Soru: Çocuğumuzun cinsiyetinin erkek ya da kız olmasını istememizin dinimizde mahzuru var mıdır?
Doktorların önerilerini ya da halk kültüründeki önerileri dikkate almak imanımıza zarar verir mi?
Çin takvimine göre evlenmek ya da Rus takvimine göre ilişkiye girmek kaza ve kadere imanla çelişir mi? Teşekkürler.

el Cevab:
C1- Çocuğun kız ya da erkek olmasını temenni etmek caizdir. Men eden bir ayet ya da hadis yoktur. Çocuk doğunca ise temenni bitip rızaya dönmelidir. Allah’ın lutfettiğine rıza, iman; rıza göstermemek nifaktır.
C2- Erkek çocuk sahibi olmak için doktorların bir tavsiyesi olduğunu bu güne kadar duymadım. Marifetname gibi eserlerde şu zamanda şunu yaparsan çocuk kız olur ya da erkek olur gibi keşifler vardır. Ama bunların hamileliklerde test edilmesi üzerine bir gözlemim olmadı. Gözlemek lazım. Bu reçetelerin makul olanlarını yapmak imana zarar vermez. Denemek caiz olabilir. 
C3- Diğer milletlerin (dinlerin) kültürlerindeki kız ya da erkek çocuk olmasıyla alakalı reçeteleri kontrol edenler vardır. Doğumlara göre çocukları eşlere ve yaşlarına göre kız erkek olur tezlerini incelediklerini ve bunların önermelerinin tuttuğunu tespit ettiklerini gördüm. Ama bunlar müsamere meclisi tespitleridir. Dikkate alınabilmeleri için ilim adamlarının incelemesi gerekir. 
Not:
Erkek olsun ya da kız olsun istemek caiz olduğundan bir yolu varsa aramakta caizdir. 
Bir harama ya da mekruha düşülmeden bu reçeteleri denemek de caizdir. 
Bunları denemek gayrimüslimlere benzemek hükmünü almaz. 
Allah'tan her şeyin hayırlısını istemek en imana uygun davranıştır.

Mülahaza: Saliha Ayzit Takpak 
Yüce Allah ne nasip ederse o!..
Onları yapsanız da size ne nasip edilecekse o olacak.
Hurafeden öteye geçmez bu tarz takvimler!..

el Cevab: Yazdıklarının doğruluk açısı varsa da konumuz olayın bu yönü değildir. 
Hurafe kuranda ya da sünnette aslı olmayan inançtır. Bilimsel yönden geçerliliği olmayan düşünceye de hurafe denilebilir.
 
Çocukların cinsiyeti Allah'ın koyduğu bir kanuna göre gerçekleşiyor. Bu kanun Allah'ın iradesidir. İlmi kazası ve kaderinin gereği ile böyle olmaktadır. 
-İnsanların evlenmeden çocukları olmaz. Her NŞA da hamile olunabilecek ilişkiden de döllenme ve çocuk olmaz. Olmama sebepleri hastalık ya da bedensel yapının uygunsuzluğu olabilir. 
Çocuk cinsiyetini belirlenmesi işlemi tıbben imkan dahilinde gözükmektedir. Meselenin dini açıdan izahı ise Allah'ın kız ve erkek çocukların oluşması ile alakalı kanununun keşfedilip erkek isteniliyorsa erkek çocuk oluşma şartlarının bırakılıp diğerinin engellenmesidir. 
Bu engelleme sonucu bedensel olarak erkek, ama ruhsal olarak kız olan bir bebek dünyaya gelir mi? 
Gelirse bu ''yaratılışa ve evrelerine müdahale suçu'' kapsamına girer mi, Bu konu tartışılmaktadır. 
Konunun meleğin o insanın kaderindeki yazılmış olan şekliyle (kız ya da erkek) ruh üflemesiyle de yakın alakası vardır. 
İnsanın kaderinin insan tarafından değiştirilmesi söz konusu değildir. İnsanın Allah’ın ezelde bildiğinin aksine bir işi Allaha rağmen yapabilmesi de söz konusu değildir. 
Kaza ve kadere iman bilgisiyle bu konuların tekrar incelenmesi kafalardaki karışıklığı açacak olayı berraklaştıracaktır.

Mülahaza: Saliha Ayzit Takpak 
Nisa suresi 119. Ayetin çok iyi idrak edilmesini tavsiye ederim.
Yüce Allah'ın kanunlarına müdahale edilirse düzenin bozulması ne gibi sebebiyetler verir bilemeyiz.
Selametle

el Cevab: Allah’ın kanunlarını koruyan kanunu da vardır Allah muheymindir.
Kullar Allah’ın kanunlarını değil kendi hayat ve saadetleri için konulmuş olan huzur kanunlarının kalkmasına yerine gazap inmesine sebep olabilirler. 
Allah kavi ve galiptir yenilmezdir.

Mülahaza: Saliha Ayzit Takpak 
Yüce Allah'ın gazabını çekmemek lazım.
Uyarılan toplumlar karşı geldiklerinde başlarına gelen azaplar Kur'an'ı Kerim Azimuşşan da anlatılmıştır.

el Cevab: Ayette insanların erkek çocuğu kız la denk tutmama fıtratında yaratıldıklarına işaret vardır.
Zaten erkekler farklı kadınlar farklı yaratılışta ve yaratılış gayeleri doğrultusunda yaratılmışlardır. 
Erkek çocuğu olmayanların erkek çocuk istemeleri yasaklanmamıştır. 
Korkulacak yasaklar vardır. Bu istek yasak değildir. 
Tevessül edilecek yollar Allah’ın rızasına uygun olmalıdır. Yeni yolların şeriate uygun olup olmadığına fakih inceleyerek karar vermelidir.