Hit (4291) M-1570

Gitti Şeyhil Hattatin

Yazar Adı : Ali Alparslan İlim Dalı : Yazar Hakkında
Konusu : Dili : Türkçe
Özelliği : Makale Türü : Yazar Tanıtım
Ekleyen : Nurgül Çepni/2009-07-28 Güncelleyen : /0000-00-00

Gitti Şeyhi'l-Hattatîn

24 Ocak 2006 günü kaybettiğimiz merhum Prof. Dr. Ali Alparslan Hoca'yı, önceleri her ne kadar ismini duysam da, vicahen 1980'li yılların başında İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne, Erzurum'dan naklen tayin olduğum günlerde tanıdım. Sevecen, müeddep, zarif, latifeden hoşlanan ve hoş sohbet bir insandı. Kısa zamanda muhabbetimiz giderek arttı. Hele benim kendi branşınım dışında bir yan çalışma olarak, Türk kültüründe ebced hesabı ve tarih düşürmeyle ilgilendiğimi de öğrenince sohbetlerimiz daha da sıklaştı. Bir edebiyat tarihçisi olarak Hoca, benim ilgilendiğim bu sahanın zaten içindeydi. Hocamız Ali Bey'le ilgili pek çok hatıram vardır. Burada sadece birkaçım sizlerle paylaşmak istiyorum.

Benim Türk-İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme adlı ilgili kitabımın ilk baskısı çıktığında her dostum gibi o da benden bir adet imzalı nüsha talebinde bulundu. Ben de şaka yollu, "Dostlar birbirinin mahsulünden istifade etmeli. Ben de zat-ı alinizin hattıyla bir levha istirham ediyorum" dedim. O da "Ne demek, emrin olur, ne yazayım?" dedi. Ben de "Allah bes baki heves" olsun dedim. "Olur. Ancak biraz zaman tanı. Çünkü elimde çok iş var" dedi. Aradan çok geçmedi. Bir arkadaşım Türk Dili dergisinde kitabım hakkında bir tanıtım yazısının çıktığını haber verdi. Hemen o sayıyı buldum. Bir de ne göreyim; Ali Alparslan Hoca'nın nefis bir tanıtım yazısı değil mi? Teveccühlerine mazhar olmuş bu kitabımın ikinci baskısına onun bir cümlesini arka kapağa aldığım yazılar arasında yer verdim. Nitekim o "...İsmail Yakıt'ın bu eseri şimdiye kadar ebced üzerine yazılanlar arasında en mükemmeli olma yanında her çeşit tarihe bol örnekler verme bakımından da tetkike değer ana eserlerden biridir" diyordu.

Zarif ve vefalı bir insan olan Ali Alparslan Ağabey, bir gün Edebiyat Fakültesi koridorlarından birinde karşılaştığımızda "Nerelerdesin hep seni arıyorum. Kaç kere odana baktım" dedi. "Hayrola üstad" dedim. "Kültür Bakanlığı adına Abdülbaki Gölpınarlı Hoca'yla ilgili bir kitap hazırlıyorum. Onun neşredilmemiş divanında, kendi doğum tarihi ile ilgili bir yer var. Hesaplıyorum bir türlü çıkmıyor" dedi. Beraber benim odaya geçtik. Merhum Abdülbaki Hoca'nın tevellüdüne babası Gazeteci Ahmet Agah Bey tarafından düşürülmüş bir tarihti ve dörtlük şöyleydi:

Himmet-i mîr-i nihanla feyzim
Ehl-i tevhîde benim sâkîdir
Elf-i kamil didi tarih-i Güzin
Minnetullaha gelen Bâkî'dir.

Buradan merhum Gölpınarlı Hocanın doğum tarihi olan 1317 senesini buldum ve nasıl hesapladığımı da söyledim. Görülmeye değer bir nezaket ve zarafet içinde teşekkür etti.

Çok geçmeden Isparta ilahiyat Fakültesi'ne Kurucu Dekan olarak tayin olmuştum. Bana “Duydum. Dekanlığını tebrik ediyorum. Allah beş, baki heves” dedi. Sonra kulağıma eğildi "Levha hazır. Hani vaktiyle sözleşmiştik. Takdim ediyorum" dedi. Ben de “Sayın Hoca'm ben onu size latife olsun diye söylemiştim. Zaten nefis bir tanıtma yazınız var, o yeter" deyince "Hayır. Bunu alacaksın. Benden sana dekanlık hediyesi olsun. Belki de kitabın ileriki baskılarına biz de gireriz" diye de latife etti. Onun nefis ve ölümsüz "Allah bes baki heves 1413 Nemekahu Ali tilmiz-i Necmeddin" imzalı hattı, sayın Erol Dönmez'in murakkaı ve sayın Mamure Öz'ün tezhibiyle çerçeveli bir halde Fakülte'deki çalışma masamın arkasındaki duvarda asılı vaziyette o zamandan beri duruyor. Odaya her girişimde hem, "Allah'ın kuluna kafi olduğu ve O'nun dışında kalan her şeyin geçici bir hevesten başka bir şey olmadığı" demek olan bu sözün anlamını, hem de Ali Hoca'yı hatırlıyorum.

