Kurum Türü : Osmanlı Sanat Kurumları | Kurucusu : |
Eğitim Dili : | Kuruluş Tar : |
Ülke / Şehir : Türkiye / İstanbul | Özellik : |
Ekleyen : /2015-06-09 | Güncelleyen : /0000-00-00 |
Debbağinler (Cemâat-i Debbâgîn-ı Hâssa)
Ehl-i Hiref maaş defterlerinde “cemâat-i debbâgîn-ı hâssa” olarak geçen debbağlar bölüğüne bağlı çalışanlar, saray için hazırlanan çeşitli eşyalarda gerekli olan deri malzemeyi kullanıma hazır hale getirmekteydi. Deri, pabuç, çizme, kitap ciltleri, kese, matara, hayvan eyerleri, atlar ve yük arabaları için koşum takımları, kalkan, ok, yay kuburları, gölge oyunu figür ve dekorları, çeşitli eşyaların aksesuarları olmak üzere çok çeşitli objelerde kullanılmakta olan ve Osmanlı sanatında önemli bir yere sahip olan bir malzemeydi. Bu anlamda, sarayda muzeduzanlardan, ciltçilere; siperduzanlardan, tirgerlere; saraçlardan niyamgeranlara çok sayıda hassa bölüğü hazırlayacakları eserlerin malzemesini debbağlardan temin etmekteydiler.
Debbağlar, farklı hayvanlardan elde edilen derileri, sepilenerek (tabaklanarak) koyun derisi (meşin), keçi derisi (sahtiyan), manda derisi (kösele), sığır derisi (vaketa), öküz derisi (gön), erkek eşek derisi (himar), iyi terbiye edilmiş buzağı derisi (tirşe), ceylan derisi (rak) gibi farklı türde deriler olarak kullanıma hazır hale getirmekteydiler. Deri malzemenin sağlandığı büyük ve küçükbaş hayvanların kesim yerleri, İstanbul’un fethinden sonra Sultan II. Mehmed tarafından Yedikule civarında kurulmuştu. Otuz üç salhaneden oluşan bu kesim yerinin yakınında hayvan derilerinin işleneceği üç yüz altmış debbağhane bulunmaktaydı. Sonraki dönemlerde de İstanbul’un diğer semtlerinde yeni debbağhaneler oluşturulmuştu. Sultan II. Selim (1566-1774) de hanımı Nurbânu Sultan’ın Üsküdar’da yaptırttığı Atik Valide Camii ve imaretine vakıf olması için on iki debbağhane kurdurmuştu. Hassa debbağlarına ait çalışma yerleri ise henüz bilinmemekle birlikte, deri işlenirken yayılan kötü kokular nedeniyle saraya uzak bir semtte olabilmesi akla yatkın gelmektedir.
Sarayın zanaatkâr bölüklerinden olan debbağlar 16. yüzyılın sonundan itibaren maaş defterlerinde görülmeye başlamıştır. En kalabalık oldukları dönemde, 17. yüzyılda, grubun en fazla sayıda çalışana sahip olduğu tarih olan 1638 tarihli defterde otuz üç kişinin kaydı yapılmıştır. 18. yüzyıla gelindiğinde ise bölükte en fazla on bir kişinin görev yapmış olduğu görülmektedir.[1]
[1] Bahattin Yaman, Osmanlı Saray Sanatkarları 18. Yüzyılda Ehl-i Hiref, a.g.e., s.103,216,217.