Soru: İbn Hacer Heytemî ile Şirvanî şöyle diyorlar: Aynada Veya Suda Görünen Kadın Görüntüsüne Bakmanın Hükmü haram değildir. Ancak fitneye vesile olduğu takdirde haram olur. (Tuhfetü'l-Muhtâç ve Şirvâni, VII/192) Hocam bu hükme göre şeffaf cam arkasından görmek de aynı şey mi olur fitneye vesile olmadan? Çünkü camlar yapıları itibariyle tam anlamıyla gerçek görüntü vermeyebiliyor?

el Cevab:

Günümüz meselelerine fetvalar, h. g. II.160 İbn Hacer el Heytemi ve Şirvaniye nispet ettiğiniz fetva bu kaynaktan alınmış.
Kadının suya yansıyan görüntüsüne bakmak ve televizyonlarda ve dergilerdeki kadın fotolarına bakmanın hükmüyle bunun direk bir alakası yoktur. Ama h.g hocanın en garipsediğim ve yadsıdığım fetvalarından birisidir bu. Bazen insanın aklı tutuluyor. Nas var mı fetva var mı diye bakarken böyle durumlar oluşuyor.
Gazete, dergi, tv, video ve internet gibi ortamlardaki uygunsuz kadın fotolarının yayınlanması temelde o kadınların fotolarının birisi tarafından çekilmesi ve onlara para verilmesi temeline dayanır, bu haramdır. Bu harama alet olmakta haramdır. Dolayısıyla bunların neşr edilmeleri de bu vecihten haramdır.
Kadınların kendilerine bakmanın günah olma derecesiyle, fotolarına ya da videolarına bakma derecesi arasında eğer bir fark varsa bu; birisiyle aynı ortamda bulunmak ile aynı ortamda bulunma halinin olmamasıdır.
Zinaya yaklaşmayın ayeti çerçevesinde de harama götürecek şeye haram denilir. Özellikle zina fiilinde ''zinaya yaklaşmayın''[1] denilerek zina yasaklanmıştır.
Tuhfetul Muhtaç daki metin şu şekildedir:

( قوله: (في نحو مرآة) ومنه الماء اه‍. ع ش قوله: (ومحل ذلك) أي عدم حرمة نظر المثال

Mülahaza: O zaman bu metne göre televizyon ve dergilere bakmak kıyaslanamaz mı?

el Cevab: Görülmesi caiz olan heyetle ya da ona yakın bir heyetle giyinmiş kadınların televizyonlarda ya da gazetelerde yayınlanan foto ya da videolarına bakmak başka bir mahzur oluşmuyorsa caizdir. Sokakta yürüdüğünüzde gördüğünüz çerçeve deki cevaz gibi...

Ama uygunsuz foto ve videolara NŞA da bakmak haramdır ve bunun suya yansıyan misale ya da aynaya yansıyan misale kıyas edilmesi hatadır. Birisinde bakma fiilin yanı sıra direk vücuda bakma günahı birisinde, direk vücuda değil vücudun yansımasına bakma fiili gerçekleşmektedir. Şu da var ki suya yansıyan sureti görmekle kadına bakılmadığı için NŞA da bunun bir mahzur yoktur. Aynaya yansıyanı görmekte de direk kadına bakılmadığı için direk bir mahzur yoktur. Ama dikkat edilsin; direkt bakmanın mahzuru oluşmamaktadır. Aletle veya dolaylı olarak bakma hali oluşmaktadır. Bu durumda da yine kadına bakmaya --fotosuna veya yansımasına bakabilmek açısından-- ancak uygun kıyafetteyse, sokakta gördüğümüzdeki görmek gibi cevaz verilebilir. Ama onlar çıplaksa ya da çıplak hükmündeyse suya yansıyana da aynaya yansıyana da bakmak söz konusu olamaz.

Tuhfenin ilgili sayfasının tamamı şudur;
Konu evlenilecek insanın avretine bakılmasının caiz olup olmamasıdır.Kadın fotolarına bakmaya cevaz verenlerin; meselenin bakılan tarafıyla alakalı değerlendirmeler yaparken ''bakan'' tarafını ihmal ettikleri de gözlemlenmektedir. Özellikle suya yansıma ve aynaya...

[1] el İsra 32