Hit (5038) M-1993

Fahruddin er Raziye Göre Firavunun İmanı Neden Kabul Olunmadı

Yazar Adı : İlim Dalı :
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü : Müstakil
Ekleyen : Fıkıh Dersleri/2010-09-23 Güncelleyen : /0000-00-00

Fahruddin er Razi’ye Göre Firavun’un İmanı Neden Kabul Olunmadı

“İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun hemen askerleriyle beraber zulm ederek ve haddi aşarak peşlerine düştü. Nihayet su onu boğmaya başlayınca (şöyle) dedi: “İnandım, gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden başka Tanrı yokmuş. Ben de müslümanlardanım. Şimdi mi (iman ediyorsun)? Halbuki sen bundan evvel isyan etmiş, daima fesatçılardan olmuştun! Biz de bugün seni (cansız bir) beden olarak bırakacağız ki, arkadan geleceklere ibret olasın. Bununla beraber insanların birçoğu bizim ayetlerimizden cidden gafildir.“ (Yunus 90-92)

Bil ki bu ayetin lafızlarının tefsiri Araf suresinde geçmişti. (138. ayette) Bunun manası şöyledir: “Allah Teala o ikisinin yani Hz. Musa ile Hz. Harun’un duasını kabul edince İsrailoğullarının o belli zamanda Mısır’dan çıkmalarını emretti ve oradan çıkış yollarını kolaylaştırdı. Firavun ise bunlardan habersiz idi. O İsrailoğullarının çıkıp, memleketinden ayrılmaya yöneldiklerini duyunca onların peşine düştü.

Müminlerin Denizden Geçip, Firavun Ordusunun Boğulması

Cenab-ı Hak “Zulmederek ve haddi aşarak” buyurmuştur. Bağy, haksız olarak hakim olmayı istemek demektir. Rivayet olunduğuna göre Musa kavmi ile birlikte çıkıp denizin kıyısına ulaşınca ve Firavun da ordusuyla onlara yaklaşınca İsrailoğulları büyük bir korkuya kapıldı. Çünkü onlar boğacak bir deniz ile imha edecek bir ordu arasında kalmışlardı. Bundan dolayı Allah, diğer surelerde kıssanın tamamında belirtiği gibi, onlara denizde bir yol ortaya çıkarmak suretiyle lutfetti. Daha sonra Musa ashabıyla birlikte denizdeki o yola girip denizi geçtiler. Allah Teala, Firavun ve ordusu da, o yoldan geçebilecekleri fikrine kapılsınlar diye o yolu kupkuru bıraktı. Firavun ordusuyla birlikte denize girince, yarılan denizin iki tarafını birbirine kavuşturmak ve o yolu ortadan kaldırmak suretiyle Allah Teala onları boğdu.

Allah Teala Firavun ve etbaının bağyini de açıklamıştır. Bu bağy Firavun ve ordusunun İsrailoğullarını öldürmeye ve zulmetmeye aşırı istek duymalarıdır. Adv, ise haddi aşmaktır.

Daha sonra Cenab-ı Hak şunu belirtmiştir: Firavun boğulurken, Allah’ın kendisini o afetten, sayesinde kurtaracağını düşünerek, kelime-i tevhidi söylemiştir.

Bu hususta şöyle iki soru vardır: Firavun Boğulurken Kalben İnandı, Kavlen Söylemedi

Birinci soru: İnsan boğulurken bu lafzı nasıl söyleyebilir? Binaenaleyh Allah Teala, Firavun'un boğulurken bu kelimeyi söylediğini nasıl bildirir?

Cevap: Buna şu iki bakımdan cevap verilir:

a) Biz Ehli Sünnet’e göre hakiki söz kişinin bizzat diliyle söylediği değil, içinden geçirdiğidir. Firavun da bu sözü diliyle söylememiş, içinden geçirmiştir. Bu ayet, gönülden geçirilen sözün, gerçek söz olduğuna delil teşkil eder. Çünkü Allah Teala Firavunun bu sözü söylediğini nakletmiştir. Halbuki Firavunun bu sözü bizzat diliyle söylemediği delil ile sabittir. Binaenaleyh dilin söylediği sözün dışında da sözlerin bulunduğunu kabul etmek gerekir ki, elde edilmek istenen netice de budur.

b) Ayette bahsedilen boğulmadan maksad, boğulma öncesi hallerdir.

Firavunun İmanı Neden Makbul Olmadı?

İkinci soru: Firavun üç kez iman etmiştir:

Birincisi, ayetteki (iman ettim) sözü

İkincisi, “Gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden başka Tanrı yok” sözü

Üçüncüsü de, “Ben de müslümanlardanım” sözü.

O halde Firavunun imanının kabul edilmeyişinin sebebi nedir?

Halbuki Allah Teala, kin ve öfke ile hareket etmekten münezzehtir. Bu sebeple ”Allah kin ve öfkesinden dolayı onun bu ikrarını kabul etmemiştir” denilemez.