Ali Alparslan Hoca'mızı en son 2004 yılının 10-17 Aralık günleri Kültür Bakanlığı, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü, Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından Uluslararası olarak organize edilen Mevlana'yı Anma Etkinlikleri çerçevesinde Konya'da düzenlenen ve benim de davetli olduğum Ney Sempozyumu'nda gördüm. Ben, Mevlevilikte dile getirilen Ney sembollerinin tasavvuf felsefesi açısından sistematik açılımlarını tebliğ olarak sunmuştum. Ali Hocam da Hat-Ney münasebeti üzerinde nefis bir tebliğle katılmıştı. Sunduğu hat örneklerinde harflerin bazıları ney gibi, bazıları da adeta sema eden Mevlevi dervişleri gibi görünüyordu. Yaklaşık bir hafta kadar kaldığımız Bera Oteli'nin lobisinde her gece sabah 02.00’lere kadar Ali Hocamız, ünlü neyzen Niyazi Sayın üstadımız ve diğer birçok dostumuzla beraber edebiyat, şiir ve musiki üzerine sohbetler yaptık. Bu sohbetlere bir iki kere değerli bestekarımız Prof. Alaeddin Yavaşça Bey de iştirak etmişlerdi.

Ali Hocam, eşiyle birlikte geldiği Konya'dan, İstanbul'a dönmek zorunda olduğunu beyanla bizden bir gün önce ayrılmıştı. Hepimizle vedalaştı. Biz dostlarına bir İstanbul Efendisi kibarlığıyla: "İstanbul'dan bir emriniz var mı?" diyordu. İstanbul ev adresini de vermesine rağmen, bir türlü ziyaret nasip olmadı. Üstadın irtihalini, internet gazetelerinden öğrenen asistan arkadaşlardan biri haber verdi. Vefatına ikisi hece, ikisi aruz vezniyle düşürdüğüm dört adet tarihi, kendisine Cenab-ı Hakk'tan rahmetler niyaz ederek takdim ediyorum. Bu tarihlerin bir kaçını, ebced hesabı ve tarih düşürne ile ilgili kitabımın, nasip olursa müteakip baskısına alıp Hocamızın sağlığında söylediğini gerçekleştirmek niyetindeyim. Bununla birlikte, sayıları iki yüze yaklaşan bugüne kadar düşürdüğüm bütün tarihleri ayrıca “Tarihlerim” adıyla neşretmeyi düşünüyorum. Bu dört tarih de zaten orada yer alacaktır.

VEFATINA TARİHLER
İsmail Yakıt

24 Ocak 2006
Bir aziz dostum daha hayrı
Terk edip gitti ukbaya
Nice kez levhalar yazdı
Akıbet göçdü Mevla'ya
Olmasın mahrum-ı cennet
Diye el açtım Hüda'ya
Bir beyittir dedim tarih
"Vah" çeken ehibbaya:
“Üstad-ı hatt-ı ta'lik
Bu sene göçdü bekaya”
2018-12=2006

2
Edebiyat Tarihçisi. Hattat Ali Alparslan Hoca,
Çok Esma'lar yazıp kıldı ismini bu kubbede baki
Çıktı yediler söyle yaz tarihini Yakut dediler:
”Hatt-ı ta'likle çekdi son nefesinde bir Huve'l-Baki"
2013-7=2006

3
Ünlü Hattat Ali Alparslan Hoca,
Uçdu bekaya kıldı azm-i metin
Geldi üçler mücevher tarihle:
”Goçdü vah, gitti Seyhul-Hattatin”

2003+3=2006

4
Çok edepli ehl-i Hakk'tan bir aziz hattat bugün
Rıhletini kıldı Mevlânâ misali bir düğün
Ali Alparslan yazıp levha ederdi hediye
Attı hep imzasını Tilmiz-i Necmeddin diye
İlm-i hatta daima o, kıldı üstada vefa
Ahiret yurdunda Mevla onlara versin safâ
Çıktı kırklar hep beraber söylediler tarihi:
”Son nefeste yazdı bir Huve'l-Hallaku'l-Baki

1466-40=1426H. (2006)

Yayınlandığı Kaynak : 2006-03-01
Yayınlandığı Dergi :
Sanal Dergi :
Makale Linki :
Otel Tekstili antalya escort sakarya escort mersin escort gaziantep escort diyarbakir escort manisa escort bursa escort kayseri escort tekirdağ escort ankara escort adana escort ad?yaman escort afyon escort> ağrı escort ayd?n escort balıkesir escort çanakkale escort çorum escort denizli escort elaz?? escort erzurum escort eskişehir escort hatay escort istanbul escort izmir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort mardin escort muğla escort ordu escort samsun escort sivas escort tokat escort trabzon escort urfa escort van escort zonguldak escort batman escort şırnak escort osmaniye escort giresun escort ?sparta escort aksaray escort yozgat escort edirne escort düzce escort kastamonu escort uşak escort niğde escort rize escort amasya escort bolu escort alanya escort buca escort bornova escort izmit escort gebze escort fethiye escort bodrum escort manavgat escort alsancak escort kızılay escort eryaman escort sincan escort çorlu escort adana escort