binaen de haram olan faizli alışveriş olmayacağı iddia edilmektedir.
On yıllardır Irak'lı, Mısır'lı bazı akademisyenlerin ürettikleri (faiz altın ve gümüşte olur. Diğerlerindeki işlemler dinimize göre faiz değildir. Mübah olan alışveriştir. Para daha fazla paraya satılsa bu faiz olmaz...) şeklindeki yaklaşımlar, iddialardır. Delilden nasipleri yoktur.
İmam Ebu Yusuf'un fetvası, dirhem ya da paralardaki "ğış" = (dolandırıcılık ,kalpazanlık vs) sebebiyle satıcı mağdur edildiğinde verilmiş özel durum fetvasıdır.
Günümüzde banknot veya demir paralarda, bu tür bir dolandırıcılık yoktur. Dolayısıyla bu durumun enflasyon sebebiyle zamanın geçmesiyle banknotun değerinin diğer paralar karşısında düşmesine kıyaslanması yanlış olur.
Efendimizin altın ve gümüş hakkındaki sözleri ortadadır. Aynı gram ve ayardaki bir altın liranın 1 aynı nitelikte altın yerine 1 altın+ 1 gümüş olarak ya da 1 altın liranın 1.1 altın liraya satılması faiz olacaktır. Bunun banknotlarda yapılması da "illet aynı olduğundan" faiz olacaktır. İmam Ebu Yusuf'un bu fetvası dolandırıcılık ve banknota güvensizlik oluştuğu durumlarda alışverişin taraflarından birinin mağduriyetinini önlenmesi gayesiyle verilmiştir. İmam Ebu Hanife'nin fetvası ise hiçbir şekilde caiz olmaması şeklindedir.
İbn Abidin, er-Resail (Tenbihu'r-rukud ala Mesaili'n-nukud II. s. 57-68 ) den yukarıdaki açıklamaları daha geniş olarak okuyabilirsiniz.