Künyesi : | Lakabı : Tahirü'l Mevlevî |
Tabakası : | E-Posta : |
D.Yeri : Taşkasap / istanbul | D.Tarihi : 1877 |
Ö.Yeri : ? | Ö.Tarihi : 1951 |
Görevi : Hoca,Öğretmen,Yazar | Uzm.Alanı : Edebiyat Araştırmacısı |
Görev Aldığı Kurumlar : | Mezuniyet : |
Bildiği Diller : Arabça, Farsça, Osmanlıca | Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak : |
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2008-07-30 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Tahir Olgun(Tahirü'l Mevlevî )
Tahirü'l Mevlevî dışında Tahir Saffet adını da kullandı.
Hekimbaşı Ömer Efendi okulunda ilköğrenim gördü.
Gülhane Askeri Rüştiyesi (ortaokul), Menşe-i Küttâb-ı Askeriye Okulu mezunu.
Bâb-ı Seraskerî'de memurluğa başladı.
Buradaki memurluğu süresince Fâtih dersiamlarından (halka ders vermeye yetkili cami imamı) Filibeli Mehmed Râsim Efendi ve Mesnevîhan Mehmed Es'ad Dede'nin derslerine devam etti.
1893 yılında Es'ad Dede'den icazetname (yeterlilik) aldı.
1894'te Şeyh Osman Salâhaddîn Dedezâde Şeyh Ebul-Burhân Mehmed Celâleddîn Dede Efendi'ye bağlanarak Mevlevî oldu.
Es'ad Dede ile hacca gitti.
Hac yolculuğu sırasında Kadiri ve Rufai tarikatlarından birer icazetname aldı.
13 Ocak 1896'da Bâb-ı Seraskeriden istifa ederek 17 Ocak 1896'da Yenikapı Mevlevihânesinde çileye (inziva) girdi.
Çilesini tamamladıktan sonra Beyazıt'ta Tahîr Dede Kütüphanesi adıyla bir sahaf dükkanı açtı ve burada bâzı Mevlevi büyüklerinin eserlerini yayımladı.
O dönemde yayınına ara verilen Resimli Gazeteyi (1899) çıkardı.
Çeşitli bakanlıklarda memurluk yaparken çeşitli özel ve resmî okullarda da Fars dili, Türk edebiyatı ve tarih dersleri verdi.
Darüşşafaka Lisesinde otuz altı, Kuleli Askeri Lisesinde on yıl öğretmenlik yaptı.
Fâtih Camii Mesnevîhanlığı görevinde bulundu (1923).
Nekregû (daha sonra Nekregû ile Pişekâr) adlı gazetede başyazar olarak Tahir Saffet imzasıyla mizahî yazılar yazdı.
Daha sonra yazıları; Beyânül-hak, Sırâtımustakîm, Sebilürreşad vd. dergilerde yer aldı.
Son yıllarında İstanbul Kütüphaneleri Tasnif Komisyonunda görev alarak Türkçe yazma divanların kataloglara geçirilmesinde büyük emeği geçti.
Divan şiiri geleneğine uygun şiirler de yazmış, Mahfil adlı bir dergi çıkarmıştı (1920-26, 68 sayı).
Edebiyat tarihi konularında yaptığı araştırmalarıyla tanındı.
"Süleymâniye camiinde Kubad Çavuş adlı bir şahsa âid bulunan mesnevî-hânlık cihetinin ehline tevcihi için Vakıflar Umum Müdürlüğü tarafından 1947'de bir imtihan açılmış, Tâhir'ül-Mevlevi de o imtihanda davet üzerine mümeyyiz sıfatıyla bulunmuştu.
İmtihana girenlerden hiç biri muvaffak olamadığı halde bunlar arasında bulunan Cemâleddin adlı bir şahıs İlahiyat Fakültesi mezunu olduğunu ve vaiz olduğunu öne sürerek mesnevîhânlık cihetinin kendisine âid olduğu hususunda iddi'â ve ısrar etti.
Bunun üzerine Tâhir'ül-Mevlevî 10 Aralık 1947 tarihli bir istida ile Vakıflar Umum Müdürlüğü'ne müracaatta bulunarak adı geçen ciheti fahrî olarak idâme ettireceğini bildirdi ve bir müddet sonra Süleymâniye camiinde Mesnevi takririne başladı (29 Mayıs 1948)
"Tâhir'ül-Mevlevi'nin tam bir vukuf ve selâhiyetle Mesnevi'nin birinci cildinden itibaren devam ettirdiği dersler o yıllarda fevkalâde alâka uyandırmış seçkin bir cemaat tarafından titizlikle takip edilmişti.
Reşid Mazhar Ayda, Tâhir-ül Mevlevi'nin vefatının sene-i devriyesi münâsebetiyle kaleme aldığı bir yazısında üstadın türlü cephelerini anlatırken Süleymâniye camiindeki Mesnevi dersleri hususunda şu ifâdeleri kullanıyor:
"'(...) Mesnevî'yi takrir ederken söylediği bâzı derin sözler 'arif olmayan bir kimsenin ağzından çıkacak sözler değildi. /.../ Mesnevi derslerine her tabaka halk geldiği için, takrir herkesin anlayacağı bir lisanla olurdu. Fakat hemen hemen her derste rahmetli üstad karşısındakileri unutur, felsefe, ilm-i kelâm ve tasavvuf âlemine geçer, târihten, Arap, Iran ve Türk edebiyatlarından misaller getirir, dinleyenleri vecd içinde mest edip bırakırdı.' (İslam Yolu, sayı: 6, 11.11.1948-9 Muharrem 1968)" (Atillâ Şentürk)
BAŞLICA ESERLERİ: