İlim Dalı : Fıkıh | Konusu : |
Soruyu Soran : | Cevaplayan : Muhammed Önder |
Cevaplayanın Mezhebi: | |
Ekleyen : /2003-01-15 | Güncelleyen : Sümeyye Abacı/2020-04-17 |
Soru: Vehhabi (fırka-i mel'une) elinde esir Medine-i Münevvere'de ''islam üniversitesi''? Yetiş ey gazi Hünkar -Katır defterdar oldu eşek mühürdar Medine İslam Üniversitesi Ehli Sünneti Ne kadar Temsil Edebilir. Medine İslam Üniversitesinden Mezun Olmuş bir kişinin Dini Konulardaki fetvalarına ne kadar itibar edilebir. Bu Şeytana Cennetin Adresinin Sorulmasıyla eşdeğer bir fiil olmaz mı?
el Cevab: (Öncelikle bir Ehli Sünnet müslüman ilim adamı olarak bu uslupla Medine İslam Üniversitesine ve onun manevi şahsiyetinde bu kurumda eğitim gören öğrencilere saygısızlık yapılmasından duyduğum üzüntüyü ifade etmeliyim. Ülkemizdeki İlahiyat fakültelerinde de eğitim görmüş birisi olarak çok sayıda küfriyyatı burada da yerinde gözlemlemiş birisi olarak ilim kurumlarını değil , fikirler ve inançları eleştirmenin daha verimli olacağını düşünüyorum.)
----
Medine İslam Üniversitesi’nde klasik ehli sünnet ilim kitapları esas alınarak İslami ilimler eğitimi verilir.
-ilk fırsatta okutulan ders kitaplarını ve yazarlarının Ehli sünnet ya da Vehhabi olup olmadıklarını detaylıca yazacağım.
Bununla birlikte, Medine İslam Üniversitesi selefi-vehhabi anlayışının ilim merkezi olmak üzere kurulmuştur. Yaklaşık 100 küsur İslam ülkesinden ortaokul,lise,üniversite master,doktora seviyesinde eğitim görür.
Fıkhi meselelerde Hanbeli mezhebi esas alınarak eğitim verilmektedir.
Bununla birlikte takib edilen ders kitaplarının çoğunluğu 4 hak mezhebin kaynak eserleridir.
Akaid konularında Tahaviye Akaidi diye meşhur Hanefi fakihi Ebu Ca’fer et Tahavi’nin eseri esas alınmaktadır. Bunun yanısıra İbn Teymiyye’nin itikadi risaleleri ve Muhammed Abdulvehhab’ın eserleri ders kitabı ya da yardımcı kitaplar olarak okutulmaktadır.
Diğer ilimler de daha sonra yazacağım ehli sünnet kaynakları ders kitabı olarak okunmaktadır.
Mülahaza: Tc Tayfun Torunoglu
Hazır vahabilikten söz açılmışken biz sünni mezhepleri sayısını 4 biliriz. Bunun da kapanmış olduğu yani yeni mezhep eklenemeyeceği. Yeni mezhep eklenememesi kulaktan dolma. Ama 4 mezhep belli. Bu şartlar altında vahabileri sünni mezhebi saymak doğru mudur? Osmanlı imparatorunun halife olduğu zamanlarda sadece peygamber efendimizin soyundan ve kabilesinden gelenlerin halife olabileceğini iddia ederek osmanlı halifesinin tanınmaması gerektiği düşüncesiyle ingilizlerin ilgisine mahzar olup britanya’nın desteğiyle yaygınlık kazanmış vahabiliği gerçek bir sünni saymak mümkün müdür?
el Cevab:
S1- Hazır wahabilikten söz açılmışken biz sunni mezhebleri sayısını 4 biliriz. Bunun da kapanmış olduğu yani yeni mezhep eklenemeyeceği. Yeni mezhhep eklenememesi kulakdan dolma. Ama 4 mezhep belli.
S2- Bu şartlar altında wahabileri sunni mezhebi saymak doğru...
------------
c1 -Vehhabilik ,ehli sünnet ve hanbeli kökenli bir yöneliştir. Esasen mezhep sayılması avamın onu öyle nitelemesinden dolayıdır.
Vehhabilik itikadi açıdan alemin yoktan var edilmesi inancında müslümanlara muhalefet eder.
-Allahın sıfatları konusunda özellikle müteşabih sıfatları manalandırma konusunda Ehli Sünnete muhalaefet eder.
-Peygamberimize iman konularından Şefaat, Tevessül ve İsmet sıfatları konularının bazılarında ehli sünnete muhalefet eder
-Tasavvuf ilminin çok azında genel Ehli sünnet ulemasına muhalefet ederler.
-Hemen hemen İbn Teymiyye’nin Ehli Sünnete muhalefet ettiği konuların tamamında onunla hem fikir ,hem itikaddırlar. Günümüzde Nasıruddin Elbani gibi ilim adamlarının da bu kitle üzerinde ek etkileri olmuştur.
‘’Sünni mezhepleri 4 biliriz’’ sözünüz eksik. Doğrusu şudur; Bağlısı kalmış sünni fıkıh mezhepleri 4 kadardır. Bu 4 mezhep birbirlerinin uleması tarafından fetvalarıyla amel edilmeleri caiz olan mezhepler olarak algılanmıştır. Yine bu 4 mezhebin kaynak eserleri ve kurucularının fetvalarının günümüzde ilim adamı olan temsilcileri vardır.
C2- wahhabiler yukarıda en belirginlerini ifade ettiğim konular dışında hanbeli mezhebi müntesiplerindendirler. Liderleri Hanbeli’dir. Esasen daha önce de ifade ettiğim gibi bir mezhep değil yöneliştirler. Diğer ehli sünnet alimleri tarafından uyarılmaları gereken aşırılıkları olan , ilahiyat bahislerinde bazı küfriyyatı bile seslendirebilen bir yöneliştirler.
Kanaatimce Suudi Arabistan devletiyle ortaya çıkmış onun gidişiyle gidecek olan bir yöneliştir.
Medine İslam Üniversitesi Müfredatında Ders Kitabı Olarak Okutulan Eserler
İslam Üniversitesindeki dersler ve kaynak eserler ve ders kitapları ibn teymiyye nin ve Muhammmed b Abdulvehhabınkiler dıişında Ehli sünnet –eşari ilim adamlarının eserleridir. Burada sadece akaid ilminde okutulan eserleri örnek olarak yazacağım. Fıkıh-Usulu Fıkıh,Hadis-Mustalah ,Cerh ta’dil,Kıraat-Tecvid,Tarih-Siyret,Arap Dili ve Edebiyatı,vs bütün ilimlerde kaynak eserler ve ders kitapları Eşari-Hanefi,Şafii,Maliki,Hanbeli ilim adamlarının yazdıkları eserlerdir. [1]
Akaid ilmindeki dersler;
1- Tahaviyye Akaidi Ve Şerhi : (imam tahavinin imam ebu hanife ve itikadi 7 eserini özetlediği butun ehli sünnet dünyasında ittifakla ehli sünnetin temel inanç değerlerinin özetini ihtiva eden bir eserdir)şerhinde ibn teymiyyenin eserlerinden yuzlerce pasaj alıntı vardır.
2 –Teysiru’l Azizi’l-Hamid : Muhammed b Abdulvehhab’ın inanç esaslarını derlediği bir eserdir. Maturidi ve Eşari kelamcılarına ibn teymiyyenin anlayışıyla yazılmış redlerden oluşur. Tasavvuf kültürüne de şiddetli hucumlar içerir. Akaid okuyan bir ilim adamı için kendisinin ilmi yeterliliğini test edebilmesi için güzel bir test kitabıdır. Tabii bu benim kanaatimdir.
3 - İbn Teymiyye’nin İtikadi Konulardaki Risaleleri : İbn Teymiyyenin akaid ilminin onlarca konusunda kaleme aldığı eserlerdir. Felsefecilerden, Mecusilere ,Ehli kitaptan ateistlere kadar geniş bir yelpazede herkesime hücum ettiği konu ve delillendirmeleri içerir. Minhacu’s-sunne 9 cilt ve Mecmuu’l-fetava (30 ciltlik eserlerden bölümler ...)
4 - Mezhepler Tarihi :(Mezhepler tarihi ilmi Müslümanların arasında ortaya çıkan itikadi mezhep ve yönelişlerin her türlü fikirlerini sahiplerinin delillerini konu alan ilim dalının adıdır. )
Makalat el İslamiyyin ,Ebu’l Hasan el Eşari ,2 cilt- ;Usuluddin ,el Bağdadi (1cilt);el Fark Beyne’l-Fırak ,Abdulkahır el Bağdadi;(1 Cilt);el Fısal , İbn Hazm Ve (6 Cilt);el Fırak el Muasıra ,el Gaveci (3 cilt)
ders kitabı olarak ve yardımcı ders kitabı olarak okutulur.
Bu eserlerin el Fırak el Muasıra dışındaki tamamı Eşari mezhebi ne mensup müelliflerin eserleridir.
Bu eserler Mısır’daki el Ezher de, Pakistan ya da diğer İslam ülkelerindeki fakültelerde bile ders kitabı değildir. Ülkemizdeki Ehli sünnet anlayışında olduklarını söyleyen hocaların çoğunluğu bu eserleri görmemişlerdir. Çok azı bir kısmını incelemiştir.
5- el Kutubu’t-Tıs’ a (9 Meşhur Hadis Kitabı)daki İnançla Alakalı Hadislerin Fıkhı:
Öğrencilere ders hocası bu hadisleri okuyup şerh eder. Öğrenciler de bu eserlerin orijinal şerhlerinden konuyu okuyup mütalaa ederler. Buhari ‘nin kaynak eser olarak kullanılan şerhi; Fethu’l –bari’dir. Fethu’l-bari meşhur muhaddis ve fakih İbn Hacer el Askalani’nin nefis eseridir. Kendisi itikad konularında Eşari’ fıkhi konularda Şafii mezhebindendir.
Müslim’ in şerhi olarak en Nevevi’ nin Şerh Sahih Muslim’ i esas alınır. en Nevevi ,Şafii ve Eş’ari muhaddis ve ilim adamlarındandır.
Diğer kutubu Tis’a şerhlerine ihtiyaç olursa yazarım....
6 -el Ğazvu’l- fikri: Günümüz ya da yakın dönem İslam kaynaklı ya da İslam dışı ilim ve fikir hareketlerinin felsefi ya da ilmi görüşleri, bu görüşlerine delil olarak öne sürdükleri şeyleri ve bunlara kuran ve sünnetten cevapları ve akli kritikleri içerir...
7 – Vesailu’l- i’lam: medya haberleşme vasıtaları ve İslam’ın bu alanlarrla alakalı değerlerini kendine konu alır.
Not : Görüleceği üzere bu derslerin kaynak eserlerinin İbn Teymiyye’nin eserleri dışındakileri ehli sünnet kaynaklarıdır. İbn Teymiyye’nin eserleri de belli konular dışında ehli sünnet inancına uygundur.