Cevap: Alimler bu hususta şu izahları yapmışlardır:

1) O tam azab-ı ilahi inerken iman etmiştir. O esnadaki iman ise makbul değildir. Çünkü azap inerken durum mecburiyet vaktine girmiş olur. Bu vakitte ise tövbe makbul olmaz. İşte bu sebepten ötürü Allah Teala “Allah’ın hışmını gördükleri zaman yapacakları iman fayda vermez” buyurmuştur.

2) Firavun bu sözü, sayesinde başındaki boğulma belasını ve sıkıntısını savuşturmak için söylemiştir. Yoksa bundan maksadı, Allah’ın Vahdaniyyetini, Rububiyyetinin izzetini ve kulluğun zilletini itiraf değildir. Bu durumda, o bu sözü ihlasla söylememiştir ve dolayısıyla kabul edilmemiştir.

Firavunun İmanı Taklidi İdi

3) Bu ikrar sırf taklide dayalı idi. Baksana o “Gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden başka Tanrı yokmuş“ demiş ve böylece Allah’ı tanımadığını, ama İsrailoğullarından alemin bir ilahı bulunduğunu duyduğunu ifade etmiştir. Böylece o, İsrailoğullarının var olduğuna inandıklarını duyduğu o ilahı ikrar etmiştir. Demek ki bu sırf bir taklid olmuştur. Bundan dolayı da bu iman kabul edilmemiştir.

Bu hususta esas izah şudur: Firavun, Ta-ha suresinde de açıkladığımız gibi bir dehri olup, Allah’ın varlığını kabul etmeyenlerdendi. Böylesi çok yanlış inançların karanlığı, ancak kesin delillerin ve yakini hüccetlerin nuruyla giderilebilir. Fakat sırf taklit buna fayda vermez. Çünkü taklit, taklitin karanlığını, daha önceki cehaletin karanlığına eklemektir.

4) Bazı kitaplarda şunu gördüm: İsrailoğullarından bazı kabileler denizi geçtiklerinde buzağıya tapmışlardır. Binaenaleyh Firavun: “Gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden başka Tanrı yokmuş” deyince onun bu sözü, onların o vakitte ibadet ettikleri buzağı manasına hamledilir. Böylece bu söz onun küfrünün artmasına sebep olmuş olur.

5) Yahudilerin kalpleri teşbih ve tecsim inancına meyyal idi. işte bu sebepten ötürü Allah Teala’nın o buzağının vücuduna girip, hulul ettiğine inandıları için buzağıya taptılar. Durum böyle olunca Firavun da “İman ettim. Gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden başka Tanrı yoktur” demiştir. Böylece sanki o, cisim olarak hulul edici ve nuzul edici (inici) tavsif edilen bir ilaha iman etmiş olur. Böyle inanan herkes kafirdir. İşte bundan dolayı Firavunun imanı kabul edilmemiştir.

6) Belki de iman ancak hem Allah’ın birliğine hem de Musa’nın nübüvvetini kabul etmekle tamamlanıyordu. Binaenaleyh Firavun bu sözüyle Allah’ın birliğini kabul edip, Musa’nın nübüvvetini itiraf etmeyince imanı sahih olmamıştır. Bunun bir benzeri de mesela kafirlerden birisinin bin defa “Allah’tan başka ilah olmadığına şahadet ederim” deyip, bunun yanı sıra “Hz. Muhammed’in de, O’nun peygamberi olduğuna şehadet ederim” demese, onun imanının sahih olmayışıdır. işte burada da böyledir.

7) Keşşaf sahibi şunu rivayet eder: Cebrail, Firavuna (daha önceden) “Efendisinin malı ve nimetleri içerisinde büyüyüp sonra nankörlük ederek onun üzerindeki haklarını inkar eden ve efendisi dışında efendilik iddia eden bir köle hakkında siz emirin görüşü nedir?“ diye bir soru sormuştu. Firavunda buna cevaben şunu yazmıştı: “Ebu’l Abbas Velid b. Mus’ab der ki: Efendisine karşı gelen ve onun nimetlerini inkar eden kölenin cezası denizde boğulmaktır.” Sonra Firavun denizde boğulurken, Cebrail bu cevabını onun gözünün önüne getirdi. Ayetteki ”Şimdi mi (iman ediyorsun?) halbuki sen bundan evvel isyan etmiş, daima fesatçılardan olmuştun” ifadesi ile ilgili olarak da bir soru var:

Soru: Bu sözü söyleyen kimdir?

Cevap: Rivayetler bu sözü Cebrail’in söylediğini göstermektedir. Cebrail “Sen daima fesatçılardan olmuştun” sözünü Firavunun: “Ben de müslümanlardanım” sözüne bir karşılık olarak söylemiştir. Bazı alimler bu sözü Allah Teala’nın ona söylediğini ileri sürmüşler ve “Çünkü bundan sonra Cenab-ı Hak, “Biz de bugün seni (cansız bir) beden olarak bırakacağız ki, arkandan geleceklere ibret olasın” buyurmuştur. Bu son cümle Allah’tan başkasına ait olamaz” demişlerdir.

Yayınlandığı Kaynak :
Yayınlandığı Dergi : Eski Eserler Dergisi 1. Sayı
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort