Hit (1051) Y-780

Evliya Çelebi

Künyesi : Lakabı :
Tabakası : 17.Yüzyıl E-Posta :
D.Yeri : İstanbul D.Tarihi : 25 Mart 1611
Ö.Yeri : Mısır veya İstanbul Ö.Tarihi : 1682
Görevi : Seyyah (Gezgin) Uzm.Alanı :
Görev Aldığı Kurumlar : Mezuniyet :
Bildiği Diller : Arabça, Farsça, Osmanlıca Mezhebi : İtikad : , Amel : , Ahlak :
Ekleyen : Serkan Boztilki/2008-01-20 Güncelleyen : /0000-00-00

Evliya Çelebi
Hayatı hakkında bilinenler seyahat hatıralarını topladığı on ciltlik eserine dayanır.
Tam ve gerçek adı belli değildir.
Evliya Çelebi adının, hocası İmam Evliya Mehmed Efendiye dayanılarak verilmiş bir lakap olduğu düşünülmektedir.
Aslen Kütahyalı olup İstanbul'a yerleşen bir ailenin dördüncü kuşaktan oğludur.
Hiç evlenmedi. Mahmud adında bir erkek ve İnal adında bir kız kardeşi olduğu bilinmektedir.
Babası Saray-ı Hümayun kuyumcusu Derviş Mehmed Zıllî Efendi'dir.
Bir süre Şeyhülislâm Hamid Efendi Medresesinde Islâmî ilimleri öğrenerek Kur'an'ı ezberledi. Enderun'da okuduktan sonra sipahi zümresine katıldı.
IV. Murat döneminde Saraya alınıp orada aynca hat, tecvit, nahiv ve müzik dersleri gördü.
Hicaz'a götürdüğü, Kabe'nin oluklarını bizzat yaptığı, Sultan Ahmed Camii'nin kapı ve pencere süslemeleri işlerinde çalıştığı bilinmektedir.
Hattat, nakkaş, şair ve müzisyen olarak kendisini ispat eden Evlyiya Çelebi, aynca iyi ata biner ve iyi cirit oynardı.
Tatlı dili ve hoş sohbeti nedeniyle zaman zaman padişahın meclislerinde bulundu.
Saraydaki çevresi onun edebî bilgi ve görgüsünü arttırdı.
Babası ve çevresindeki yaşlı kişilerden dinlediği serüvenler onda uzak ülkeleri görme isteği uyandırdı.
Kendi rivayetine göre 1630 Muharreminin Aşure gecesi, rüyasında Hz. Peygamber'i görünce "şefaat ya Resulullah" diyecek yerde, heyecanından "seyahat ya Resulullah" demiş, Hz. Peygamber de ona hem şefaat, hem de seyahatle müjdesi vermiş. Rüyasını Kasımpaşa Mevlevihanesi şeyhi Abdullah Dedeye tabir ettiren Çelebi, onun önerisiyle seyyah (gezgin) olmuştu.
Ancak sadece gezmekle yetinmeyerek, gezip gördüklerini kaleme de aldı.
Evliya Çelebi'nin ailesinin zengin olması uzun gezileri için gerekli kaynağın sağlanmasını kolaylaştırmıştı.
Gezilerinde genellikle köleleri, uşakları ve dostları yanında bulundu, önce yaşadığı şehri, yani İstanbul'u semt semt gezdi.
Seyahatname'sinde döneminin İstanbul'unu, bütün tekkeleri, cami ve medreseleri, meddah kahvelerini, Kâğıthane ve Boğaziçi gibi mesire yerlerindeki saz ve söz âlemleri ile bu eğlencelere koşan çeşitli tipleri kendine özgü anlatımı ile tanıttı (1640).
istanbul'u on yıl dolaştıktan sonra, özlemini duyduğu uzak yerlere gitmek için elverişli sebepler buldu.
1640 yılından itibaren ve babasından izinsiz olarak başladığı, ölene kadar devam ettirdiği gezilerinin ilk durağı Bursa'dır.
Devletin taşra şehirlerine atanan devlet adamlarının yanında görev alarak, bazen savaşlara katılarak, mektup getirip götürerek ya da kendi başına çıktığı gezilerde, devletin çok sayıda eyalet ve şehrini ( Bursa, İzmit, Trabzon, Erzurum, Sivas, Van, Diyarbakır, Bitlis, Suriye, Filistin, Irak, Hicaz, Mısır, Sudan, Rumeli, Balkanlar) dolaştı.
Devletin topraklan dışında İran, Azerbaycan, Gürcistan, Kafkasya, Kırım, Macaristan, Avusturya, Almanya, Hollanda, Polonya, İsveç, Rusya, Yunanistan, Arnavutluk, Girit, Mora, Sakız, Sisam ve Rodos Adası'nı da gezerek izlenimlerini yazdı.
Yarım yüzyıla yaklaşan gezileri sayesinde engin bir bilgi birikimine sahip olan Evliya Çelebi, Sadrazam Melek Ah-med Paşa'nın en yakın adamlarından biri olduğu için gördüğü olaylann iç yüzünü açıklamaktan da çekinmedi.
Devlet adamlarının durumunu, haksız uygulamalardaki rollerini eserine kaydeden yazar, hoşça vakit geçirmeyi sevdiği için, gezip gördüğü yerlerdeki sanatçılarla da dost oldu.
Hac görevini yerine getirdikten sonra Mısır, Sudan ve Habeş eyaletlerini de gezme imkânı bulan yazar, Mısır'da kaleme aldığı eserinin onuncu ve son cildini tamamen bu memleketlere ayırdı.
Fakat eserin onuncu cildi eksik bir şekilde bitmektedir. Bu sebeple Evliya Çelebi'nin eserini bir sonuca bağlama fırsatı bulamadan vefat ettiği tahmin edilmektedir.