Mülahaza: tc tayfun torunoglu
Yanıtınız için teşekkürler, o yukarıda saydığınız Allahın sıfatları konusunda manalandırmada farklılık belki de en önemlisi olabilir. Sıfatların anlamında oynama yapılırsa bir "yöneliş" o sıfatları saptırır ve başka anlamlar verirse şeytanı dahi rabbi gibi tasfir edebilecek kadar dahi sapabilir. Yoktan varetme inançında nasıl muhalefet ettikleri önemlidir, şeytana tapanlarda alemde maddenin Allah tarafından yaratıldığına ama dünyanın şeytan tarafından (onun yardımıyla) şekillendirildiğine inanır.Allah’a inanırlara ama imanları şeytanadır. Zaten anladığım kadarıyla wahabiliğin yükselişi ingilizlerin desteğine dayanıyordu. Öyle ki wahab adlı şahıs sadece hz. muhammedin soyunun geldiği kabileden olanların halife olabileceğini ileri sürünce islam aleminin halifesi osmanlı padişahına karşı islam alemini bölecek bir cevher olduğunu anladıklarından wahabiliği desteklediler. Başlangıcı siyaseten bunun üzerine kurulu bir "yönelim" bu gün geldiği nokta itibariyle hiç şaşırtıcı değil. Çocukların gırtlağını kesen canlı insan çiğeri yiyerek dünya alemi islamiyetten nefret ettirme dışında henüz bir katkıları olmadı. Her neyse bunlar daha ziyade dini sapmanın siyaset üzerinde etkisi verdiğiniz sapma noktalarının dini anlamını araştıracağım tekrar teşekkürler.
el Cevab: Kaynaklardan insanları tanıma durumunda olmayanlara onları tanıtmak çok zordur.
Size Vehhabiliği kim tanıtmışsa bir tarihçi ve ya devlet adamı siyasetçi gözüyle tanıtmış olsa gerek.
İslami ilimler açısındnan Vehhabilik inanç değerlerinde ibn teymiyye’nin kötü ve özensiz bir taklidi olmalarıdır. O kadar.
----
Bence İbn Teymiyye ,hanbelilerin Gazali’si olmaya girişmiş, ama felsefeden bir sürü hurafe almıştır. O hurafeler sebebiyle ehli sünnete muhalefetleri olmuştur.
---
Vehhabiliğin ingilizler tarafından desteklenmesi tesbiti hatalıdır. İngilizler Suud Ailesini desteklemiştirler bu onların siyasetidir. Suudlular da Osmanlıya karşı çıkmalarını meşrulaştırmak için Vehhabıiyye’ nin Osmanlı’yı özel de, Ehli Sünneti genelde tekfir ettikleri söylemleri sebebiyle Abdulvehhab’la çalışmışlardır.
Halifenin Kureyşiliği mutevatir hadislerle sabittir.Ehli sünnet’ liğin alameti farikalarından birisi ; halifenin şartları arasında kureyşli birinin halife seçilmesi şartıdır. Hindistan da İngilizler bu hadisi delil olarak kullanıp Osmanlının halifeliğinin geçersiz olduğunu iddia etmişlerdir. Bu doğrudur. İslam düşmanları, bazı doğrularımızı müslümanlar aleyhinde kullanmayı pek iyi bilirler. Osmanlı devleti sultanlık rejimidir. Bu açıdan ve ailenin türk kökenli olması açısından nakıs hilafettir. Ya da yaygın ismiyle sultanlıktır. Osmanlı devletinin İslama hizmetleri ortadadır. Allah bütün güzel hizmetlerini emsalleriyle ödüllendirsin .Ruhları şad olsun .Amelleri kabul olunsun. Ama Osmanlı devleti de Selçuklu Devleti de sultanlıktır. Emevi ve Abbasi devletleri de Kureyşilik şartının doğru uygulaması olmadığından ve sultanlık olduklarından nakıs hilafettirler.
[1] Hatta şöyle desem abartmış olmam. İslam Üniversitesinde okutulan kaynak eserler İslam alemindeki hiçbir Üniversite de el Ezher’ de dahil , okutulmamaktadır. İslam Üniversitesi Hocalarının kafası itibarıyla selefi-vehhabi ama ders kitapları ve kaynak kitaplar itibarıyla tamamen ehli sünnet eserlerinin esas alındığı bir üniversitedir. Selefi-Vehhabi bakış açısı var diye burun kıvırdığımız İslam Üniversitesini bir kenara brakıp ,bizim ülkemizde kimlerin eserlerinin dini eser ve kaynak eser olarak esas alındığını incelerseniz fırkai melune diye nitelediğiniz Vehhabiler’den sonra ülkemizi daha argo bir tabirle nitelemek durumunda kalırız.