Mısır valiliğine getirilen Abdurrahman Paşayı karşılamak için Salihli'ye kadar giden Çelebi'nin bu gezisinin son seyahati olduğu düşünülmektedir.
Mısır'da iken Emir Özbek Bey ile dostluk kurmuş olan Çelebi'nin, sonradan doldurulmak üzere boş bırakıldığı anlaşılan onuncu cildine, onun koleksiyonunda rastlanmıştır.
Seyahatname'si birdenbire kesilen Evliya Çelebi'nin bundan sonraki hayatı, ölüm tarihi ve yeri hakkında kesin bilgi yoktur.
Mısır'da veya İstanbul'a döndükten sonra ölmüş olabileceği tahmin edilmektedir.
Evliya Çelebi'nin gezip gördüğü yerler hakkında izlenimlerini, yer yer rivayetlere ve çeşitli kaynaklara da dayanarak anlattığı, on ciltten oluşan Seyahatname adlı bu ünlü eser Türk kültür tarihinin en önemli yazılı kaynaklarından biridir.
Seyahatname-i Evliya Çelebi,Evliya Çelebi Seyahatnamesi adlarıyla bilinen eserin bazı nüshaları da Tarih-i Seyyah adını taşır. IV. Murat, Sultan İbrahim ve IV. Mehmed dönemlerinin ve çok hareketli geçen hayatının geniş kapsamlı bir özeti durumunda olan eserde yazar, Taberi, Celâlzâde, Solakzâde, Zehebi gibi kaynaklardan, kanunname ve menakıpnamelerden de yaralandı.
Tarih, coğrafya, edebiyat, folklor, etnografya, sosyoloji bilimleri açısından değerli bir bilgi hazinesi sayılan bu eser, diğer divan nesri örnekleri gibi süslü bir dille değil, oldukça sade, halkın kolay ve ilgiyle okuyabileceği esprilerle zenginleştirilmiş, kolay anlaşılır ve abartılı bir dille yazılmıştır.
Yer yer hikâye özellikleri taşıyan Seyahatname'de kişiler, olaylar ve yerler tanıtılırken, okuyucunun ilgisini arttırmak ve anlattığı şeyi daha da renklendirmek amacıyla sık sık (damdan dama atlarken donan kediler, fil doğuran kadınlar, gaipten haber veren mağaralar vb.) uydurma ve abartmalara başvurmuştur. Böylece eserine dilden dile dolaşabilecek bir karakter kazandırdi.
Ayrıca yazar bu eserinde, dünyaya geldiğinde evlerinde yetmiş kadar ulema ve meşayih (şeyhler, ulular) bulunduğunu, onların manevi yardımlarından dolayı
macera dolu hayatında her türlü dert ve sıkıntıdan kolayca kurtulduğunu belirtir.
Evliya Çeiebi'nin yazılarında bulunan gramer hatalarına rağmen, okuyucuyu etkileyen bir üslûp güzelliği vardır. Kimi zaman, anlattığı yöre halkının konuşma dilini de kullanarak yazar. Konuşur gibi samimi bir dille yazılmış cümleleri herkesin okuyup anlamasını sağlama amacını taşır.
Osmanlı insanının hayata bakışını da veren yazarın güçlü tasvirleri secilerle (kafiyelerle) süslenen mizahî yazım tarzı onu çağdaşlarından ayırır.
Yazar, dolaştığı yerlerde kendisinden bir iz bırakmak için bina duvarlarına "evliya ruhiyçün el-Fatiha" yazacak kadar şakacıydı.
Seyahatname bazı araştırmacılar tarafından hatırat (anılar) olarak görülmüştür. Gerçekten de yazar, bazen karşılaştığı kimselerin taklidini yapar, olaylara da genellikle alaycı bir üslupla yaklaşır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin Arap harfleriyle ilk sekiz cildi 1898-1928, son iki cildi Latin harfleriyle 1935-39'da yayımlandıktan sonra, çeşitli yeni baskıları yapıldı.
Bunlardan bazıları şunlardır:
Reşat Ekrem Koçu / Evliya Çelebi Seyahatnamesi (5 cilt, 1943-51),
Zuhuri Danışman/ Evliya Çelebi Seyahatnamesi (T. Temel Kuran, N. Aktaş ve M. Çelenk'in sadeleş-tirmesiyle 8 cilt, 1982).
Seyahatname üzerinde son zamanlarda yapılan ilmî çalışmalar oldukça artmış, bazı bölgelerin bağımsız monografileri hazırlandığı gibi dil özellikleri konusunda önemli makaleler de yazıldı.

" Üç yüzyıl öncesi yaşayışımızı, XVII. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğunun hemen bütün şehirlerini, kasabalarını, o devrin yabancı ülkelerini son derece ilgi çekicin bir üslûpla gözlerimizin önüne serer. Bu üslûp özelliğinin oluşturulmasında, bulunduğu yerlerin, aldığı görevlerin, musiki kültürünün,
her mizacı okşayan tatlı sohbetlerinin izlenimleri büyük olmuştur."
(Seyit Kemal Karaalioğlu)

"Bütün gördüğü ve işittiği şeyleri sade ve samimi bir lisanla ara yerde tuhaf fıkralar ve sergüzeştler de karıştırarak nakletmiştir. Filhakika Evliya Çelebi, bazen çok mübalağa eder. Fakat bunlardan sarfınazar edilince eserin çok kıymetli malumatı ihtiva ettiği anlaşılır." (Agah Sırrı Levend)

Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort